Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

sözleşmeden kaynaklı üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve bu nedenle sözleşmenin imkansız hale gelmiş olması nedeniyle davacının uğramış olduğu zararın şimdilik 1.000,00 TL'sinin yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı-k.davacılar ..., ..., ..., ... ve ... ile davalılar ... ile ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi nedeniyle uğranılan müsbet ve menfi zararların tahsili istemiyle açılmıştır. Davalılar reddini savunmuş, birleşen davalarında, arsada bulunan üç adet binanın yıkılması sonucu zarar gördükleri gibi 5 yıllık kira bedelinden de mahrum kaldıklarını belirterek menfi zararlarının tazminini talep ve dava etmişlerdir....

    Davacı, davalı iş sahibinin sözleşmeyi haksız yere feshetmesi sebebiyle zarar talebinde bulunmuş, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre 16,39 TL kar kaybı bedeline hükmedilmiş, verilen karara karşı davacı vekili istinaf talebinde bulunmuştur. Sözleşmesinin geriye etkili şekilde feshi halinde sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tasfiye yapılacağı ve kimin kusurlu olduğuna göre zarar talepleri belirleneceğinden kaldırma kararımızda belirttiğimiz üzere sözleşmenin feshinde davalı iş sahibinin kusurlu olduğu kabul edilmiş ve bu husus kesinleşmiştir. Bu durumda davacı yüklenici karşı tarafa verdikleriyle birlikte menfi zarar talebinde bulunabilir. Yüklenici sözleşmenin feshi halinde isteyeceği menfi zarar, kar kaybıdır. Olumsuz zarar (menfi zarar); sözleşmenin, karşı tarafça yerine getirileceğine olan güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan eylemli zarardır. Başka bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı, uğranılmayacak olan zarardır....

      Dolayısıyla sözleşmenin kurulması için yapılan giderlerden olan --- menfi zarar kapsamında olup talep edilmesi yerinde değildir....

        Asıl davada davalı vekili, tevhit işlemlerinin 6 ay sürdüğünü, gecikmenin davacının projeye onay vermemesinin ve imza vermemesinin sebep olduğunu, sözleşmenin süresi sona ermeden feshedildiğini, feshin geçersiz olduğunu savunarak, asıl davanın reddini istemiş; birleşen davada ise, sözleşmenin 4. maddesi uyarınca arsa sahibi tarafından sözleşmenin süreden önce feshi halinde yükleniciye cezai şart ödenmesinin zorunlu olduğunu, ayrıca davacı yüklenicinin sözleşmenin feshi nedeniyle kâr kaybı yaşadığını ve sözleşme nedeniyle yaptığı masraflardan dolayı zarara uğradığını ileri sürerek, şimdilik 10.000,00 TL kâr kaybı, 10.000,00 TL masraf bedeli ve 20.000,00 TL cezai şart bedelinin faiziyle birleşen davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Burada zarar kapsamı net ve gerçek zarar olarak düzenlenmiştir. Net ve gerçek zarar, malvarlığındaki gerçek eksilmeyi ifade eder. Bu nedenle müspet zararın tazmini halinde malvarlığının ulaşacağı değerin, sözleşmenin ifası halinde malvarlığının ulaşacağı değeri geçmemesi gerektiği gözetilerek hesaplama yapılmalıdır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi, sözleşmelerde; borçlunun temerrüdü sonucu borç yerine getirilmemişse alacaklıya üç yetki tanımıştır: Bunlar; her zaman için ifa ve gecikme tazminatı isteğinde bulunma, derhal ifadan vazgeçip müspet zararının tazminini isteme ya da ifadan vazgeçip sözleşmeden dönerek menfi zararını isteyebilmedir. "Sözleşmeden kaynaklanan zarar müspet zarar olacağı gibi, menfi zarar da olabilir. Müspet zarar: Borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki fark müspet zarardır....

          Yargıtay içtihatları ve doktrinde eser sözleşmesinden dönülmesi nedeniyle uğranılan ve giderilmesi talep edilen olumsuz zararların sınırlı sayıda olmadığı kabul edilmekte, sözleşmenin yapılmasına ilişkin giderler, sözleşmenin yerine getirilmesi ve karşılıklı edimin kabul edilmesi için yapılan masraflar, sözleşmenin geçerliliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçırılması dolayısıyla ve başka bir sözleşmenin yerine getirilmemesi dolayısıyla uğranılan zararlar da menfi zarar kapsamında değerlendirilmektedir. İmalât bedelinin, fesihte haklı olup olmadığına bakılmaksızın, bir başka deyişle kusur durumu ya da oranı nazara alınmaksızın istenmesi mümkün olmakla birlikte TBK'nun 125/son maddesi gereğince menfi zararın borçlunun temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat edemezse alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir....

            Sözleşmenin 14. maddesinde ise “saha sahibi ... bu rödevans anlaşmasına istinaden sözleşmeye konu saha ile ilgili herhangi bir anlaşma yapamaz. Rödevans veremez, bu sözleşme süresince kendi adına da işletemez” hükümleri bulunmaktadır. Davalı ..., davacı şirkete gönderdiği 12.04.2010 tarihli fesih ihbarı yazısında sözleşmenin fesih iradesini karşı tarafa bildirmiştir. Davadaki istem, bu fesih ihbarına dayalı menfi ve müspet zararların tahsiline ilişkindir. Bu bakımdan, burada öncelikle Borçlar Hukukunda düzenlenen menfi ve müspet zararların ne olduğu hususu üzerinde durulması gerekecektir. Menfi zarar, akdi fesh eden alacaklının Borçlar Kanununun 108/II. maddesine dayanarak “akdin hükümsüzlüğünden doğan zararlarıdır.” Burada istenilebilecek zararlar, alacaklının sözleşme yaptığı için uğradığı şayet sözleşme yapmamış olsaydı uğramayacağı zararlardır. Kısaca menfi zarar, sözleşmeye güvenilerek yapılan harcamaların (giderlerin) tamamıdır....

              Birleşen dava yönünden; sözleşmenin birleşen davacı tarafça haksız feshi nedeniyle birleşen davacı tarafça herhangi bir zarar ve tazminat talep edilemeyeceği anlaşıldığından birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere; 1-Asıl Davanın KISMEN KABULÜ ile, a)Sipariş edilen ürünlerin teslim edilmemesinden kaynaklı uğranılan 43.711,97 TL kazanç kaybı ve sözleşmenin feshi nedeni ile uğranılan 34.916,99 TL kar kaybı olmak üzere toplam 78.628,96 TL'nin dava tarihi olan 20/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, b)Dava konusu yapılan ... ... ......

                Birleşen dava yönünden; sözleşmenin birleşen davacı tarafça haksız feshi nedeniyle birleşen davacı tarafça herhangi bir zarar ve tazminat talep edilemeyeceği anlaşıldığından birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere; 1-Asıl Davanın KISMEN KABULÜ ile, a)Sipariş edilen ürünlerin teslim edilmemesinden kaynaklı uğranılan 43.711,97 TL kazanç kaybı ve sözleşmenin feshi nedeni ile uğranılan 34.916,99 TL kar kaybı olmak üzere toplam 78.628,96 TL'nin dava tarihi olan 20/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, b)Dava konusu yapılan ... ... ......

                  UYAP Entegrasyonu