YARGILAMA VE GEREKÇE Dava, davacı firma ve davalı arasında imzalanan 01.09.2020 tarihli “ Kaba İnşaat İşi Yapım ve Taahhütlerine İlişkin Protokol” başlıklı sözleşmenin davalı tarafça haklı nedenle feshedilip edilmediği, davacının bu fesih nedeni ile Mahrum kalınan kar (müspet zarar) ve Aşkın (munzam) zarar kayıpları olup olmadığı, varsa miktarı ve davalının bu zarar talebinden sorumlu olup olmadığı hususlarına ilişkin davadır. Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne, Kayseri Genel İcra Dairesi'ne, Kayseri 3. İcra Hukuk Mahkemesi'ne yazılan müzekkerelere cevap verildiği ve ilgili evrakların dosya arasına alınmış olduğu görülmüştür. Davalı vekilinin 27/01/2023 tarihli cevap dilekçesi ile; Davalı tarafın Mahkememizin ... Esas sayılı dosyası ile sözleşmeden kaynaklı alacak- borç ilişkisine dayalı derdest davasının bulunduğunu, konu ve tarafların aynı olması ve fiili irtibat bulunması nedeniyle her iki dosyanın birleştirilmesini talep etmiştir. Mahkememizin ......
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan munzam zararın tazmini istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
Davacı dava dilekçesinde temerrüt faizi ile karşılanmayan munzam zarar talebinde bulunmuştur. Munzam zarar borçlu temerrüde düşmeden borcunu ödemiş olsaydı alacaklının mal varlığının kazanacağı durum ile temerrüt sonucunda ortaya çıkan durum arasındaki farktır. Başka deyişle; temerrüt faizini aşan ve kusur sorumluluğu kurallarına bağlı zarar şekilde tanımlanabilir. Türk Borçlar Kanunun 122. maddesi kapsamında munzam zararın talep edilebilirliği bir şartı da alacaklının mevcut olan zararını açık ve somut bir şekilde ispat etmesi gerekir. Faizi aşan zararın ödenebilmesi için uğranılan zararın varlığı ile miktarının ispatlanması gerekir. Bu açıklamalar ışığında davacının zararını somutlaştırarak zarar iddiasını ispat edecek delilleri ortaya koyması gerekir. Ancak dava dilekçesi ve yargılama aşamasındaki beyanlar uyarınca, sadece ekonomik koşullardaki olumsuzluklar nedeni ile paranın satın alma gücünde meydana gelen azalmanın munzam zararın ispatı için yeterli değildir....
İNCELEME VE GEREKÇE:Davacı dava dilekçesinde temerrüt faizi ile karşılanmayan munzam zarar talebinde bulunmuştur. Munzam zarar borçlu temerrüde düşmeden borcunu ödemiş olsaydı alacaklının mal varlığının kazanacağı durum ile temerrüt sonucunda ortaya çıkan durum arasındaki farktır. Başka deyişle; temerrüt faizini aşan ve kusur sorumluluğu kurallarına bağlı zarar şekilde tanımlanabilir. Türk Borçlar Kanunun 122. maddesi kapsamında munzam zararın talep edilebilirliği bir şartı da alacaklının mevcut olan zararını açık ve somut bir şekilde ispat etmesi gerekir. Faizi aşan zararın ödenebilmesi için uğranılan zararın varlığı ile miktarının ispatlanması gerekir. Bu açıklamalar ışığında davacının zararını somutlaştırarak zarar iddiasını ispat edecek delilleri ortaya koyması gerekir....
Aşkın (munzam) zarar, para borcunun ifasında borçlunun kusuruyla temerrüde düşmesi nedeniyle alacaklı nezdinde ortaya çıkan zararın temerrüt faiziyle karşılanamaması hâlinde söz konusu olan bir zarar olup bu zarar, borçlunun temerrüdü ile borcun ödendiği tarih aralığındaki dönemi kapsamaktadır. Bu anlamda aşkın (munzam) zarar, temerrüt faizini aşan ve kusur sorumluluğuna dair ilkelere bağlı bir zarar türü olarak kabul edilir -------- zarar, borçlu temerrüde düşmeden borcunu ödemiş olsaydı, alacaklının mal varlığının kazanacağı durum ile temerrüt sonucunda ortaya çıkan ve oluşan durum arasındaki farktır. Aşkın (munzam) zararın varlığı için gereken ilk koşul, bir para borcunda borçlunun temerrüdünün varlığıdır. Bu para borcunun kaynağının, aşkın (munzam) zararın talep edilebilirliği için herhangi bir önemi bulunmamaktadır. Bu anlamda TBK’nın 122. maddesi, kaynağı ne olursa olsun temerrüt faizi yürütülebilir nitelikte olmak koşuluyla bütün para borçlarında uygulanma olanağına sahiptir....
Borçlar Kanunu'nun bu hükmünde yer alan zarar doktrinde "munzam zarar " olarak adlandırılmaktadır. Buna göre, alacaklının malvarlığında iradesi dışında meydana gelen ve temerrüt faizinin üzerinde bulunan zarara munzam (ek) zarar denir. Zararın temerrüt faizinin üzerinde kalan kısmı munzam zaran oluşturur. Munzam zarann değişik şekilleri söz konusudur. Bunlar arasında en önemlisi; borçlunun temerrüdü tarihinden borcunu ödediği tarihe kadar, para değerindeki kaybın yasal temerrüt faizi oranından fazla olmasıdır....
kaybı zararı----- nolu hasar dosyası kapsamında ----nolu tahkim başvurusunda verilen kesin hükme istinaden müvekkili sigorta şirketi tarafından karşılandığını, poliçeden kaynaklı başkaca sorumluluğu bulunmadığını, munzam zarara ilişkin olarak, davacı tarafın munzam zarar talebi soyut iddialara dayanmakta olduğu, başvuranın aşkın zarara uğradığını ispat edilmediğinden talebin reddinin gerektiğini, şirket nezdinde araştırılması sonucunda 01/12/2021 tarihinde 8.000,00 TL değer kaybının davacıya ödendiğini, davacının iddiasının aksine müvekkili şirkete başvuru tarihi 18/03/2020 tarihi değil, 05/11/2021 tarihi olduğunu, davacı vekilinin soyut ve ispata dayanmayan munzam zararı talebinin reddinin gerektiğini, meydana gelen hasar sebebiyle oluşan zararın enflasyon ve kur farkı ile arttığı belirtilmiş ise de araç bedelleri de enflasyon ve kur farkından daha büyük bir hızla artış gösterdiğini, zarar miktarı sabit kalmakla birlikte hasar araçların değeri de aynı oranda artmakta olduğundan ödenecek...
Davacı tarafın munzam zararın tazmini talebi açısından ise; Borçlar Kanununun 122. (eski BK 105) maddesi uyarınca alacaklının zararı aşkın (munzam) zarar miktarı tespit edilerek giderilecektir. Alınan bilirkişi raporundan üzere davacı için tahakkuk edecek faizin bankalardan kullanmak zorunda kaldığı kredilerden kaynaklı faizden daha yüksek olduğu anlaşılmaktadır. Davacı açısından munzam zarar hükmedilebilmesi için davacı alacaklının zararının faizle karşılanamadığını, bunun üstünde zararının oluştuğunu, maddi vakıalarla ve belgelerle kanıtlanması gerekir. Davacı tarafça munzam zarar talebine ilişkin iddianın ötesinde bilgi ve belge sunulmadığından, munzam zarar talebinin bu gerekçe ile reddi yerindedir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 121. maddesi ve 3095 sayılı Kanunun 3. maddesi gereği faize faiz yürütülemeyeceğinden davacı vekilinin dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi talebinin reddi doğrudur....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/04/2023 NUMARASI : 2020/579 ESAS, 2023/180 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklı Munzam Zarar) KARAR : Samsun 1....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/49 Esas KARAR NO : 2022/52 DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 14/01/2022 KARAR TARİHİ : 21/01/2022 K.YAZIM TARİHİ : 03/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 07.04.2021 tarihinde ".... Sözleşmesi" akdedildiği; söz konusu sözleşmenin içeriğinin, .... Belediye Başkanlığı tarafından 16.02.2021 tarih ve .... İhale Kayıt Numarası ile ilan edilen Çöp Konteyneri ve Kovası Alımı İhalesi ve .... Belediye Başkanlığı tarafından 18.02.2021 tarih ve .... İhale Kayıt Numarası ile ilan edilen Muhtelif Çöp Konteyneri Alımı İhalesi kapsamında davalı firma tarafından müvekkil şirkete teslim edilecek ürünlerin alım satımı hakkında olduğu; davalı şirketin .......