İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, davacının alacağının zamanında tahsil edememesinden kaynaklı munzam zarar talebine ilişkindir.7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 03/10/2022 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür....
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, davacının alacağının zamanında tahsil edememesinden kaynaklı munzam zarar talebine ilişkindir. 7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 29/09/2022 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür....
, davacı tarafından ürünü alış tarihi olan 26/03/2021 tarihi ile bedelin davacıya iade tarihi olan 12/08/2022 tarihi arasında kur artışları nedeniyle munzam zararının oluşup oluşmadığı (Sayın Mahkemece 06.04.2023 tarihli celsede uyuşmazlık noktası olarak “taraflar arasında faturaya konu cihazların davacı tarafından alış tarihi olan 26.03.2021 tarihi ile iade tarihi olan 12.08.2022 tarihi arasında kur artışları nedeniyle munzam zararın oluşup oluşmadığı; bu nedenle davacının munzam zarar alacağına hak kazanıp kazanmadığı; munzam zarar hakkının tespiti durumunda munzam zarar bedelinin belirlenmesi”) hususunda: Dava konusu ürünlerin alış tarihi ile davacı tarafından düzenlenen iade faturasına istinaden davalı tarafından ödeme yaptığı tarihlerde ki kur farkı nedeni ile tespit edilen munzam zararın 303.438,50TL. olduğu; davalı tarafından yapılan 154.702,79TL.lik ödemenin mahsubu sonrası 148.735,71TL.nin, ödemesi yapılmayan munzam zarar toplamı olarak tespit edildiği; munzam zararın istenip...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasıdır. Uyuşmazlık noktasının, taraflar arasında akdedilen eser sözleşmesi gereğince anlaşma sağlanılan betonun dökülüp dökülmediği, buna dayalı olarak davacının ödenen bedelin iadesi ile munzam ve menfi zarar, yeniden beton döküm için yapılan toplam maliyet ile yıkım gideri ile işletmenin kapalı olmasından kaynaklanan zarar kalemlerini talep edip edemeyeceği noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Davacının dava dilekçesi ekinde davacının davalı namına düzenlediği ...tarihli ...bedelli fatura, ...tarihli ...bedelli fatura, ...tarihli ...bedelli fatura, ...tarihli ...bedelli fatura ile...tarihli ...bedelli faturaların ...hazır beton mal hizmeti için düzenlendiği anlaşılmaktadır....
Uyuşmazlık konusunun temelini oluşturan aşkın (munzam) zarara ilişkin olarak 6098 sayılı TBK’nın 122. maddesi “Alacaklı, temerrüt faizini aşan bir zarara uğramış olursa, borçlu kendisinin hiçbir kusuru bulunmadığını ispat etmedikçe, bu zararı da gidermekle yükümlüdür. Temerrüt faizini aşan zarar miktarı görülmekte olan davada belirlenebiliyorsa, davacının istemi üzerine hâkim, esas hakkında karar verirken bu zararın miktarına da hükmeder.” hükmünü haizdir. Bu hükümle uygulamada munzam zarar, kanunî tanımı ile aşkın zarar olarak adlandırılan hukukî kurum düzenleme altına alınmış olup mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (BK) 105. maddesi de bu hususta aynı yönde düzenleme içermektedir. Aşkın (munzam) zarar, para borcunun ifasında borçlunun kusuruyla temerrüde düşmesi nedeniyle alacaklı nezdinde ortaya çıkan zararın temerrüt faiziyle karşılanamaması hâlinde söz konusu olan bir zarar olup bu zarar, borçlunun temerrüdü ile borcun ödendiği tarih aralığındaki dönemi kapsamaktadır....
Türk Borçlar Kanununu 122. maddesinde, zararın temerrüt faizinden fazla olduğu takdirde munzam zarar talep edilebileceğinin düzenlendiği, Yargıtayın yerleşik kararlarına göre, munzam zararın olası bir zarar olmadığı, davacının iddia ve talep ettiği gibi muhtemel kar ya da karşılanan kısmı aşan zarar varsa bu husus inandırıcı bir biçimde kanıtlanabilirse ve de davalının kusuru/temerrüdü ile zarar arasında illiyet bağı kurulabilirse, bu koşullarda munzam zarar talep edilebileceğinin hüküm altına alındığı, davacının da somut bir zarardan söz etmediği, davacının muhtemel kar mahrumiyetine dayandığı, bu hususun munzam zarar kapsamı dışında olduğu, salt ülkenin ve piyasanın içinde bulunduğu ekonomik olumsuzluklardan olan enflasyon, yüksek faiz, para değerindeki düşüş gibi olgulara dayalı ve somut bir biçimde iddia ve ispat etmediği müddetçe, TBK nun 122. maddesi kapsamında munzam zararın kanıtı olarak ileri süremeyeceği ve anılan şartlar sebebiyle ortaya çıkan olumsuzlukların alacaklı zararı...
sözleşmesinden kaynaklı gerçek dışı borç uydurarak, tamamen farklı bir statüye ve 1163 sayılı Kooperatif Kanununa tabi müvekkiline ait 3 adet kooperatif üyeliğinin müvekkili tarafından devrinin önlenmesine dair 21/04/2022 tarih ve 51 sayılı haksız ve hukuksuz kararına ilişkin olduğunu, yine bu karar içeriğinden de anlaşılacağı üzere taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklı damga vergisinden müvekkilinin sorumlu olduğundan bahisle kararda geçen 1.286,142,03- TL verginin müvekkili şirket tarafından ödenmesi aksi halde müvekkile ait 91,93,94 numaralı üyeliklerin müvekkili tarafından devrinin durdurulması ve önlenmesi mahiyetinde olduğunu, müvekkilinin dava konusu karardan şifahen haberdar olduğunu, kooperatif tarafından kararın müvekkiline resmi olarak tebliğ dahi edilmediğini, davalı kooperatifin müvekkiline eser sözleşmesinden kaynaklı 50 MİLYON TL borcunun bulunduğunu, bu hususta davalarının devam ettiğini, davalının borcunu ödemediğini, bunu bilen kooperatifin yönetimi salt müvekkile...
sözleşmesinden kaynaklı gerçek dışı borç uydurarak, tamamen farklı bir statüye ve 1163 sayılı Kooperatif Kanununa tabi müvekkiline ait 3 adet kooperatif üyeliğinin müvekkili tarafından devrinin önlenmesine dair 21/04/2022 tarih ve 51 sayılı haksız ve hukuksuz kararına ilişkin olduğunu, yine bu karar içeriğinden de anlaşılacağı üzere taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklı damga vergisinden müvekkilinin sorumlu olduğundan bahisle kararda geçen 1.286,142,03- TL verginin müvekkili şirket tarafından ödenmesi aksi halde müvekkile ait 91,93,94 numaralı üyeliklerin müvekkili tarafından devrinin durdurulması ve önlenmesi mahiyetinde olduğunu, müvekkilinin dava konusu karardan şifahen haberdar olduğunu, kooperatif tarafından kararın müvekkiline resmi olarak tebliğ dahi edilmediğini, davalı kooperatifin müvekkiline eser sözleşmesinden kaynaklı 50 MİLYON TL borcunun bulunduğunu, bu hususta davalarının devam ettiğini, davalının borcunu ödemediğini, bunu bilen kooperatifin yönetimi salt müvekkile...
müvekkili tarafından devrinin önlenmesine dair 21/04/2022 tarih ve 51 sayılı haksız ve hukuksuz kararına ilişkin olduğunu, yine bu karar içeriğinden de anlaşılacağı üzere taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklı damga vergisinden müvekkilinin sorumlu olduğundan bahisle kararda geçen 1.286,142,03-TL verginin müvekkili şirket tarafından ödenmesi aksi halde müvekkile ait .... numaralı üyeliklerin müvekkili tarafından devrinin durdurulması ve önlenmesi mahiyetinde olduğunu, müvekkilinin dava konusu karardan şifahen haberdar olduğunu, kooperatif tarafından kararın müvekkiline resmi olarak tebliğ dahi edilmediğini, davalı kooperatifin müvekkiline eser sözleşmesinden kaynaklı 50 MİLYON TL borcunun bulunduğunu, bu hususta davalarının devam ettiğini, davalının borcunu ödemediğini, bunu bilen kooperatifin yönetimi salt müvekkile zarar vermek adına daha önce de olduğu gibi müvekkilinin üyelik haklarını ihlal edecek ve müvekkile zarar verecek her türlü kötü niyetli, usul ve yasaya aykırı kararı...
Temerrüt faizini aşan zarar miktarı görülmekte olan davada belirlenebiliyorsa, davacının istemi üzerine hâkim, esas hakkında karar verirken bu zararın miktarına da hükmeder.” hükmünü haizdir. Para borcunun ifasında borçlunun kusuruyla temerrüde düşmesi nedeniyle alacaklı nezdinde ortaya çıkan zararın temerrüt faiziyle karşılanamaması hâlinde söz konusu olan bu zarar, borçlunun temerrüdü ile borcun ödendiği tarih aralığındaki dönemi kapsamaktadır. Munzam zarar talep edebilmek için ilk koşul bir para borcunda borçlunun temerrüdünün varlığıdır. İkinci koşul; borçlunun temerrüdü nedeniyle temerrüt faiziyle karşılanamayan alacaklı zararının mevcudiyetidir. üçüncü koşul; borçlunun temerrüde düşmede kusurlu olmasıdır....