Munzam zarardan sorumluluk, borçlunun temerrüde düşmekteki kusuruna dayanan bir sorumluluk olup kural olarak munzam zarar alacaklısı, öncelikle temerrüde uğrayan asıl alacağının varlığını, bu alacağın geç veya hiç ifa edilmemesinden dolayı temerrüt faizi ile karşılanmayan zararını, zarar ile borçlunun temerrüdü arasındaki uygun illiyet bağını ispat etmekle yükümlü olup borçlunun temerrüde düşmekte kusurlu olduğunu ispatla yükümlü değildir. Borçlu ancak, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını kanıtlayarak munzam zarar sorumluluğundan kurtulabilir. TBK'nın yukarıda belirtilen maddesi uyarınca borçlunun munzam zarardan sorumlu tutulabilmesi için uğranılan zararın varlığı ile miktarının davacı tarafından kanıtlanması gerekmekte olup soyut olarak aşkın zarar iddiası, enflasyon oranı, paranın alım gücü gibi değişkenlik arz eden durumlar bu zararın varlık ve miktarı için yeterli değildir....
BK m.83/3'ün tanımış olduğu seçimlik haktan fiili ödeme (tahsil) günündeki rayice göre Türk parası ile ödenmesini tercih etseydi, kural olarak, kur farkı, yani munzam zararının kalmamasını sağlayabilecekken, vade günündeki rayice göre Türk parası ile ödenmesini tercih ettiğinden, doktrin ve Yargıtay içtihatları karşısında, aradaki kur farkını artık munzam zarar olarak talep edemeyeceği rapor edilmiş olup, bilirkişi raporunun bu yönleriyle gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunması sebebiyle yeniden rapor alınması cihetine gidilmeyerek, her ne kadar davacı tarafça munzam zarara dayalı alacak talebinde bulunulmuş ise de, davacı tarafın, BK 83.maddesi uyarınca seçimlik hakkını TL olarak kullanmasına bağlı olarak, davacının munzam zarar alacağı doğmadığı, bu hali ile davacının davasını ispat edemediği anlaşılmakla, belirtilen gerekçelerle zarar hesabı olabileceğine dair sunulan bilirkişi raporuna itibar edilmeyerek, sübut bulmayan davanın reddine karar vermek...
izah olunan sebeple "munzam zarar" kavramı ile ----" kavramı nitelik itibari ile örtüşmemektedir. talebin reddedilmesi gerekmektedir. ikrar anlamına gelmemekle birlikte munzam zarar talep edilmesinin şartlarından biri de borçlunun kusurlu olmasıdır. müvekkil şirketin kusuru bulunmamaktadır. müvekkil şirket tarafından davacıyı zarar uğratmak maksadı ile ödeme yapılmadığı hususu gerçeği yansıtmamaktadır. davacı taraf tüm zararını tazmin etmiş olup davacının temerrüt faizini aşan zararı bulunmamaktadır. müvekkil şirket sorumlu olduğu tutarı faizi ile birlikte fazlasıyla ödemiştir. müvekkil şirketin mezkur kazadan kaynaklı başkaca sorumluluğu bulunmamaktadır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; destekten yoksun kalma kaynaklı tazminat talebi dolayısıyla, davacılara ödeme gerçekleştirildiğini müvekkilinin sorumluluğunun kalmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.Davacı dava dilekçesinde temerrüt faizi ile karşılanmayan munzam zarar talebinde bulunmuştur.Munzam zarar borçlu temerrüde düşmeden borcunu ödemiş olsaydı alacaklının mal varlığının kazanacağı durum ile temerrüt sonucunda ortaya çıkan durum arasındaki farktır. Başka deyişle; temerrüt faizini aşan ve kusur sorumluluğu kurallarına bağlı zarar şekilde tanımlanabilir. Türk Borçlar Kanunun 122. maddesi kapsamında munzam zararın talep edilebilirliği bir şartı da alacaklının mevcut olan zararını açık ve somut bir şekilde ispat etmesi gerekir. Faizi aşan zararın ödenebilmesi için uğranılan zararın varlığı ile miktarının ispatlanması gerekir. Bu açıklamalar ışığında davacının zararını somutlaştırarak zarar iddiasını ispat edecek delilleri ortaya koyması gerekir....
Alacaklının, munzam zararını yasal delillerle kanıtlaması halinde borçlu; ya alacaklının bir zarara uğramadığını ya da borç zamanında ifa edilmiş olsaydı bile, alacaklının değeri düşmeyecek bir yatırım yapmayacağını ispat ederek sorumluluktan kurtulabilir.İkinci görüşe göre; munzam zarar alacaklısı, öncelikle temerrüde uğrayan asıl alacağın varlığını, bu alacağın geç veya hiç ifa edilmemesinden dolayı temerrüt faiziyle karşılanmayan zarar miktarını; zarar ile borçlu temerrüdü arasındaki uygun illiyet bağını kanıtlamalıdır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/352 Esas KARAR NO : 2022/803 DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 15/04/2022 KARAR TARİHİ : 19/09/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... Site Yönetimi olarak adlandırılan ve ... Mah. ... Cad. ... Sk. .... Apt....
Davacı munzam zarar talebinde bulunmuştur. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; TBK'nun 122. maddesinde "Alacaklı, temerrüt faizini aşan bir zarara uğramış olursa, borçlu kendisinin hiçbir kusuru bulunmadığını ispat etmedikçe, bu zararı da gidermekle yükümlüdür. Temerrüt faizini aşan zarar miktarı görülmekte olan davada belirlenebiliyorsa, davacının istemi üzerine hâkim, esas hakkında karar verirken bu zararın miktarına da hükmeder" düzenlemesinin yer aldığı, düzenleme uyarınca munzam zararı talep edebilmek için alacaklının munzam (aşkın) zarar talebinde bulunabilmesi için, alacaklının temerrüt faizini aşan zararının olması, temerrüt ile munzam zarar arasında illiyet bağının bulunması, borçlunun kusursuzluğunu ispatlayamamış olması gerekeceği açıktır....
Ayrıca davacı taraf, enflasyonun olumsuz etkisi sonucu paranın satın alma gücündeki düşüş nedeniyle munzam zararı oluştuğunu, tahsil edilen yasal faizin alacaklının zararını karşılar nitelikte olmadığını belirterek munzam zararın hesaplanmasını ileri sürmüş ise de, munzam zarar iddiasına konu alacak iddiasının araç hasarı sonucu davacı aracında meydana gelen hasar iddiası olduğu, aracın kasko sigortacısı olması hasebiyle davalının sorumlu tutulduğu, zarar tutarının ne kadar olduğu ve hasarın oluş şeklinin poliçe teminatı kapsamında olup olmadığı hususunun doğal olarak taraflar arasında ihtilaflı olduğu nitekim davacı STK nezdinde talepte bulunurken bile gerçek zarar tutarını ön göremediğinden bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiği zarar tutarının bilirkişi tarafından rapor tarihindeki güncel kriterlere göre belirlendiği, kaza, başvuru, rapor, karar, icra ve tahsil tarihleri dikkate alındığında makul yargılama sürelerinin aşıldığından bahsedilemeyeceği gibi hukuk...
munzam zarar tespit edilerek davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir....
Davacı tarafın munzam zararın tazmini talebi açısından ise; Borçlar Kanununun 122. (eski BK 105) maddesi uyarınca alacaklının zararı aşkın (munzam) zarar miktarı tespit edilerek giderilecektir. Alınan bilirkişi raporundan üzere davacı için tahakkuk edecek faizin bankalardan kullanmak zorunda kaldığı kredilerden kaynaklı faizden daha yüksek olduğu anlaşılmaktadır. Davacı açısından munzam zarar hükmedilebilmesi için davacı alacaklının zararının faizle karşılanamadığını, bunun üstünde zararının oluştuğunu, maddi vakıalarla ve belgelerle kanıtlanması gerekir. Davacı tarafça munzam zarar talebine ilişkin iddianın ötesinde bilgi ve belge sunulmadığından, munzam zarar talebinin bu gerekçe ile reddi yerindedir. Bu itibarla; taraf vekillerinin istinaf itirazları yerinde olmadığından, HMK'nın 353/1- b-1. maddesi gereğince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Salihli 2....