Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yasada, eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanmıştır. Eser sözleşmesi bir görme sözleşmesi olmakla birlikte, bu sözleşmede önemli olan husus çalışmanın kendisinden çok, bu çalışmadan ortaya çıkan ve objektif olarak gözlenmesi kabul olan sonuçtur....

    Takip alacaklısı davalı müteahhit ile takip borçlusu davacı sahibi arasında vaki eser sözleşmesi ile tarafların 26.500- TL üzerinden anlaştıkları dava dilekçesine ekli sözleşmeden anlaşılmaktadır. Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Eser sözleşmesinde sahibinin asli edim yükümü ücret ödeme borcudur. Eser sözleşmesinin esası, ücret karşılığında görme faaliyetiyle belirli bir görme sonucunun yerine getirilmesinin taahhüt edilmesidir. O halde, iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme olan istisna sözleşmesinde karşılıklılık ilişkisi, görme edimi ve eseri teslim borcu ile ücret ödeme borcu arasındadır. Bu nedenledir ki, eser sözleşmesinde borçlanılan görme edimi belirli bir görme sonucuna yönelmiş nitelikli bir görme edimidir....

    İLK DERECE MAHKEMESİNİN 17/12/2021 TARİHLİ ARA KARARIYLA: "Dilekçe ve dosya tüm kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde; davanın eser sözleşmesinden kaynaklı tazminat davası olduğu, para alacağı yönünden HKM 389 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesine olanak bulunmadığı, davacının inşaata girilmemesine yönelik talebinin ayrı bir dava konusu olan müdahalenin men'i niteliğinde olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin talebinin reddine " şeklinde karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: DAVACI VEKİLİ 07/01/2022 TARİHLİ İSTİNAF DİLEKÇESİNDE: İlk derece mahkemesince, davanın eser sözleşmesinden kaynaklı tazminat davası olduğu, para alacağı yönünden HMK 389....

    davacının sözlü ihtarlara rağmen davalının edimlerini yerine getirmediği, ödenen bedelinin iadesi amacıyla ... ....

      "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı-karşı davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ödenen bedelinin iadesi, karşı dava ise, bedelinin tahsili talebinden ibarettir. Davacı-karşı davalı sahibi, davalı-karşı davacı ise; yüklenicidir. Davacı -karşı davalı sahibi vekili, davalı yüklenici ile davacıya ait yerinde bir takım tadilatlar yapılması amacıyla sözlü olarak anlaşmaya varıldığını, tadilatların 25.06.2014 tarihinde başladığını, bir takım işleri yaptıkça davacıdan istenilen bedellerinin davalıya banka havalesi yolu ile gönderildiğini, davalının davacıdan bedeli olarak toplamda 108.750,00 TL istediği, bedelinin tespiti için ........

        DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; eser sözleşmesinden kaynaklı sahibinin yükleniciden sözleşmenin gereği gibi yerine getirilmemesi nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. ....Asliye Ticaret Mahkemesinin ... esas sayılı dosyası UYAP üzerinden getirtilerek incelendiğinde; davacı-karşı davalının .... İnş.Gıda Tur.Ltd.Şti., davalı-karşı davacının ... San.ve Tic.Ltd.Şti., asıl davanın 02/01/2018 tarihinde açılan eser sözleşmesinden kaynaklı yüklenici sahibine olan eser bedeli alacağının tahsili, karşı davanın 17/04/2018 tarihinde açılan aynı sözleşmeden kaynaklı sahibinin yükleniciden sözleşmenin gereği gibi yerine getirilmemesi nedeniyle maddi tazminat davası olduğu, dosyanın derdest olup duruşmasının 28/02/2023 tarihine atılı bulunduğu anlaşılmıştır....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı olarak davacı arsa sahibi tarafından davalı yüklenici şirkete verilen 1.000.000,00 TLlik senet bedeli dolayısıyla borçlu olunmadığının tespiti için açılan menfi tespit davasıdır. Dava, eser sözleşmesi niteliğinde bulunan kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı olarak davacı tarafından davalı yüklenici şirkete verilen senet bedeli nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkin olup, mahkemece davanın feragat nedeniyle reddine dair verilen karar davalılar vekilince vekâlet ücreti ve aleyhlerine hükmedilen harç yönünden temyiz edilmiştir....

            Somut olayda, davacı ile davalının, davacıya ait evin PVC pencere işlerinin yapılması konusunda eser sözleşmesi yaptıkları, sözleşme bedelinin davalıya ödendiği, ancak davalının siparişi zamanında yapmadığı gerekçesiyle ödenen bedelin geri verilmesi talep edilmektedir. Eser sözleşmesi genel hükümler ve Borçlar Yasasının 355. maddesinde düzenlendiğinden, 4077 Sayılı Kanun kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın genel mahkemelerde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK.’nun 21., 22. ve 23. maddeleri gereğince Ayvalık Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 16.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Maddenin ilk fıkrasında "işin parası, teslim zamanında ödenir" deyiminden amaç, taraflarca aksi kararlaştırılmış olmadıkça yüklenicinin kural olarak teslimden önce bedelinin ödenmesini isteyemeyeceğini, sahibinin de eserin tesliminden sonra ödemelerini geciktiremeyeceğini belirtmektir. Diğer bir deyimle aksine anlaşma yoksa eser teslim edilmelidir ki, yüklenicinin bedel isteme hakkı doğmuş olsun. Yoksa anılan madde hükmü, eserin teslim edilmesi durumunda bedelinin de ödendiğinin kabulü gerektiği yolunda bir varsayımı (karineyi) içermemektedir. Nitekim 364. maddenin kenar başlığı "ücretin muacceliyeti" şeklinde olup, maddede yalnız ödeme zamanı düzenlenmiştir. Öte yandan, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın istenebilirlik (muacceliyet) kazanması ile bunun ödenmesi durumunu birbirleriyle karıştırmamak gerekir....

                Maddenin ilk fıkrasında "işin parası, teslim zamanında ödenir" deyiminden amaç, taraflarca aksi kararlaştırılmış olmadıkça yüklenicinin kural olarak teslimden önce bedelinin ödenmesini isteyemeyeceğini, sahibinin de eserin tesliminden sonra ödemelerini geciktiremeyeceğini belirtmektir. Diğer bir deyimle aksine anlaşma yoksa eser teslim edilmelidir ki, yüklenicinin bedel isteme hakkı doğmuş olsun. Yoksa anılan madde hükmü, eserin teslim edilmesi durumunda bedelinin de ödendiğinin kabulü gerektiği yolunda bir varsayımı (karineyi) içermemektedir. Nitekim 364. maddenin kenar başlığı "ücretin muacceliyeti" şeklinde olup, maddede yalnız ödeme zamanı düzenlenmiştir. Öte yandan, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın istenebilirlik (muacceliyet) kazanması ile bunun ödenmesi durumunu birbirleriyle karıştırmamak gerekir....

                  UYAP Entegrasyonu