"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, taraflar arasında çekişmesiz bulunan eser sözleşmesinden kaynaklanan; menfi tesbit ve istirdat talebine ilişkin olup, davacı; davalı tarafından 451.173,00 TL bedelli iş nedeniyle 477.173,00 TL ödendiği iddia edilerek, fazla ödenen 16.600,00 TL'nin iadesi için başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tesbitini ve ödemek zorunda kaldığı 36.040,00 TL bedelin istirdadını talep etmiş olup, mahkemece davanın reddine dair ilk hüküm, Dairemizce; 9.400,00 ve 7.200,00 TL'lik fazla ödemelerin kanıtlanamadığı belirtilerek, davanın kısmen kabulü gerektiğinden bozulmuş, karar düzeltme talebi üzerine 9.400,00 TL'lik EFT yönünden ödeme belgelerinin yeniden incelenmesine işaret edilmiştir...
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemi ile yapılan icra takibine itirazın iptali, birleşen dava ise fazla ödenen bedelin iadesi ile eksik ve ayıplı iş giderim bedelinin tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı-davalılar vekili ile davacı-davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen nedenlerle istinaf edilmiştir. Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamakla birlikte sözlü olarak kurulduğu kabul edilen sözleşme, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğinde olup, uyuşmazlığın bu hükümlere göre çözümlenmesi gerektiği açıktır. Eser sözleşmesi, karşılıklı edimleri içeren bir iş görme akdîdir. Yüklenicinin edimi, eseri meydana getirmek ve iş sahibine teslim etmek, iş sahibinin karşı edimi ise teslim edilen eserin bedelini ödemektir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Tüketici Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı-k.davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan kira kaybının tahsili istemine ilişkin başlatılan takibe vâki itirazın iptâli, karşı dava ise fazla ödenen iş bedelinin iadesi istemine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen hüküm, davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 4822 sayılı Yasa'yla değişik 4077 sayılı sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/e maddesinde tüketici, “bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi” olarak tanımlanmıştır....
Tüketici Mahkemesi ise, uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasanın 3/c maddesinde mal, alış-verişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi mallar olarak, 3/e maddesinde de tüketici, bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi olarak tanımlanmıştır. Borçlar Yasasının 355. maddesinde ise, istisna akdi bir tarafın iş sahibi, diğer tarafın yüklenici konumunda olduğu ve bedel karşılığında bir şeyin imalinin yapılmasının sağlandığı sözleşme olarak tanımlanmıştır....
Dava konusu somut olayda; davacı tüzel kişi tacir tarafından davalı gerçek kişi aleyhine eser sözleşmesinden kaynaklı dava ikame edildiği, davanın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmadığı, davacının ticari işletmesi bulunmakla birlikte davalı ticari işletmesi bulunmadığı, tacir olmadığı, davanın mutlak ticari davalar arasında yer almadığı anlaşılmakla davanın HMK 114/1 -c delaletiyle HMK 115/2 gereği (Usul) görev yönünden usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
edilmek üzere sökülüp götürüldüğünü ifade etmekteyse de, bu iddia kabul edilmediği gibi davacı iş sahibi tarafından bu iddiayı ispatlayacak bir delil de sunulmuş değildir. Kaldı ki, davacı iş sahibinin bu yöndeki iddiaları.... ve 2010/110 Karar sayılı dosyasında incelenmiş ve itibar edilmeyerek yüklenici lehine iş bedeline hükmedilmiştir. Bu karar, eldeki davada, davacı iş sahibinin ayıplı imalat yapıldığı iddiasının değerlendirilmesi bakımından kesin delil niteliğini haizdir. Bu durumda, ayıplı imalat yapıldığı iddiası ispatlanamamış olduğundan, iş bedelinin iadesi ve ayıplı imalat nedeniyle tazminat istemlerinin de dinlenmesi mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken kısmen de olsa kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamış, kararın bu yönlerden bozulması gerekmiştir....
Eser sözleşmelerinde sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa iş bedeli alacağı eserin tamamlanıp teslim edildiği tarihte, sözleşmenin feshi halinde ödenen bedelin geri istenmesiyle ilgili alacak da fesih iradesinin karşı tarafa ulaşmasıyla muaccel hale gelir.Taraflar arasındaki sözleşmenin 7. maddesine göre 3 yıl süreli olup, süre sonunda tarafların karşılıklı mutabakatı ile uzatılacağı kararlaştırılmıştır. İcra takibinde tahsili talep edilen alacak eser sözleşmesinin ifa edilmemiş olması nedeniyle ödenen iş bedelinin iadesidir. Dosya kapsamına göre icra takibinden önce sözleşme feshedilmediğinden iş bedelinin iadesiyle ilgili alacak muaccel hale gelmemiştir. Davacı iş sahibi icra takibinde ödediği iş bedelinin iadesini istemek suretiyle sözleşmeyi feshetmiş ve bu alacak icra takibi ile birlikte muaccel hale gelmişir....
Bu durumda mahkemece davacı iş sahibi sözleşmeden dönme ve ödediği bedelin iadesi ile yüklenicinin kusurlu olması sebebi ile ayıplı imalâtın söküm bedeli ve yabancı para cinsinden olan ödediği iş bedelini ödeme tarihindeki kur üzerinden istemekte haklı olduğundan; ödediği 18125 Euro iş bedelini ödeme günündeki karşılığı ile bu iş bedelinin fatura tarihi olan 02.12.2010 tarihindeki cari kur üzerinden hesaplanacak TL karşılığı üzerinden %18 oranındaki KDV'sinin tahsiline ve ıslahla arttırılan miktarda dikkate alınarak kabule icbar edilemeyecek derecede ayıplı imalâtın söküm bedelinin bilirkişi raporunda hesaplanan 3.000,00 TL tazminatın da davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken bu hususlar üzerinde durulmadan yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür....
Hukuk Dairesi KARAR- Dava eser sözleşmesinden kaynaklı bakiye iş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. dosyanın incelenmesinde ... 5.Asliye Ticaret Mahkemesince 18.02.2016 tarih ve 2016/124 E sasa, 2016/70 Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verildiği ve kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği, ... 27. HD’nin 06.05.2019 tarih 2019/698 Esas, 2019/486 Karar sayılı ilamı ile dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay 15....
Mahkemece, taraflar arasında eser sözleşmesinden kaynaklı edimler sebebiyle cari hesap ilişkisinin bulunduğunu, eser sözleşmeden kaynaklanan alacak bulunması halinde cari hesap ilişkisinden kaynaklı alacak olarak bağımsız olarak alacak talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda (TBK) ise 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen “Eser sözleşmesi” yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Her iki tarafa karşılıklı borç yükleyen bir tür iş görme sözleşmesi olan eser sözleşmesinde “eser” ve “bedel” olmak üzere iki temel unsur vardır. Bu sözleşmelerde yüklenici, iş sahibine karşı yüklendiği özen borcu nedeniyle eseri yasa ve sözleşme hükümlerine, fen, teknik ve sanat kurallarına uygun olarak yapıp zamanında tamamlayarak teslim etmeyi, iş sahibi de bu çalışma karşılığında ivaz ödemeyi üstlenmektedir....