Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesine göre, sahibi eserin tesliminden sonra işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa bunu uygun bir şekilde yükleniciye bildirmek zorundadır. Aynı kanunun 475/1-2 maddesine göre, eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hallerde sahibi eseri alıkoyup bedelden indirim isteme hakkına sahiptir. Davalı tarafça da eser kabul edilip, fatura bedelinin büyük bir kısmı ödenmiş olmakla; davalının ancak bedelden indirim isteyebileceği kabul edilmiştir. Nitekim, davalı taraf cevap dilekçesinde ayıp ve eksiklik nedeniyle bakiye alacağın ödenmediğini beyan etmiştir....

    "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bedelinin tahsili amacıyla yürütülen icra takibine itirazın iptâli ve icra inkâr tazminatının tahsiline ilişkin olup, mahkemece görevsizlik yönünden verilen karar davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Davacı yüklenici, davalılara ait konutun bahçe ve peyzaj işleri yapılması hususunda anlaştıklarını, edimini yerine getirdiğini, bakiye bedelinin ödemediğinden bahisle davalılar aleyhine icra takibi başlattığını, davalıların takibe itiraz etmesi üzerine itirazın iptâli ve icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir....

      DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesinden Dayalı Alacak KARAR TARİHİ : 01/04/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 08/04/2021 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden dayalı alacak istemine ilişkin davada mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde; İDDİA : Davacı vekili; davacı ile davalı şirket arasında 04/09/2013 tarihind.... 500 kişilik öğrenci yurdu ikmal inşaatı işi ile ilgili taşeron sözleşmesi aktedildiğini, işin bedelinin 1.273.510,54 TL olarak kararlaştırıldığını ve ödemenin işveren tarafından hak edişlerin idareden tahsilini müteakip % 30'unun peşin, kalanının 30-60-90 günlük çekler ile ödeneceğinin taahhüt edildiğini, işin başından itibaren davalı tarafın ödeme yükümlülüğüne uymadığını, davalı tarafın kendi kusurundan ve programından kaynaklı aksamalar nedeniyle davacının işi aksattığını ileri sürüp devamlı olarak davacının hakkedişlerinden...

        gereğince müvekkili tarafından 38.000 TL bedelli teminat mektubu verilmesi üzerine davalının 38.000 TL ödeme yaptığını, kalan 20.000 TL'nin 15 Haziranda ödenmesinin kararlaştırıldığını, ancak bu miktarın ve bakiye bedelinin ödenmediğini, müvekkili tarafından 13.892,14 TL bedelli ek yapıldığını, bunların da bedelinin ödenmediğini öne sürerek 18.05.2013 tarihli sözleşme gereğince 20.000 TL'nin 15.06.2013 tarihinden, 18.365,34 TL'nin 23.06.2013 tarihinden ve 13.892,14 TL ek işler bedelinin 30.06.2013 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

          "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye bedeli nedeniyle alacak, istemine ilişkin olup, mahkemenin davanın kabulüne dair kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, "...Dava; Eser sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili hususunda başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, davacı şirketin eser sözleşmesinden doğan bakiye alacağına ilişkin İzmir 18.İcra Müdürlüğünün 2016/8325 Esas sayılı takip dosyasında başlatılan icra takibinde davalı borçlularca süresinde müracat ile İcra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise de, takibe konu alacağın para alacağı olup, taraflarca para alacağının ifa yeri sözleşme ile ayrıca kararlaştırılmadığından TBK.'...

              Taraflar arasındaki sözleşme, eser sözleşmesi olup, eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. HMK.nun 4/1- a maddesine göre Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olmadığından mahkemece görevsizlik kararı verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              maddesinde tanımlanan eser sözleşmesidir. Taraflar arasında sözleşme ilişkisinin kurulduğu uyuşmazlık konusu olmayıp, uyuşmazlık bedelinin ne olduğu konusunda toplanmaktadır. İş bedeline ilişkin olarak, dairemizin bu konudaki yerleşmiş içtihatları ve doktrin uyarınca; yanlar arasında eser sözleşmesi ilişkisinin varlığı sabit olup yazılı sözleşme bulunmaması ve tarafların bedelde uyuşamamaları halinde bedelinin, işin yapıldığı ileri sürülen 2011 yılında yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 366. maddesi hükmünce yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre hesaplanması gerektiği kabul edilmektedir. Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu anlaşılmış ise de yazılı sözleşme bulunmadığından işin kapsamı, bedelinin ne olduğu ve ödenip ödenmediği ./. ihtilâflıdır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı imalat bedeli fiyat farkı ve ek imalat bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 15. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 15. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 26/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Oysa eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda BK'nın 366. maddesi uyarınca bedelinin önceden belirlenmediği veya yaklaşık kararlaştırıldığı durumlarda, imalâtın yapıldığı tarihteki piyasa fiyatlarına göre bedelin hesaplanması gerekmektedir. O halde mahkemece yapılması gereken , gerektiğinde mahallinde inceleme yapılarak imalât bedelini 2007 yılı piyasa rayiç fiyatlarına göre hesaplatmak, bundan davalının kanıtlayabildiği ödeme tutarını mahsup etmek, varsa kalanı hüküm altına almaktan ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmadığı gibi, kabule göre de 6100 Sayılı HMK'nın 294 ve 297. maddelerine uygun biçimde kısa kararın tereddüde neden olmayacak açıklıkla yazılması gerekirken davanın kabulüne denilmekle yetinilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu