Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

hizmeti nedeniyle müvekilinin uğramış olduğu zararlardan sorumlu olduğunu, belirterek davalının hatalı ve ayıplı imalatının müvekkili şirket tarafından giderilmiş olması nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.148,00 TL zararın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Davacı işin tamamlandığını hakediş bedelini alamadığını iddia etmekte davalı ise eser sözleşmesine konu işin ayıplı yapıldığını savunmaktadır. Eser sözleşmesi iş sahibinin ödemeyi taahhüt ettiği ücret karşılığında yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi ve teslim etmeyi üstlendiği iki taraf için hak doğuran ve borç yükleyen bir sözleşmedir. Eser sözleşmesinde iş sahibinin asli borcu TBK 470.maddesi çerçevesinde meydana getirilen eser karşılığında bir miktar pararın ödenmesi, yüklenicinin borcu ise eseri zamanında ve ayıpsız olarak imal ve teslim etmektir. Eser sözleşmesinde yüklenicinin ayıptan sorumluluğu TBK'nın 474 ile 478. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Eser sözleşmesinde ayıp, sözleşmede üzerinde anlaşılan veya taraflarca ondan beklenen niteliklerin eserde bulunmaması, başka bir ifadeyle, olmaması gereken bozuklukların olması, ya da olması gereken bazı vasıfların bulunmaması olarak tanımlanmaktadır....

      Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan tespit istemine ilişkin olup, mahkemece davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Taraflar arasında eser sözleşmesinden kaynaklanan ve eserin ayıplı ifasının tespiti istemine ilişkin davada, mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....

        Davacı her ne kadar takipte açık hesaptan kaynaklı bakiye alacaklarını talep ettiklerini, davalının, takip konusu alacağın eser sözleşmesinden kaynaklandığını, ayıbın varlığını ispatlayamadığını belirtmiş ise de mahkemece yapılan ön inceleme duruşmasında uyuşmazlığın taraflar arasında arasında cari hesap sözleşmesi olup olmadığı, sözleşme bulunup bulunmadığı, sözleşmenin ayıplı veya eksik ifasının söz konusu olup olmadığı şeklinde belirlenmiş, davacı taraflar arasında yazılı cari hesap sözleşmesi sunamamıştır. Mahkemece de taraflar arasında cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı kabul edilmiştir. Alınan bilirkişi raporu ve davacı faturaları incelendiğinde fatura dayanağının davaya konu izolasyon işinden kaynaklandığı, taraflar arasında eser sözleşmesi bulunduğu tespit edilmiş olup, açık hesap ticari ilişki eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır....

          "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı imalat nedeniyle meydana gelen zararın tazmini isteğini içerir icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin olup, mahkemece yargılama sırasında alınan kök ve ek bilirkişi raporlarına göre davalı yüklenici tarafından yapılan imalatın ayıplı olmadığı ve meydana gelen zararın yüklenici tarafından imal edilen işle bağlantısının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı iş sahibi şirket vekilince temyiz edilmiştir....

            DAVANIN KONUSU: İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ: 11/01/2023 Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, makine imalini konu alan eser sözleşmesi ilişkisine dayalı eksik ve ayıplı işler bedeli ile gecikme tazminatının tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece istinaf incelemesine konu 17/10/2022 tarihli ara kararı ile alacağın varlığı ve miktarının tespitinin yargılamayı gerektirdiğinden bahisle koşulları oluşmayan ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Davacı vekili gerek dava dilekçesinde ve gerekse istinaf dilekçesinde, işin süresinde yapılıp teslim edilmediğini, imal edilen kısımların ise eksik ve ayıplı yapıldığını, uğradıkları zararın Çerkezköy Asliye Hukuk Mahkemesinin...

              Yapma borcu borçlu tarafından ifa edilmediği takdirde, alacaklı (iş sahibi) gideri borçluya ait olmak üzere edimin kendisi veya başkası tarafından ifasına izin verilmesini hakimden isteyebilir. (TBK 113-BK 97 md.) hakim talep üzerine bilirkişi marifetiyle eksik ve ayıplı iş kalemlerini ve bunların tamamlanması giderlerini ve ayrıca yapı kullanma izin belgesi için gereken giderleri saptayıp ifaya izin kararı verir. İzin kararının hüküm fıkrasında eksik ve ayıplı iş kalemlerini, miktarlarını ve giderlerini tek tek gösterir. Eğer sözleşme uyarınca yükleniciye düşen bir bağımsız bölümün satışı suretiyle ifaya izin istenmiş ise, o bağımsız bölümün satışı suretiyle ifaya izin verilmesine ve giderlerin satış bedelinden karşılanmasına hükmedilir. Somut olayda, davalının eser sözleşmesinden kaynaklanan edimini, sözleşme uyarınca tamamen ifa etmediği toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Mahkemece eksik ve kusurlu işler bedeli bilirkişiye hesaplattırılmıştır....

                GEREKÇE: Dava; eser sözleşmesinden kaynaklı alacak istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkememizce icra edilen yargılama sırasında davacı vekilinin 24/05/2022 tarihli dilekçeleri ile davadan feragat ettiği ve yargılama gideri talebi olmadığını beyan ettiği, davalı vekilinin de yargılama gideri /vekalet ücreti talebinin olmadığı yönünde beyanda bulunduğu, davacı vekilinin dosyada mübrez vekaletname kapsamında feragata yetkili olduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce vâki feragat üzerine HMK'nın 307 vd. maddeleri gereğince davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir....

                  ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2017/39 ESAS, 2018/375 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Amasya 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/39 Esas, 2018/375 Karar sayılı dava dosyasında verilen Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) talebinin kısmen kabulüne karşı, davacı vekili ile davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından, Amasya 1....

                  Kasıt veya ağır kusur ile ayıplı imalât halinde ise zamanışımı süresinin BK'nın 125. maddesindeki genel hüküm uyarınca 10 yıl olacağı açıktır. Sözleşme ilişkisinin tesisinden sonra 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK'nın 147/6. maddesi gereğince de yüklenicinin yükümlülüklerini ağır kusuruyla hiç ya da gereği gibi ifa etmemesi dışında, eser sözleşmesinden doğan alacaklar için zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğu görülmektedir. Huzurdaki davada, taşınmaza ilişkin eser sözleşmesine dayalı olarak hak edişten kaynaklı fatura alacağı talep edildiğinden, bu dava için gerek 818 sayılı BK'nın 126/4. maddesi, gerekse 6098 sayılı TBK'nın 478/1.maddesi gereğince 5 yıllık zamanaşımı süresinin geçerli olacağı ve eser sözleşmesinde zamanaşımı süresinin başladığı tarihin eserin sözleşmeye uygun olarak eser sahibine teslim edildiği tarih olduğu tespit edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu