Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Oysa, 25.07.2006 tarihli ihtarda, 10.000,00 YTL tutarlı çekin iadesi istenildiği gibi davada da bu çek nedeniyle borçlu olunmadığının tesbitine, tahsil edildiğinde, ödeme tarihinden itibaren ticari faiziyle tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir. Yargılama sırasında çek bedeli ödenerek dava istirdada dönüştürüldüğüne göre çek bedeli için ödemenin yapıldığı 02.10.2006 tarihinden faiz yürütülmesi gerekir. Yine davada oran gösterilmeksizin alacağa ticari faiz uygulanması istenildiğinden 3095 Sayılı Yasanın 5335 Sayılı Yasayla değişik 1. maddesi hükmünce istemin yasal faiz olduğu kabul edilerek yasal faize hükmedilmesi yerine reeskont faizinin kabulü de talebe, usul ve yasaya aykırı olmuştur. Kararın bu nedenlerle bozulması gerekir ise de düşülen hataların giderilmesi yeniden yargılamaya ihtiyaç göstermediğinden hükmün HUMK’nın 438/VII. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/03/2021 NUMARASI : 2018/345 ESAS - 2021/40 KARAR DAVA KONUSU : Eser Sözleşmesinin Feshi, Çekin İadesi KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili ile davalı T6 arasında 10/09/2018 tarihinde 1000 adet iç oda kapısı yapımı için sözleşme imzalandığını, iş karşılığı T5 adına çek keşide ettiğini, ne var ki müvekkiline 70 kapının teslim edildiğini, müvekkilinin söz konusu kapıları dava dışı Biryapı isimli şirketin inşaat işlerinde kullanmak için sipariş ettiğini, davalının edimini ifa etmediğini, bu sebeple dava dışı Biryapı şirketinin işi başkalarına yaptırdığını ileri sürerek sözleşmenin feshi ile 3334893 seri nolu 30/11/2018 tarihli 50.000,00- TL, 3334894 seri nolu 30/11/2018 tarihli 50.000,00- TL, 3334895 seri nolu 30/12/2018 tarihli 50.000,00- TL, 3334896 seri nolu 30/12/2018 tarihli 50.000,00- TL, 3334897 seri nolu 30/01/2019 tarihli 50.000,00- TL, 3334898 seri nolu 30/01/2019 tarihli 50.000,00...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Kira sözleşmesinin feshi ve ödenen kira bedelinin iadesi istemine ilişkin davada Küçükçekmece 4. Asliye Hukuk ve Küçükçekmece 3. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, taraflar arasında yapılmış kira sözleşmesinin feshi ile ödenen kira bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, HUMK.'nın 8/2 maddesinde yalnızca kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye akdin feshi yada tespit davalarında görevli mahkemelerin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın kira sözleşmesine dayanan akdin feshi davası olmadığı, davalının sebepsiz zenginleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 1086 Sayılı HUMK.'...

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı-birleşen dosya davacısı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinin feshi nedeniyle bakiye iş bedeli ile malzeme bedelinin tahsili ve teminatların iadesi talebine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen karar, davalı vekilince süresi içinde temyiz edilmiştir. Davacı yüklenici davalı iş sahibidir. Bu davadan ayrı, davalı ... tarafından, davacı.... ve davalı kurum çalışanları aleyhinde ......

        Davacı davaya konu çeki davalı ile aralarında bulunan eser sözleşmesi gereği verildiğini ancak kendisine mal teslimi yapılmadığı bu nedenle çekin bedelsiz kaldığını iddia ederek aralarında düzenlenen sözleşmeyi delil olarak sunmuş, yargılama sırasında mahkemece davalıya isticvap davetiyesi çıkarılarak sözleşme içeriğine ve imzaya itirazı var ise mahkemeye bildirmesi aksi halde sözleşmedeki imzayı ve sözleşme içeriğini kabul etmiş sayılacağı konusunda uyarılmış, davalı usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen herhangi bir itiraz ileri sürmediğinden mahkemece taraflar arasında böyle bir sözleşme ilişkisinin bulunduğu kabul edilmiştir. Bu durumda davacı tarafından davalı ile aralarındaki temel ilişki ispatlanmış sayıldığından bu aşamadan sonra sözleşme ekinde fotokopisi bulunan dava konusu çekin bedeline hak kazandığını ispat yükü davalıya ait olacaktır....

          Hizmet sözleşmesi ve eser sözleşmesi birbirine çok yakın kavramlar olup; hizmette, ücret-bağımlılık ve devamlılık, eser sözleşmesinde ise, bir şeyin ücret karşılığı imali söz konusu olmaktadır. Davacıların davalı yüklenici ile inşaat yapım sözleşmesi konusunda anlaştıkları ve davalının sözleşme uyarınca davacılara düşen daireleri vermemesi ve projeye aykırı olarak inşaatı yaptığı iddiasıyla sözleşmenin feshi ve proje ve imara aykırı binanın yıkımının istendiği somut olayda, hizmetten ziyade eser sözleşmesinin mevcut olduğu ve eser sözleşmesinin de genel hükümler ve Borçlar Yasasının 355. maddesinde düzenlendiği anlaşıldığından, 4077 Sayılı Kanunun 3/d maddesinde düzenlenen hizmet kavramı kapsamında bulunmayan ve davacıların arsa sahibi olup, tüketici veya profesyonel satıcı konumunda bulunmadığı somut olayda uyuşmazlığın genel mahkemelerde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK 21, 22 ve 23. (HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince ......

            Hizmet sözleşmesi ve eser sözleşmesi birbirine çok yakın kavramlar olup; hizmette, ücret-bağımlılık ve devamlılık, eser sözleşmesinde ise, bir şeyin ücret karşılığı imali söz konusu olmaktadır. Davacıların davalı yüklenici ile inşaat yapım sözleşmesi konusunda anlaştıkları ve davalının inşaatı süresinde bitirmemesi iddiasıyla sözleşmenin feshi ve yüklenici tarafından diğer davalılara yapılan tapuda hisse satışının iptali ile tescil istendiği somut olayda, hizmetten ziyade eser sözleşmesinin mevcut olduğu ve eser sözleşmesinin de genel hükümler ve Borçlar Yasasının 355. maddesinde düzenlendiği anlaşıldığından, 4077 Sayılı Kanunun 3/d maddesinde düzenlenen hizmet kavramı kapsamında bulunmayan ve davacıların arsa sahibi olup, tüketici veya profesyonel satıcı konumunda bulunmadığı somut olayda uyuşmazlığın genel mahkemelerde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Küçükçekmece 2....

              Belirtilmelidir ki, eser sözleşmesi karşılıklı edimleri içeren bir iş görme sözleşmesidir. Buradaki yüklenicinin edimi bir eser meydana getirmek, iş sahibinin karşı edimi ise, kendisine teslim edilen eser sebebiyle bedel (ücret) ödemektir. Eser yüklenicinin sanat ve beceriyi gerektiren emek sarfı ile gerçekleştirildiği sonuçtur. Kuşkusuz iş sahibi ısmarladığı eserde belli niteliklerin bulunmasını arzu eder. Meydana getirilen eserin iş sahibinin beklentisini karşılamaması halinde sözleşmedeki yarar dengesi iş sahibi aleyhine bozulur. Bundan dolayı, teslim edilen eserin fen ve sanat kurallarına uygun iş sahibinin beklentilerini karşılar özellikleri taşıması gerekir. Aksi halde, eser ayıplıdır ve yüklenicinin ayıba karşı tekeffül sorumluluğu ortaya çıkar. Eserdeki ayıp, eserde sözleşme ve dürüstlük kurallarına göre olması gereken vasıfla fiilen mevcut olan arasındaki fark demektir....

                Sayılı dosyası ile 05/11/2019'da icra takibi başlatıldığını, davacı aleyhine faktoring sözleşmesinin feshi üzerine takip başlatılmasının ardından davacının 30/12/2019 tarihinde müvekkili şirketin banka hesabına ödeme yaptığını, yapılan ödemenin icra takibine ilişkin olduğunu, icra takibinden kaynaklanan işlemişi faiz, vekalet ücreti, masrafların ödenmediğini, icra takibinin halihazırda derdest olduğunu, davacıya karşı başlatılan takibin (davacının iddia ettiği gibi) çeke ilişkin takip olmadığını, takibin gerekçesi ve hukuki nedeninin, davacı ile aktedilen faktoring sözleşmesinin feshedilmesi olduğunu, faktoring sözleşmesinin feshi ile birlikte ihtarnameye konu alacak tutarının yasal olarak talep edilebilir hale geldiğini, müvekkili şirketin çekin vadesini beklemek zorunda olmadığını, öte yandan, faktoring hukukuna göre faktoring şirketinin, sözleşmenin feshi üzerine tüm alacak vasıtalarını kullanarak alacaklarını tahsil etme hakkına sahip olduğunu, kaldı ki çekin vadesinde ödenip ödenmeyeceğinin...

                  Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 14.04.2005 gün ve 2004/638-2005/216 sayılı hükmü onayan Dairemizin 06.03.2007 gün ve 2006/1093-2007/1399 sayılı ilamı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinin feshi, istirdat ve kalıpların iadesi istemine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu