Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İstinaf ilamında da belirtildiği üzere tazminat isteyen tarafın kusursuz olması gerekmekte olup, yüklenicinin sözleşmenin feshi nedeniyle kâr kaybı ve teminatın iadesi talebinde bulunabilmesi için fesihte tamamen kusursuz olması gerekir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -KARAR- Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı Kararı'nın dayanağı olan 2797 sayılı Yargıtay Yasası'nın 6545 sayılı Kanun'un 31. maddesi ile değişik 14/2-a bendinde, daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme de gözetilerek temyizin kapsamının esas alınacağı öngörülmüştür. Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; eser sözleşmesinden kaynaklı davacı kurumun pantolon tedariki için açılan ihalenin feshi nedeniyle iki ihale arasındaki zarar bedelinin tazmini istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 15. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir....

    "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, sözleşmenin haklı nedenlerle feshi nedeniyle 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun 22. maddesine dayanılarak uğranılan zarar, ihale masrafları ve KDV istemiyle açılmış, mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre sözleşmenin feshi nedeniyle davacı idarenin herhangi bir zarara uğramadığının anlaşıldığı, rapordaki hesaplama yönteminin Yargıtay'ın menfi zarar hesabı için kabul ettiği yerleşik uygulamaya uygun bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine dair verilen karar davacı idare tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle...

      Yargıtay içtihatları ve doktrinde eser sözleşmesinden ve eser sözleşmenin bir türü olduğu kabul edilen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden dönülmesi nedeniyle uğranılan ve giderilmesi talep edilen olumsuz zararların sınırlı sayıda olmadığı kabul edilmekte; sözleşmenim yapılmasına ilişkin giderler, harçlar, posta giderleri ve noter ücreti de menfi zarar kapsamında değerlendirilmektedir. Sözleşmenin feshi yahut sözleşmeden dönülmesi halinde alacaklı ancak menfi zararının tazminini isteyebilecektir. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin yerleşik içtihatlarına göre eser sözleşmesinin karşı tarafın kusuru ile feshi halinde kâr kaybının hesabında sözleşme tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 356. maddesinin yollamasıyla aynı Yasa’nın 325. maddesi hükmünde öngörülen yöntemin uygulanması gerekir. Sözü edilen bu yöntem "kesinti yöntemi"dir....

      Noterinin 01179 yevmiye nolu ihtarnamesi ile iade edildiğini, 01/01/2018 tarih ve 001264 no ft ile 140.436.11 TL kar kaybı faturası düzenlendiğini, davalı tarafın bu faturayı da ödemediğini ileri sürerek müvekkili şirket ile Ak Enerji A.Ş. ve Egemer Elektrik Üretim A.Ş. arasında akdedilen iki ayrı sözleşmenin ilgili şirketlerce haksız yere fesh edilmesi nedeniyle ıslah hakkını saklı tutarak şimdilik 10.000 TL üzerinden, uğradığı zarar ve kar kaybı alacağı ile sözleşmenin haksız feshi sonucunda işten çıkarılmak zorunda kalınan sözleşme kapsamında istihdam edilen işçilerin hak etmiş olduğu kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının bilirkişi marifeti ile hesaplanması sonucu belirlenen günden / alacağın doğduğu günden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser szöleşmesinden kaynaklanmış olup, yüklenicinin edimini süresinde ifa etmemesi nedeniyle sözleşmenin geriye etkili feshi sonucu cezai şart, sözleşmenin yerine getirilmesi için yapılan harcamalar ve peşin ödenen makine bedelinden fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 12.000 USD alacağın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir. Davacı tarafından sunulan ve dosya kapsamındaki e-maillere ve bilgisayar mühendisi bilirkişinin 12.08.2015 tarihli raporuna göre taraflar arasında davacının ibraz ettiği 03.12.2012 tarih 1017 nolu sözleşmenin imzalandığı anlaşılmaktadır....

        de yapılmakta olan alışveriş merkezinin iksa Q80 ve Q65 fore kazık ve hem iksa hem de temel altı jet grout imalâtı delgisi ve betonun dökülmesi işine dair sözleşme yapıldığını ancak davalıdan kaynaklanan nedenlerle işe geç başlandığını, sözleşme gereği davalı tarafından sağlanması gereken elektriğin temin edilmemesi nedeniyle jeneratör kullanıldığını yine mazot ve betonun zamanında kendilerine verilmediğini, ardından işin belediye ekipleri tarafından durdurulması nedeniyle işe devam edemediklerini, bu nedenlerle 24.05.2012 tarihinde sözleşmeyi haklı nedenle feshettiklerini, fesih tarihine kadar yapılan jet grout ve fore kazık imalatı bedeli 12.455,55 TL, sözleşmenin haklı nedenle feshi nedeniyle 2.000,00 TL kâr kaybı ve jeneratör kira bedeli 544,45 TL olmak üzere şimdilik 15.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiş, davalı vekili ise sözleşmenin feshinde kusurlu olmadıklarını belirterek davanın reddini istemiştir....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2020/534 Esas KARAR NO : 2021/501 DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Eksik İş Bedelinin Üretim Kaybı Bedeli ve Cezai Şart Alacağı ) DAVA TARİHİ : 03/11/2020 KARAR TARİHİ : 01/07/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Eksik İş Bedelinin Üretim Kaybı Bedeli ve Cezai Şart Alacağı ) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREKÇE : Davacı vekili, davacı ile davalı arasında --- kapasiteli --- --" imzalandığını; bu sözleşme ile davalı yüklenicinin ---- üstlendiğini; davalının edimini süresinde yerine getirmediğini, gecikmiş tesliminin de ayıplı işleri içerdiğini; bu nedenle --- hiç bir zaman bu kapasiteyle çalışamadığını; bu nedenle üçüncü şahıslara tamir ettirmek zorunda kaldıklarını belirterek hem eksik ve ayıplı iş bedelini hem üretim kaybı nedeniyle uğradığı zararı hem de sözleşme gereği cezai şartı talep ederek iş bu davayı açmış; Davalı vekili, zaman...

            Asliye Hukuk Mahkemesi kararının bu yönüyle de çelişkili olduğunu, sözleşmenin haklı feshinde talep edilecek zararın menfi zarar olduğu hususu isabetli olmakla birlikte davacı tarafın ıslah dilekçesi ile talep ettiği zararın müspet zarar olacağını, bu bağlamda ortada menfi zarar talebi bulunmadığından “davacının menfi zararına ilişkin talebinin kısmen kabulüne” şeklinde kurulan ve devam eden hükmün hatalı olduğunu, yapılması gereken müspet zarar isteminin reddine, menfi zararla ilgili bir istem olmadığından karar verilmesine yer olmadığına ilişkin olması gerektiğini, yerel mahkemece hükmün 3. bendinde belirtilen 6.123,84 TL olarak ifade edilen miktar menfi zarar değil kesin fesih kesin hesabından kaynaklı alacak olarak kabul edildiğini, ancak hükümde bu miktarın menfi zarar olarak belirtilmesinin hatalı olduğunu, müvekkil iş sahibi tarafından yükleniciye 06.07.2017 tarihinde banka havalesi ile gönderilen 2.000,00 TL'yi davacının aldığını kabul etmekle birlikte bunun dava konusu işe dayalı...

            Gerçekten, TBK’nın 125/3. maddesi gereğince "… borçlu kendisine hiçbir kusur isnat edilemeyeceğini ispat edemezse alacaklı sözleşmenin hükümsüzlüğünden doğan zararın tazminini de talep edebilir." Doktrinde hakim olan görüşe ve Yargıtay uygulamasına göre, burada oluşan zarar menfi (olumsuz) zarardır. Olumsuz zarar genel bir anlatımla hukuken geçerli olmayan bir borç ilişkisinin geçerli olduğuna inanmaktan (güvenmekten) doğan zarardır. Kısaca bu zarar, alacaklının sözleşme yaptığı için uğradığı, sözleşme yapmamış olsa idi uğramayacağı zarar olup, sözleşmeye güvenilerek yapılan harcamaların (giderlerin) tamamı, başka bir anlatımla karşı tarafın mal varlığına girmese bile o sözleşme nedeniyle cepten çıkan paradır. Müsbet zarar ise, sözleşme nedeniyle cebe girmesi gereken paranın, girmemesi nedeniyle meydana gelen zarardır. Bu niteliği gereği, müsbet zarar daima ileriye dönük olup, bir beklenti kaybıdır....

            UYAP Entegrasyonu