Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/314 Esas KARAR NO : 2022/502 DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 21/04/2022 KARAR TARİHİ : 31/05/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflarca akdedilen ----------- dava konusu ----teknik şartname,------ olup olmadığnın tespiti ile tespit edilen ---- bedeli ve dava konusu taşınmazın eksik-ayıplı yapılması nedeni ile müvekkilinin uğradığı zararların tazminini talep ve dava etmiştir. Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. 7155 Sayılı Kanunun 20. Maddesi ile 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'na eklenen 5/A maddesi ile "Bu Kanunun 4....

    Burada zarar kapsamı net ve gerçek zarar olarak düzenlenmiştir. Net ve gerçek zarar, malvarlığındaki gerçek eksilmeyi ifade eder. Bu nedenle müspet zararın tazmini halinde malvarlığının ulaşacağı değerin, sözleşmenin ifası halinde malvarlığının ulaşacağı değeri geçmemesi gerektiği gözetilerek hesaplama yapılmalıdır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi, sözleşmelerde; borçlunun temerrüdü sonucu borç yerine getirilmemişse alacaklıya üç yetki tanımıştır: Bunlar; her zaman için ifa ve gecikme tazminatı isteğinde bulunma, derhal ifadan vazgeçip müspet zararının tazminini isteme ya da ifadan vazgeçip sözleşmeden dönerek menfi zararını isteyebilmedir. "Sözleşmeden kaynaklanan zarar müspet zarar olacağı gibi, menfi zarar da olabilir. Müspet zarar: Borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki fark müspet zarardır....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; TBK 301. Maddesine göre kiralayanın kiralananı teslim etme yükümlülüğü altında olduğunun kabulü gerekir. Kiralananı kullanıma uygun halde teslim etme borcunu yerine getiremeyen kiralayan, kusursuz olduğunu ispat edemedikçe kiracının menfi zararını gidermekle yükümlü olduğu ve davalının da bu kusursuzluğu ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 10.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek olan ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verildiği görülmüştür....

      Buna göre eser sözleşmesinden doğan ilişkiye, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerinin uygulanması hukuken olanaklı değildir (Hukuk Genel Kurulunun 26.2.2003 günlü ve 2003/15–127 Esas 2003/102 Karar, 17.02.2010 günlü ve 2010/15–68 Esas 2010/85 Karar sayılı ilamları). Somut olayda, taraflar arasındaki hukuki ilişki eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Mahkemelerin görevinin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekir. Bu nedenle, davaya asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği gözetilmeden, tüketici mahkemesi sıfatıyla uyuşmazlığın esası hakkında hüküm verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

        Davanın ilk olarak açıldığı---- yetkisizlik kararı ile dosya Mahkememize gönderilmiş, Mahkememizin ---- görevsizlik kararı verilerek dosyanın ---- Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiş,----- Sayılı kararı ile karşı görevsizlik kararı verilmesi üzerine -------- mahkememiz yargı yeri olarak tespit edilmiş ve dosya Mahkememizin yukarıdaki esas numarasına kaydedilmiştir. Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir., Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, icra dosyası, senet suretleri, sözleşme, mahkememizce alınan bilirkişi raporu, ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir. ----- takip dosyasının incelenmesinde; mahkememiz davalı tarafından davacı aleyhine ----- bedelli senedin tahsili amacıyla kambiyo senetlerine özgü ilamsız icra takibi başlatıldığı görülmüştür....

          Borç doğuran sözleşmelerden birisi olan ve tam iki tarafa borç yükleyen “Eser sözleşmesi’’ ise; sözleşmenin imzalandığı ve uyuşmazlığın ortaya çıktığı tarihte yürürlükte bulunan ve somut olayda uygulanması gereken mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (BK) 355. maddesinde “istisna akdi” olarak adlandırılmış olup, “İstisna bir akittir ki onunla bir taraf (müteahhit), diğer tarafın (iş sahibi) vermeği taahhüt eylediği semen mukabilinde bir şey imalini iltizam eder” şeklinde ifade edilmiş; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 470. maddesinde de, "Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir” şeklinde tanımlanmıştır. Taraflara karşılıklı borç yükleyen eser sözleşmelerinde; “eserve “bedel” olmak üzere iki temel unsur bulunmaktadır....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili 03/11/2020 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; gerek menfi zararının hesaplanması ve gerekse müspet zarar açısından alınan araç ve gereçlerdeki değer kaybı açısından alınan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığını, yeniden yargılama yapılması talebinin yerinde görülmediği takdirde; sözleşmenin davalı tarafça 3 yıl, 317 gün önceden feshedilmesi nedeniyle bilirkişilerce tespit edilen araç ve gereçlerdeki değer kaybı olarak tespit edilen 87.400,00- TL müspet zararın reddinin doğru olmadığını beyan ederek talep edilen müspet ve menfi zarar hesaplarının denetlenebilir halde yeniden inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere dosyanı mahkemesine iadesine, dosyanın iadesi talebinin yerinde görülmediği takdirde menfi zarar olarak hüküm altına alınan 26.065,45- TL yönünde verilen kararın onanmasına, müspet zarar açısından hüküm mahkemesinin red kararının kaldırılarak, müspet zarar olarak tespit edilen 87.400,00- TL' nin 13/02...

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; "A)Asıl dava yönünden;1) Davacının yoksun kalınan karın tahsili amacıyla açmış olduğu dava yönünden yapılan değerlendirmede; Davacının kar mahrumiyeti isteminin müspet zarar kapsamında kaldığı, müspet zarar kapsamında kalan kar mahrumiyetinin talep edilebilmesi için davacının kusursuz ve sözleşmeyi fesheden taraf olmaması gerektiği, oysa ki davacının fesihte ortak kusurlu olduğu gerekçesi ile kar mahrumiyeti yönünden açılan davanın reddine karar verilmiştir. 2)Davacının ADP pano bedelinin tahsili amacıyla açmış olduğu dava yönünden yapılan değerlendirmede; Sözleşme kapsamında edimin ifası amacıyla davacının satın almış olduğu ADP panolarının bedelini talep etmesi menfi zarar kapsamında kaldığı, davacının kar mahrumiyeti talebini içeren müspet zarar ile birlikte menfi zarar talebinde bulunamayacağından anılı zarar kalemleri için açılmış olan davanın reddine karar vermek gerekmiştir...

              DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Menfi Tespit KARAR TARİHİ : 06/09/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 06/09/2021 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilinin yapmış olduğu istinaf kanun yoluna başvurusunun değerlendirmesi için Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İlk derece mahkemesinin 21/10/2020 tarihli ... Karar sayılı kararı ile eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit davasının kısmen kabulüne dair karar verildiği, bu karara karşı davalı vekilinin istinaf yasa yoluna başvurduğu ancak nisbi olarak yatırılması gereken istinaf karar harcının davalı vekilince maktu olarak yatırılmış olduğu görüldü....

                DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Eser- Alacağın Temliki Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ : 26.03.2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 26.04.2021 Taraflar arasında görülen "Menfi Tespit (Eser- Alacağın Temliki Sözleşmesinden Kaynaklanan)" davasının yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı tarafından ilk derece mahkemesine sunulan 22/04/2020 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından Trabzon İcra Müdürlüğünün .........

                  UYAP Entegrasyonu