Davacının tüm dosya kapsamında sunulan belgelerden ve mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporlarından ve bozma sonrası heyetten alınan rapordan da anlaşılacağı üzere; Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesinin haksız feshi sonucu uğranılan kâr kaybı, müspet ve menfi zararın tazmini ile imalat bedelinin tahsili, karşı dava ise ayıplı eser nedeniyle uğranılan zarar ve gecikme tazminatının tahsili istemidir.Davacı vekili, dava dilekçesinde eser sözleşmesine dayanarak sözleşmenin feshi nedeniyle imalat bedeli, menfi ve müspet zarar talebinde bulunmuştur....
Dairenin teslimi koşullarının dahi oluşmadığının görüleceğini bu zeyilname ile işlerin tamamlanması için karşı tarafa 40 gün süre verildiğini belirterek; davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını ve fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla; 19.11.2019 tarihli Alt Yüklenicilik Sözleşmesi gereği işin zamanında ve ayıpsız teslim edilmemesinden kaynaklı fiili zararlar, işin yapımından kaynaklı nakit ödemeler, işin gecikmesinden kaynaklı olarak yapılması zorunlu olan yapı denetim, proje vb....
Şu halde Türk Borçlar Kanunu'nun 58. maddesi hükmünce manevi tazminata hükmedilebilmesi ve kişisel yararların hâleldar olması ön şart olarak aranmakta, bu hüküm mal varlığına ilişkin zarar halini kapsamamaktadır. Gerçi mal varlığına yönelen bir eylem az veya çok kişiyi manevi bir üzüntüye düşürebilir. Fakat böyle bir üzüntü TBK'nın 58. ve MK'nın 24. maddesinde korunan kişisel hakların ihlalinden doğan bir eylem niteliğinde değildir. Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; açılan davada, davalının eser sözleşmesinden doğan edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle fuarlara katılamadığı, girişimde bulunduğu işlere başlanamadığı belirtilerek manevi tazminat istenmiştir. Bu durumda taraflar arasındaki temel ilişki eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Manevi tazminata konu edilen eylem malvarlığına yönelen bir nitelik arzetmektedir. Davacı yararına manevi tazminat tayini için gerekli yasal koşullar oluşmamıştır....
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı, işin gereği gibi yerine getirilmemesi nedeni ile maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/e maddesinde tüketici, “bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi” olarak tanımlanmıştır.Bu tanımlamaya göre yasa, hazır bir malı veya hizmeti satın alarak onu günlük yaşamında kullanan veya tüketen kişiyi korumaktadır. Bir başka deyişle yasa kapsamına, dar kapsamlı mal ve hizmet ilişkileri olağan tüketim işleri alınmıştır....
DAVA TARİHİ : 28.02.2014 HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul-Kısmen Ret Dava taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, ayıplı imalat nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı dilekçesinde; davalı ...'a ait ......
bir kısım hizmetler açıklaması ile müvekkiline muhtelif tarihlerde ve bedellerde faturalar düzenlediğini, müvekkili tarafından faturalar karşılığında davalıya ödemelerin yapıldığı değerlendirildiğinde taraflar arasında eser sözleşmesinin kurulduğunun açık olduğunu, bilirkişi heyeti tarafından Eser Sözleşmesinin koşullarının oluşmadığına ilişkin vermiş olduğu mütalaa ve bu mütalaaya bağlı olarak kurulan ilk derece mahkemesi kararının kabul edilemeyeceğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.Dava eser sözleşmesinin ileriye etkili feshinden kaynaklı, geç, eksik ve ayıplı ifa nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkin olup davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir.Davacı vekili taraflar arasında, müvekkilinin kiracı olduğu iş yerinin tadilat ve dekorasyonu konusunda sözlü eser sözleşmesi yapıldığını, davalı yüklenicinin edimlerini kararlaştırılan sürede yerine getirmediğini, eksik ve ayıplı imalat yaptığını, sözleşmenin kendilerince tek taraflı olarak ileriye...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava eser sözleşmesinden kaynaklı olarak ayıplı eksik ifa nedeni ile uğranılan zararın giderilmesi ve mahrum kalınan kira kaybı bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, mahallinde keşif icra edilmiş ve uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır....
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı-birleşen dosya davacısı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatı istemleri birleşen dava ile iş sahibinin ödemiş olduğu bedelin ayıplı ifa nedeniyle iadesi istemlerine ilişkin olup; mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen karar, davalı-birleşen dava davacı vekilince temyiz edilmiştir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 3/e maddesinde, tüketici "Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi" olarak tanımlanmıştır....
daire sahiplerine kira ödediğini, maddi zararın bilirkişi marifetiyle tespitinin gerektiğini, şimdilik 1.000 TL maddi tazminat talep ettiklerini, müvekkilinin kişilik haklarının ihlali nedeniyle 40.000 TL manevi tazminat talep etme zarureti doğduğunu, sözleşmenin 16. maddesi gereğince günlük 250 TL hesabıyla 75.750 TL cezai şart tahakkuk ettiğini öne sürerek 1.000 TL maddi ve 40.000 TL manevi tazminat ile 75.750 TL cezai şartın faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi:Tüketici Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesi nedeniyle eksik ve ayıplı imalâttan kaynaklanan sözleşmenin feshi, bedel iadesi, senet iptâli, manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı vekili müvekkilinin annesine ait evde tadilatlar yapılması hususunda davalı yüklenici ile anlaştıklarını, yapılan imalâtların sözleşmeye aykırı, ayıplı ve eksik olduğunu, sözleşmenin feshine, ödenen 20.134,00...