WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi'nin 2018/182 Esas, 2019/930 Karar numaralı benzer içtihatları birlikte değerlendirildiğinde, estetik ameliyatlarından kaynaklı davalarda mahkemelerin ilk yapması gereken işin, sözleşme kapsamı ve yapılan ameliyata bakarak tıbbi zorunluluk nedeniyle yani şifa amaçlı olup olmadığına veyahut da estetik amaçlı yani tıbbi zorunluluk olmadan yapılan ameliyatlardan hangisinin olduğunu belirleyerek şayet tıbbi zorunluluk nedeniyle şifa amaçlı yapılan bir ameliyat ise estetik kapsamlı eser sözleşmesi olmayıp vekalet sözleşmesi veya haksız fiil sorumluluğundan kaynaklı dava olduğu, şayet yapılan sözleşme veyahut yapılan ameliyat tıbbi zorunluluk olmayıp da eser amaçlı ise, eser sözleşmesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği buna göre de TBK'nın 470 ve devamı maddeleri ile Yargıtay içtihatlarına göre sorumluluğun belirlenmesi gerektiği, buna göre de estetik amaçlı eser sözleşmesinin niteliği gereği yüklenici doktorun veya hastanenin sonucu garanti ettiği, edimini yerine getirmekte...

DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava, eser sözleşmesinin eksik ve ayıplı ifası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine, karşı dava ise eser sözleşmesinden kaynaklanan ilave iş bedelinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir....

Yanlar arasında kurulduğu inkâr edilmeyen akdî ilişki, hukuksal niteliğince Borçlar Kanunu’nun 355. maddesinde tanımlandığı üzere bir eser sözleşmesidir. Davacı, iş sahibi; davalı ise yüklenicidir. Davada yazılı sözleşmeye dayanılmadığı gibi, davalı tarafından da yanlar arasında yazılı sözleşme yapıldığı bildirilmemiştir. Yüklenici yüklendiği edimini fen ve sanat kurallarına sözleşme ve yasa hükümlerine uygun olarak ifa etmek ve objektif ölçüler içinde eserin iş-eser sahibi tarafından amaca uygun şekilde yararlanmasını sağlamakla yükümlüdür. Yüklenicinin iş sahibine karşı bu yükümlülüğü, Borçlar Kanunu’nun 356. maddesi hükmünde düzenlenen “özen borcu” gereğidir. Eserin ayıplı yapılması durumunda ise, yüklenici ediminin noksan ifa edildiğinin kabulü gerekir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Mahkememizce aldırılan kök ve ek bilirkişi raporlarında özetle; davacının sözleşme kapsamında yaptığı kısmi işlerin ayıplı olmadığı ve sözleşmeye uygun yapıldığı, kısmi olarak yapılan tesisatın davalının yararına ve kullanılabilir durumda olduğu, yapılan teknik inceleme neticesinde davacı yüklenicinin sözleşmeye göre borçlandığı eser imalatı borcunu kısmen ifa ettiğinin tespit edildiği, kısmen yapılan eser imalatı nedeniyle davacı yüklenicinin eser bedeli yönünden alacak hakkında sahip olduğu kabul edilirse eser bedelinin ----olduğu, taleple bağlı kalındığında bu alacağın ----davacının alacaklı olduğu, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca cezai şartın uygulanmasının kabul edilmesi durumunda ----- olduğu kararlaştırıldığından davacının dava dilekçesinde ceza koşulu olarak ---------olarak talep ettiği görülmekle bu cezai şartın yerinde olduğu, davacının davalı tarafa gönderdiği ihtarnamenin davalıya ne zaman tebliğ edildiğine dair tebliğ şerhine rastlanamadığından...

      Davacı iş sahibi davalı ile yapılan eser sözleşmesi kapsamında ürünlerin ayıplı olarak üretildiğini, ayıplı ifa sebebiyle zarara uğradığını, zararın davalıdan tahsilini talep etmiş, davalı malların ayıplı olmadığını ve süresinde ayıp ihbarının bulunmadığını iddia ederek davanın reddini istemiş, mahkemece davacı tarafından ayıp ihbarının süresinde yapılmaması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince istinaf edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık malın ayıplı olup olmadığı ve ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır. Kural olarak, eser sözleşmelerinde işin yapıldığını ve teslim edildiğini kanıtlamak yükleniciye, eserin ayıplı olduğunu kanıtlama külfeti ise iş sahibine aittir. Ayıplı eser sözleşmede kararlaştırılan vasıfları veya olmasından vazgeçilmez bazı vasıfları taşımayan eserdir....

        Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüğün ayıplı yerine getirilmesi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesi, uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklandığını belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; davanın eser sözleşmesinden kaynaklı menfi tespit ve alacak istemine ilişkin olduğu, taraflar arasında, davacıya ait inşaatın sıhhi tesisat işlerinin yapılması hususunda " iş yapım sözleşmesi" başlığı altında sözleşme akdedildiği ve mezkur sözleşmenin arka sahifesine de ödeme planının yer aldığı, sözleşmenin varlığı ve münderacatına her iki tarafın da itiraz etmediği belirtilerek " Kural olarak eser sözleşmesinde işin yapıldığını ve teslim edildiğini kanıtlamak yükleniciye, eserin ayıplı olduğunu kanıtlama külfeti ise iş sahibine aittir.( bkz. aynı yönde YHGK, 2013/15- 1976 esas, 2015/1184 karar) Somut olayda davacı yanca çekilen ihtarname ile ayıp ihbarında bulunulmuş ise de; öncesinde herhangi bir tespit işlemi yaptırılmamış, keşif tarihinde ise ayıplı olduğunu iddia ettiği imalatı ortadan kaldırdığından mukayese imkanı olmamıştır....

          GEREKÇE : Dava taraflar arasındaki cam kapı yapımı ve montajını konu alan eser sözleşmesinin ayıplı ifası nedeniyle maddi ve manevi tazminat ile sözleşme nedeniyle düzenlenen faturalardan ve bu faturalar nedeniyle davalıya verilen çeklerden dolayı borçlu olunmadığının tespiti, ödenen bedelin istirdatı, mümkün olmaması halinde sözleşme bedelinin istirdatı isteminden ibarettir....

            Dava, eser sözleşmesinde ayıplı maldan kaynaklı seçimlik hakların kullanılması, cezai şart ve maddi tazminat istemli davadır. Taraflar arasında varlığı ihtilafsız olan sözleşmelerin 4. maddelerinde teslimin satıcı davalının ... sitesinde bulunan fabrikasında alıcı firmanın nakliye aracı üzerinde yapılacağının kararlaştırıldığı görülmüştür. HMK'nun 6. Maddesinde genel yetkili mahkeme gösterilmiş olup, buna göre kural olarak yetkili mahkeme davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Sözleşmeden kaynaklı davalarda genel yetkili mahkemenin yanı sıra HMK'nun 10. Maddesinde sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu kabul edilmiştir....

              Davalı vekilinin tarihli cevap dilekçesinde özetle: Tarafların aralarında akdettikleri sözleşme gereğince işin %95ine tekabül eden kısmı gereği gibi yerine getirdiğini ancak davacının ödemeleri yapmadığını, sözleşmede kararlaştırılan ürünlerden daha kaliteli ürün kullandığını, ısıcam kullandığını ancak ödemesini alamadığını, bu nedenle kendisinin alacaklı olduğunu beyan etmiş, davacı yanın manevi tazminat talepleri bakımından ise kişilik hakları zarar görmediğinden davanın reddini talep etmiştir. B.Uyuşmazlık, Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe Dava; eksik ve ayıplı ifa nedeniyle açılan tazminat davasıdır. Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir....

                UYAP Entegrasyonu