Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller benimsenen bilirkişi kurulu raporuna göre dava garanti süresi içinde açıldığı için zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı, araçta imalattan kaynaklanan gizli ayıp bulunduğu, davacının ilk talebinin yerinde olduğu, her iki davalının da sorumluluğunun bulunduğu, bilirkişi kurulu raporunda hesaplanan kullanma tutarının (24.000 TL) araç fatura bedelinden mahsubu görüşünün yerinde olmadığı gerekçeleri ile davanın kabulüne 72.112,30 TL satın alma bedelinin aracın iade tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline aracın davalılara iadesine karar verilmiş, hüküm her iki davalı vekilince ayrı ayrı temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan ...den 18.07.2007 tarihinde satın aldığı aracın boyasının ayıplı olduğunun anlaşıldığını iddia ederek ayıplı kamyonetin iadesi ile 22.000 TL tutarındaki bedelin yasal faizi ile müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı .......
KARAR Davacı, davalı tarafından inşaa edilen ..kjyündeki, 193 ada, 3 parselde bulunan A-B-C olarak nitelendirilen 3 blokluk 96 konutun yöneticisi olduğunu, davalının bu konutları yönetimindeki kat maliklerine satıp teslim ettiğini, ancak bu konutların ortak alanlarında birçok eksiklik, ayıplı imalattan kaynaklanan kusurların olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, bu ayıpların giderilmesi için 80.000,00TL onarım bedeli ile 3.200,00TL mahkeme masrafı olmak üzere 83.200,00TL'nin davalıya ilk başvuru tarihi olan 20/03/2008'den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Davacı Fethi Demir davayı davaya konu konutların yöneticisi olarak açmıştır. Dava, konutların ortak alanlarına ait eksik ve ayıplı işten kaynaklanmaktadır....
Dava; tacirler arası eser sözleşmesine konu malların ayıplı olması nedeniyle açılan, uğranılan maddi zararın tazminine ilişkin tazminat davasıdır. Uyuşmazlığın çıktığı tarihte yürürlükte olan ve uygulanması gereken 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)'nun 470. maddesinde, "Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir." şeklinde tanımlanmıştır. Eser sözleşmesinin unsurları 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'na göre bir eser meydana getirme, eser ve iş bedelidir. Eser sözleşmesinde yüklenici faaliyette bulunmak suretiyle bir sonucu gerçekleştirmektedir. Meydana----- sözleşmesi arasındaki en önemli farktır. ---- satış ve eser sözleşmeleri arasındaki ayırt edici unsurun --- olgusu olduğu vurgulanmıştır....
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve hasar bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemenin kısmen kabule dair kararı davacılar ile davalı Vakıf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacıların ve davalı Vakfın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacılar, davalı Vakfın yapımını üstlendiği seraların eksik ve ayıplı yapıldığını, ısıtma ve havalandırma sisteminin kurulmadığını, bu nedenle ürünlerin hasar gördüğünü, zarara uğradıklarını belirterek zarar bedelinin, eksik ve ayıplı işler bedelinin tahsilini istemişlerdir....
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı imalât nedeniyle öncelikle eserin değiştirilerek projeye uygun hale getirilmesi, mümkün değil ise ödenen bedelin tahsili talebiyle açılmış alacak davasıdır. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Davacı iş sahibi vekili, davalı yüklenici şirket ile müvekkilinin evinin mutfağının yenilenmesi konusunda anlaştıklarını ve işin yapıldığını ancak ayıplı yapıldığını, öncelikle eserin değiştirilerek projeye uygun hale getirilmesi, mümkün değil ise ödenen bedelin iadesine karar verilmesini talep etmiş, davalı yüklenici vekili ise; davanın haksız olduğunu savunmuştur....
Hukuk Dairesince davalı yönünden reddedilmiş, davacı yönünden ise " ... dava konusu araç hakkında uzman bilirkişi heyetinden alınan, ayıp iddiasının niteliği itibarı ile maddi olgulara dayanan, bilimsel ve objektif nitelikte, mahkeme, taraf ve kanun yolu denetimine uygun ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre araçtaki ayıbın imalattan kaynaklanan gizli ayıp olduğu, otomobildeki ayıpların aracın bütününe yayıldığı ve esaslı nitelikte olduğu, dava konusu araçtaki sorunların üretim hatasından kaynaklandığı, araçta kullanıcı hatasından kaynaklanan herhangi bir sorunun bulunmadığı, davacının mevcut haliyle otomobilden beklediği faydayı sağlamasının mümkün olmadığı ve 6502 Sayılı Kanun'un 11. maddesi gereğince seçimlik haklarını kullanabileceği, davacının ayıplı mal niteliğindeki otomobili kabul etmeye ve kullanmaya zorlanamayacağı..." gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmak suretiyle davacının davasının kabulüne ve dava konusu aracın tüm takyidatlarından arındırılmış...
Eser sözleşmeleri, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmelerdir. Eser sözleşmelerinde kural olarak yüklenici işinin ehli ve basiretli bir iş adamı olarak yükümlendiği imalâtı fen ve sanat kurallarına, sözleşmeye, iş sahibinin amacına uygun tamamlayarak teslim etmek zorundadır. İmalâtın ayıplı olması halinde iş sahibinin hakları 818 sayılı BK 360 maddesinde (TBK 475. madde) sayılmıştır. Buna göre eserin iş sahibinin kullanamayacağı derecede ayıplı olması veya hakkaniyet kaideleri gereği eseri kabul etmesinin iş sahibinden beklenememesi veya eserin sözleşmede açıkça kararlaştırılan nitelikleri taşımaması halinde iş sahibi eseri kabulden kaçınarak sözleşmeden dönebilir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı imalat nedeniyle ödenen bedelin tahsili talebiyle açılan alacak davasıdır. Davacı yüklenici, davalı ise taşerondur....
Eser sözleşmesinden kaynaklanan ihtilaflarda, satım akdinde uygulanan BK'nın 215. maddesinin tatbiki mümkün değildir. BK'nın 126/son maddesi hükmünce de yüklenicinin kasıt veya ağır kusuru ile akdi hiç veya gereği gibi yerine getirmemiş, bilhassa ayıplı malzeme kullanmış veya ayıplı bir iş meydana getirmiş olması sebebiyle açılacak davalar hariç 5 yıllık zamanaşımına tabi olacaktır. Buna göre yüklenicinin kasıt veya ağır kusuru ile akdi hiç veya gereği gibi yerine getirmediği ve ayıplı malzeme kullanmış veya ayıplı iş meydana getirmiş olduğu haller madde kapsamı dışında bırakıldığından bu gibi durumlarda BK'nın 125. maddesinde yer alan 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanması gerekir....