Davacı tarafça; yapılan değişikliğin diğer eski düzenleme ile aynı olduğu, epilasyon ve depilasyon cihazları arasında tıbbi olan ve tıbbi olmayan ayrımının yapılamayacağı, epilasyon işleminin IPL cihazı ile gerçekleştirilebileceği, bu cihazın ise tıbbi cihaz niteliğinde olup, ancak hekimce kullanılabileceği; aksi hâlde hastalar ve kullanıcılar için büyük sakıncalar taşıdığı iddia edilmektedir....
Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalıların işleteni sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu otobüsün devrilmesi sonucu otobüste yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 100 TL. maddi 45.000 TL. manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 7.757,45 TL. olarak ıslah etmiştir. Davalı ...Ş. davalıya ait aracın zorunlu koltuk ve ferdi kaza sigortacısı olduğunu davanın reddini savunmuştur. Davalı ... Tic. San. Ltd. Şti. vekili kusur oranı ve tazminat miktarını kabul etmediklerini, davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılar davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre,maddi tazminat davasının kabulü ile 1.257,45 TL. maddi tazminatın davalılar ..., Buzlu Ltd....
BİLİRKİŞİ RAPORU: 21/05/2021 tarihli FSEK uzmanı ve akademisyen bilirkişi heyetinden alınan raporda özetle; Dava konusu yaratımın minyatür niteliğinde olduğunu ve FSEK md.4 kapsamında bir güzel sanat eseri olduğunu, FSEK 11'deki karine çerçevesinde dava konusu güzel sanat eserinin eser sahibinin davacı olduğunu, dava konusu olayda vaki kullanımın FSEK m.22 ve 25 te düzenlenen çoğaltma ve umuma İletim haklarının ihlali olabileceğini, dava konusu izinsiz kullanım nedeniyle hükmedilebilecek maddi tazminat miktarının 1500 TL olduğu ve FSEK md. 68 çerçevesinde 3 katına kadar bedel takdirinin Mahkemeye ait olduğunu, davalının davacıya ait eserden davacının ismi ve eseri belirtilmeksizin yararlanmasının ve kullanmasının davacının eser sahipliğinden doğan manevi haklarından biri olan FSEK m.15'teki eser sahibi olarak belirtilme hakkının ihlali olabileceğini, bu nedenle davacının manevi tazminat talep etme hakkının olabileceğini rapor etmişlerdir....
A.Ş tarafından bir süreliğine inşaat projesi tanıtımında kullanılan grafik tasarımı arasında genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, söz konusu logonun/tasarımın, sahibinin hususiyetini taşıyan FSEK md.1/B (hususiyet taşıyan) ve FSEK md.4 anlamında (estetik değeri de haiz) eser niteliğinde olduğu, yine dosya kapsamında yapılan incelemeler neticesinde de, davacının FSEK md.11 ve FSEK md.12 hükümleri anlamında eseri meydana getiren kişi olduğu, manevi hakların, mali hakların devredildiği durumlarda dahi eser sahibinde kalmaya devam ettiğinden , davacının eserine yapılan değişikliklere izin verdiğini gösteren bir bilgi ve belgenin tespit edilemediği, yapılan değişikliklerin eserin mahiyet ve hususiyetini bozan değişiklikler olduğu, dolayısıyla somut olayda FSEK md.16 düzenlenen eser üzerindeki değişiklik yapılmasını önleme yetkisinin ihlal edildiği ve manevi hak ihlali nedeniyle manevi tazminat koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır....
Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır yine 22.06.1966 tarihli ve 1966/7 Esas 1966/7 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'nda hakim manevi tazminat miktarında takdir hakkını kullanırken, ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermesi gerektiği vurgulanmıştır. Manevi tazminat, duyulan elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nispetinde giderilmesini amaçladığından hakim, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmelidir. Hâkim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, maluliyet oranını, beden gücü kaybı nedeniyle duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir (Hukuk Genel Kurulu'nun 28.05.2003 gün 2003/21-368-355; 23.06.2004 gün 2004/13-291-370 sayılı kararları)....
İncelenen dosya kapsamı, mevcut deliller, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; dava eser hakkından kaynaklanan mali ve manevi hakların ihlali iddiasına dayalı maddi manevi tazminata ilişkin olup davacının "------" isimli eserin hak sahibi olduğunu iddia ettiği, davalı tarafından işbu eserin reklam faaliyeti olarak sosyal medya hesaplarında izinsiz kullanıldığı iddia edilerek maddi manevi tazminat talebinde bulunulduğu, davalı tarafından davaya konu eserin dava dışı----- Şirketi tarafından paylaşıldığını, bu nedenle sorumlu olmadıklarını, ayrıca maddi manevi tazminat koşullarının oluşmadığı belirtilerek davanın reddinin talep edildiği, mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra aldırılan 18/05/2023 tarihli bilirkişi raporunda davaya konu eserin davalı tarafından reklam müziği olarak 6 saniye süre ile kullanıldığı davacının dava konusu ----- isimli eserin söz yazarı ve bestecisi olduğu, davacıdan izin alınmaksızın eserin yayınlanmasının mali ve manevi hakların ihlali niteliğinde...
Davaya dayanak yapılan maddi olgu, gerekli tedavi yapılmak suretiyle dişlerin gerçek işlevine kavuşturulmasıdır. Varılmak istenilen sonucun ve buna dayalı olguların hukuki nitelendirilmesi yapıldığında ise, yanlar arasında BK'nun 355 ve devamı (TBK' nun 470 ve devamı) maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisinin bulunduğu, dolayısıyla uyuşmazlığın eser sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği açıktır. Eser sözleşmelerini, diğer iş görme sözleşmelerinden ayıran önemli hususlardan birisi de sonuç sorumluluğu, yani tarafların iradeleri doğrultusunda yüklenici tarafından bir sonucun meydana getirilmesi taahhüdüdür. Burada, vekâlet akdindeki gibi sonuç taahhüt edilmeksizin sadece bir işin görülmesi taahhüdü bulunmamakta, bir eserin-sonucun yaratılıp teslim edilmesi borcu altına girilmektedir. Bu borcun altına giren taraf, yani yüklenici, BK'nun 356/1 (TBK'nun 471/1) maddesi ve işin mahiyeti gereği, işi sadakat ve özenle yerine getirmek zorundadır....
Öte yandan, manevi zararın varlığı, sadece şeref, haysiyet ve onur kırıcı işlem ve eylemlere maruz kalmış ya da kişilerin vücut bütünlüğünün ihlal edilmiş olmasına, ölüm nedeniyle ağır bir elem, üzüntü duyulması şartına bağlı olmayıp; idarenin yürütmekle yükümlü olduğu kamu hizmetini gereği gibi eksiksiz olarak sunamaması nedeniyle ilgililerin yeterli hizmet alamamalarından dolayı üzüntü ve sıkıntı duymaları da manevi zararın varlığı ve manevi tazminata hükmedilmesi için yeterli bulunmaktadır. Manevi tazminat, mal varlığında meydana gelen bir eksilmeyi karşılamaya yönelik bir tazmin aracı değil, manevi tatmin aracıdır. Olay nedeniyle duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa hafifletmeyi amaçlar....
, kaza tarihi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacının yaşı, paranın satın alma gücü, yaralanmanın mahiyeti oluşan elem ve üzüntü nazara alınarak manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar vermek gerektiğinden bahisle davanın kısmen kabulü ile, davacının maddi tazminat istemlerine yönelik talepleri yönünden 4.500,00-TL estetik ameliyat gideri, 100,00-TL yol ve ulaşım gideri olmak üzere toplam 4.600,00-TL maddi tazminatın davalı sigorta yönünden 30/12/2015 dava tarihinden, davalılar ......
Dava; davalı doktorun edimlerini yerine getirmediği, taahhüt ve tıbbın gereklerine uygun ameliyat yapmadığı ve estetik ameliyatın başarısız olduğu iddiasıyla maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Varılmak istenilen sonucun ve buna dayalı olguların hukuki nitelendirilmesi yapıldığında ise, taraflar arasında BK'nun 355 ve devamı (TBK'nun 470 ve devamı) maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisinin bulunduğu ortadadır. Eser sözleşmesinde, işin uzmanı sayılan yüklenici, yapımını yüklendiği işi, özen borcu gereği olarak fen ve sanat kurallarına, sözleşme hükümlerine, kendisine duyulan güvene ve beklenen amaca uygun şekilde yapmakla ödevlidir. Eser sözleşmesini; vekalet akdi gibi diğer işgörme sözleşmelerinden ayıran en önemli özelliklerinden birisi sonuç sorumluluğu, yani tarafların iradeleri doğrultusunda yüklenici tarafından bir sonucun meydana getirilmesi taahhüdüdür....