Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eser bedelinin ödendiğini ispat ise sahibine aittir. Somut olaya gelince; davalı bağımsız bölümdeki kombi montajı ve doğalgaz tesisatı yapımını dava dışı ...’den alacağına karşılık onun tarafından gerçekleştirildiğini, davalı ile akti bir ilişkisi olmadığını savunduğundan eser sözleşmesi ilişkisinin varlığı davacı tarafından kanıtlanmalıdır. Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığından HUMK’nun 288. maddesine göre miktar itibarı ile bu davada tanık dinletme olanağı aynı yasanın 289. maddesindeki koşulun gerçekleşmesi halinde mümkündür. Ne var ki, davacı açıkça “yemin” deliline dayandığından davacıya bu hakkı hatırlatılmalı, yemin delili ile akti ilişki kanıtlanırsa kararlaştırılmış bir bedeli bulunmadığından işin bedeli Borçlar Kanununu 366. maddesi uyarınca yapıldığı yıl mahalli rayiçlerine göre keşfen bilirkişiye hesaplattırılarak bu miktar hüküm altına alınmalı, tersi durumunda dava reddolunmalıdır....

    Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nce verilen kararın temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davacı vekili talebinde özetle; davalının üstlenmiş olduğu ... Belediyesi Kongre Merkezi yanı ... İnşaatı’nın mermer işlerinin kendisi tarafından yapıldığını, alması gereken bedeli 513.481,38 TL iken 460.000,00 TL ödeme yapıldığını, bakiye 53.431,38 TL’nin ödenmemesi üzerine Konya 6. İcra Müdürlüğü’nün 2018/8922 Esas sayılı dosyası ile icra takibe geçtiğini, takibe haksız yere itiraz edildiğini belirterek itirazın iptâline karar verilmesini talep etmiştir....

      .-... ile davalılar ...-... ...-... arasındaki davadan dolayı ....... ....Asliye Hukuk Hakimliğince verilen ........2011 gün ve 2009/514-2011/635 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, maddi ve manevi tazminatın davalılardan tahsili istemlerine ilişkindir. Davacıların miras bırakanı ...... ile davalılardan sahibi kooperatif arasında, 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 355. maddesinde tanımı yapılan “eser sözleşmesi” yapılmamıştır. Belirtilen eser sözleşmesi, dava dışı yüklenici ......... ile davalılardan kooperatif arasında kurulmuştur. Kazaya maruz kalarak ölen .........., yüklenici .........'nın çalıştırdığı kimsedir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi -KARAR- Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih ve 2014/1 sayılı Kararı'nın dayanağı olan 2797 sayılı Yargıtay Yasası'nın 14. maddesini değiştiren 6110 sayılı Yasa'nın 8. maddesinde, daireler arası bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirmenin esas alınacağı öngörülmüştür. Mahkemenin nitelendirmesine göre, asıl davada uyuşmazlık; taraflar arasındaki "bilgisayarlı bilet satışı ve yer rezervasyon uygulaması yazılım bakım sözleşmesi" uyarınca ayıplı ifa bedelinin tahsili, karşı davada uyuşmazlık, sözleşme bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davalının zamanaşımı def'inin BK'nın 363. maddesi uyarınca reddedilmiş olması sebebiyle uyuşmazlığın eser sözleşmesi olarak nitelendirildiği anlaşıldığından hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 15....

          Taraflar arasındaki akit , sözleşmenin düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğindedir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. maddesi ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi gereğince iddia eden, iddiasını ispat yükümlülüğü altındadır. Kural olarak yapılan işin miktar ve değerini ispat yükü yüklenicide, bedelinin ödendiğini ispat yükü ise sahibindedir. Bir başka deyişle yüklenici yaptığı işin tutarını, sahibi de bedelini ödediğini kanıtlamak zorundadır. Esasen eser sözleşmesi imzalandıktan sonra yapılan işlerin yüklenici tarafından yapıldığı karine olarak kabul edilir. Ancak bu karinenin aksi savunulup ispat edilebilir....

          Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R - Dava; davacı tarafından yapılan, davalının aracının onarım bedelinin tahsiline ilişkindir. İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesince, hasarlı araç onarımın bedelinin ödenmemesinden kaynaklanan uyuşmazlığın 4077 Sayılı Kanun kapsamına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İzmir 2....

            Borçlar Yasasının 355. maddesinde ise, istisna akdi bir tarafın sahibi, diğer tarafın yüklenici konumunda olduğu ve bedel karşılığında bir şeyin imalinin yapılmasının sağlandığı sözleşme olarak tanımlanmıştır. Hizmet sözleşmesi ve eser sözleşmesi birbirine çok yakın kavramlar olup; hizmette, ücret, bağımlılık ve devamlılık, eser sözleşmesinde ise, bir şeyin ücret karşılığı imali söz konusu olmaktadır. Davacının, davalıya ait hasarlı aracın onarım işini yaptığı ve yapılan sonunda davalının ücretini ödemediği iddiasıyla alacağın tahsilinin istendiği somut olayda, hizmetten ziyade eser sözleşmesinin mevcut olduğu ve eser sözleşmesinin de genel hükümler ve Borçlar Yasasının 355. maddesinde düzenlendiği anlaşıldığından, 4077 Sayılı Kanunun 3/d maddesinde düzenlenen hizmet kavramı kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın genel mahkemelerde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir....

              Borçlar Yasasının 355. maddesinde ise, istisna akdi bir tarafın sahibi, diğer tarafın yüklenici konumunda olduğu ve bedel karşılığında bir şeyin imalinin yapılmasının sağlandığı sözleşme olarak tanımlanmıştır. Hizmet sözleşmesi ve eser sözleşmesi birbirine çok yakın kavramlar olup; hizmette, ücret, bağımlılık ve devamlılık, eser sözleşmesinde ise, bir şeyin ücret karşılığı imali söz konusu olmaktadır. Davacının, davalıya ait hasarlı aracın onarım işini yaptığı ve yapılan sonunda davalının ücretini ödemediği iddiasıyla alacağın tahsilinin istendiği somut olayda, hizmetten ziyade eser sözleşmesinin mevcut olduğu ve eser sözleşmesinin de genel hükümler ve Borçlar Yasasının 355. maddesinde düzenlendiği anlaşıldığından, 4077 Sayılı Kanunun 3/d maddesinde düzenlenen hizmet kavramı kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın genel mahkemelerde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir....

                olduğu bir bedeli talep ettiğini, bu talebin taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı fatura bedelinin ödenmeyen bakiyesinin tahsili istemine ilişkin olup, davacı yüklenici, davalı sahibidir.Davacı, davalıya yaptığı hizmet ve karşılığında 27/04/2012 tarihli faturanın düzenlendiğini, fatura konusu borcun euro cinsinden olduğunu, davalının fatura borcuna mahsuben kısmi olarak TL ödeme yaptığını, ödemelerin yapıldığı tarih itibarıyla euroya çevrildiğinde bakiye alacaklarının kaldığını belirterek bu bakiye alacağın tahsili için yaptıkları takibe haksız itiraz edildiğini belirterek itirazın iptalini talep etmiş, daha sonra davasını tamamen ıslah ederek davasını alacak davasına çevirmiştir....

                  ilçesindeki evinde iç mimari, renovasyon ve dekorasyon işlerini 01.07.2012 tarihinden itibaren yapılmaya başlandığını, toplamda KDV hariç 293.478,10 TL imalât yapıldığını, davalının buna mukabil 240.178,53 TL ödeme yaptığını, bakiye bedeli olarak 53.299,57 TL kaldığını bakiye bedelinin 01.07.2012 tarihinden itibaren ticari faiz ile tahsilini talep etmiş, davalı ise; sözleşme bedelinin yaklaşık belirlendiği, tadilat işleri yapıldıkça faturası ile davalıdan talep edilebileceği hususunda anlaşıldığı, kalemleri için ilk olarak 265.000,00 TL, işin sonunda ise 293.478,00 TL talep edildiğini, 240.000,00 TL’nin ödendiğini, ancak yapılan piyasa araştırması ile ödenen bedelinde fahiş olduğunun anlaşıldığını, ayrıca davalı tarafından ödenen 240.000,00 TL’nin de ne kadarının hangi kalemine harcandığının anlaşılamadığı, davacı tarafça hesap tutulmadığı ve KDV ödemesi yapılmadığı, yapılan imalâtların eksik ve ayıplı olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuş, mahkemece 22.01.2015 tarihinde...

                    UYAP Entegrasyonu