Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenledir ki şekil koşuluna uyulmadığından geçersiz olan bir sözleşme tümüyle geçersiz sayılmayıp, şekil koşulu gerektirmeyen hükümleri, kurulduğu anlaşılan eser sözleşmesi için uygulanması gereken geçerli hükümlerdir. Özellikle bedelin devredilecek taşınmaz olarak kararlaştırıldığı eser sözleşmesi taşınmaz devri yönünden geçerli değil ise de yapılacak işin bedeli olarak geçerli ve bağlayıcıdır. Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Sözleşmenin, bedelini göstermek bakımından taşınmazların değerini belirleyen hükümleri geçerli ve tarafları bağlayıcıdır....

    Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, otomobil tamiri nedeniyle ödenmeyen fatura bedelinin tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasanın 3/d maddesinde hizmet: Bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet olarak, 3/e maddesinde; tüketici: Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi olarak tanımlanmıştır. Borçlar Yasasının 355. maddesinde ise, istisna akdi (eser sözleşmesi) düzenlenmiş ve bir tarafın ... sahibi, bir tarafın ise, yüklenici konumunda olan ve bedeli karşılığında bir şeyin imalinin yapılması hususunun eser sözleşmesi olarak açıklandığı yeralmıştır....

      Dosyanın yapılan incelemesi ve değerlendirilmesi sonucunda, davacı tarafın 6 adet faturadan bakiye kalan alacak talebine ilişkin icra takibinde bulunduğu, davalı tarafça takibe süresi içerisinde icra dairesi yetkisine, borca, eksik ifaya ve ayıplı ifaya ilişkin itirazı ile bant bedelinin düşürülmesine ilişkin talebinin bulunduğu, davacı tarafın hak düşrüücü süre içerisinde itirazın iptali davası açtığı, Taraflar arasında fason üretimine ilişkin eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu, davacının yüklenici, davalının ise sahibi olduğu, eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanan icra takiplerinin veya açılacak davaların kural olarak, davalının yerleşim yeri, sözleşmenin ifa edileceği yer veya yetki sözleşmesi ile belirlenen icra dairelerinden/mahkemelerden birinde açılması gerektiği, gerek sözleşmenin ifa yerinin davacı tarafın ticari işletmesinin bulunduğu yer olması gerekse davalı tarafın .......

        DELİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, eser sözleşmesi kapsamında yapılan bedelinin tahsili talebine ilişkindir. Somut olayda davacı yüklenici ile davalı sahibi arasında imzalanan 01.06.2018 tarihli sözleşme gereği; davacı yüklenicinin .... Mah. .... Cad. No:... Bağcılar/İstanbul adresinde bulunan otel projesinin silikon cephe, alüminyum cam, kompazit levha kaplama işleri, imalatı, sevkiyatı, malzeme ve montajı ile iskele kurulumunu yapmayı taahhüt ettiği, sözleşme kapsamında yapılan işlerin birim fiyatları belirtilmek suretiyle toplam bedelinin 900.000 USD+KDV olarak birim fiyatlı götürü bedel olarak kararlaştırıldığı, bu bedelin 100.000 USD'sinin peşin olarak ödeneceği, bir kısmının toplam değeri 1.200.000 TL kabul edilen iki adet taşınmazın barter olarak verileceği kararlaştırılmıştır. Söz konusu sözleşmede yapılacak işler ve m2'leri belirtilmiş ve artışı olması halinde m2 birim fiyatları ayrıca belirlenmiştir....

          Noterliği 23.06.2008 tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarnamenin gönderildiğini, ancak davalı yüklenici tarafından bakiye bedelin ödenmediğini iddia etmiş; davalı sahibi davacı taşeron ile aralarında akdî ilişki olmadığından, diğer davalı yüklenici ise bedelinin davacıya ödendiğini, bakiye bedeli borcu kalmadığını savunarak davanın reddini talep etmiş; yargılama sonunda mahkemece davalı yüklenici tarafından sözleşme kapsamında yapılan işlerin bedelinin ödendiği, sözleşme dışı yapılan bedelinin ise 4.928,80 TL olduğu belirtilerek bu bedel üzerinden davanın kısmen kabulüne, diğer davalı sahibi aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir. Davacı taşeron ile davalı yüklenici arasında sözlü eser sözleşmesi ilişkisi olduğu konusunda ihtilâf bulunmamaktadır. İhtilâf, yapılan ve bedeli konusundadır....

            GEREKÇE: Dava, taraflar arasında mevcut eser sözleşmesinden kaynaklı zarar nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut uyuşmazlıkta taraflar arasında 30/07/2017 tarihli yazılı eser sözleşmesi bulunduğu, davacının, davalıya galvanizli ve civatalı demir direk teslim etmeyi üstlendiği, faturalar düzenlediği, bakiye alacağının bulunduğunu ileri sürdüğü, davalının da ton başına 3.300,00 TL ödemeyi taahhüt ettiği, eksik ve ayıplı teslim savunmasında bulunduğu hususları uyuşmazlık konusu değildir. Çekişme, mevcut eser sözleşmesi kapsamında davacı tarafından imal edilip davalıya teslim edildiği ileri sürülen emtia nedeni ile yapılan ödemeler de dikkate alınarak, takip ve dava tarihi itibari ile bakiye alacağının olup olmadığı, varsa miktarı, davalının eksik ve ayıplı mal teslim savunmasının yerinde bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır. Eser sözleşmesi, taraflarına haklar sağlayan ve borçlar yükleyen tam iki taraflı görme akdidir....

              uhdesinde olan işler bitirilerek davalılara teslim edildiğini, bedelinin 340.000 USD olduğunu, bu miktardan 140.000 USD'nin davacıya ödenmesine karşın bakiye 200.000 USD bedelinin bugünde kadar ödenmediğini, davalıya Mersin ........

                Taraflar arasındaki sözlü anlaşma dikkate alınarak sözleşme ilişkisinin kurulduğu uyuşmazlık konusu olmayıp, uyuşmazlık bedelinin ne miktar olduğu konusunda toplanmaktadır. İş bedeline ilişkin olarak, dairemizin bu konudaki yerleşmiş içtihatları uyarınca; taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisinin varlığı sabit olup yazılı sözleşme bulunmaması ve tarafların bedelde uyuşamamaları halinde bedelinin, işin yapıldığı ileri sürülen 2011 yılında yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 366. maddesi hükmünce yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre hesaplanması gerektiği kabul edilmektedir. Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu anlaşılmış ise de yazılı sözleşme bulunmadığından, bedelinin ne miktar olduğu ve ödenip ödenmediği ihtilâflıdır....

                  Yapılan müzakere sonucu, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili açtığı dava ile; davacının davalıya ait .... Mah. ... Ada ... parseldeki taşınmazına araç asansörü yaparak teslim ettiğini, asansör bedeli olan 50.000,00 TL'nin ödenmediğini ileri sürerek 50.000,00 TL'nin belediye onay tarihi olan 23/06/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; tarafların tacir olduğunu, bu nedenle davanın ticari dava olduğunu, Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu, 5 yıllık zamanaşımının dolduğunu, bedelinin 50.000,00 TL olmadığını, asansör yapım bedelinin davacı hesabına havale edildiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesi; davanın eser sözleşmesinden kaynaklı imalat bedelinin tahsili amacıyla açılan alacak davası olduğu, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin ......

                    Taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık bedelinin hesaplanmasında toplanmaktadır. Sözleşme götürü bedelle yapılmış olup bedeli 4.750,00 TL olarak kararlaştırılmıştır. Sözleşme tarihi itibarıyla uygulanması gereken mülga 818 sayılı BK’nın 365. uyarınca götürü bedelli işlerde, yüklenicinin hak ettiği bedelinin saptanması için gerçekleştirilen imalâtın eksik ve kusurlar da dikkate alınarak tüm işe göre fiziki oranının tespiti, bulunacak bu oranın toplam bedeline uygulanarak hak edilen bedelin saptanması ve bulunacak bu rakamdan kanıtlanan ödemeler düşülerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir....

                      UYAP Entegrasyonu