Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yap-işlet-devret sözleşmeleri, kira ve eser sözleşmesinin unsurlarını içeren karma sözleşmelerden olup, bir taraf kendisine ait olmayan taşınmaz üzerinde eser sözleşmesi hükümlerine göre bina, tesis veya başkaca bir eser meydana getirmekte, diğer taraf da taşınmazına yapılan bu eserin ayrıca bedelini ödemediği için diğer tarafın belli süreyle kullanmasına müsade etmektedir. Bu durumda eserin meydana getirilmesi ve bundan doğan talep hakları eser sözleşmesi hükümlerine tabidir. Oluşturulan eserin ve bulunduğu taşınmazın kullanılması aşaması ve bundan doğan talep hakları kira sözleşmesi hükümlerine tabidir. 6100 sayılı HMK'nın 4/1- a maddesine göre; kiralanan taşınmazların, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'na göre ilâmsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda sulh hukuk mahkemesi görevlidir....

Tarafların açıklamaları değerlendirilip uyuşmazlık konusu olay nitelendirildiğinde; yanlar arasında kurulduğu ileri sürülen akdî ilişkinin, hukuksal niteliğince Borçlar Kanunu'nun 355. maddesi hükmünde tanımı yapılan bir eser sözleşmesi olduğu sonucuna varılmaktadır. Uyuşmazlığın tutarına göre HUMK'nın 288. ve izleyen maddeleri hükümleri gereğince, yanlar arasında eser sözleşmesi yapıldığının davacı tarafından yasal ve yazılı delillerle kanıtlanması gerekir. Davalı tarafın açık onayı olmadıkça akdî ilişki tanık delili ile kanıtlanamaz (HUMK'nın 289. mad.). Davada “yazılı delil başlangıcı” niteliğinde bir belge de davacı tarafça sunulmadığından HUMK'nın 292. maddesi hükmü gereğince yine akdî ilişkinin kanıtlanmasına yönelik olarak tanık deliline dayanılamaz. Somut olayda, yanlar arasında sözlü eser sözleşmesinin yapılmış olduğu davacı tarafça yazılı delillerle kanıtlanamamıştır....

    Bu durumda mahkemece; eser sözleşmeleri ve eser sözleşmesi ilişkileri konusunda uzman teknik bilirkişiden, eser sözleşmesi ile ilgili TBK’nın 470 ve devamı maddeleri ile yanlar arasındaki sözleşme hükümleri ve sorumsuzlukla ilgili madde hükümlerini de gözönünde tutarak, taraflar arasındaki rücu ilişkisine esas olmak üzere, kusur oranı konusunda gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile eser sözleşmesi ilkeleri ve sözleşme hükümlerine göre inceleme yapmayan ve teknik konuda uzman olmayan hukukçu bilirkişinin raporuna itibar edilerek davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur....

      Davalı vekili özetle; 23.11.2015 tarihli sözleşmenin satış sözleşmesi olmayıp eser sözleşmesi olduğunu, 176 ada 3, 4 ve 5 parsellerin tevhidi ile oluşacak taşınmazda 6.800 m² kapalı alana sahip olacak ......

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2021/589 Esas KARAR NO : 2022/16 DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 18/10/2021 KARAR TARİHİ : 14/01/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 18.01.2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 05/02/2018 tarihinde tüm projeler dahilinde Antalya Ceza İnfaz Kurumu İnşaatı ve Eklentileri işleri konulu Anahtar Teslimi - Götürü Bedel Eser Sözleşmesi ve Eklerinin imzalandığını, sözleşme kapsamında belirlenen yapı işleri malzeme + işçilik ücretleri olarak davalı tarafa verildiğini, sözleşme ile özel durumlar ve mücbir sebep halleri ayrıntılı bir şekilde düzenlendiğini, davacının sözleşme ile üstlendiği edimi gereği gibi eksiksiz ve zamanında ve hatta zaman zaman avans ödemeleri yapmak suretiyle yerine getirdiğini, buna karşı...

          C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, davacının sıradan bir işçi değil, alt taşeron kişi konumunda olduğu, yapılan işin herhangi bir iş gücüne dayalı iş olmayıp 5,5 tripleks villanın duvar örme işi olduğu, sonuçta bir eser meydana getirme işi olduğu, dolayısıyla davacı ile ihbar olunan taşeron firma olan ...arasındaki iş ilişkisinin eser sözleşmesi niteliğinde olup işçi - işveren ilişkisi niteliğinde olmadığı, davacı tarafın açmış olduğu alacak davasının eser sözleşmesi niteliğinde bulunduğundan, taraflar arasında işçi-işveren ilişkisinin olmadığı, bir nevi alt taşeron ilişkisi mevcut olduğu, görev yönünden davaya bakmakla görevli mahkemenin İş Mahkemesi değil, Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle davanın usul yönünden reddine, karar kesinleştiğinde dosyanın talep halinde... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı taraflar temyiz etmiştir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2020/343 Esas KARAR NO : 2021/155 DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 10/08/2020 KARAR TARİHİ : 18/02/2021 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/03/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 24/03/2010 tarihinde sipariş teyidi sözleşmesi akdedildiğini, söz konusu sözleşme ile müvekkili şirketin yükleniminde yapılmakta olan ......

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/118 Esas KARAR NO: 2021/913 DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 13/03/2020 KARAR TARİHİ: 08/12/2021 Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, ---- arasında imzalanan yapım işi sözleşmesi ile davalı adi ortaklığının, ----üstlendiğini, müvekkili ile davalı adi ortaklık arasında işbu sözleşmedeki bedel üzerinden ----bedelli alt yüklenici sözleşmesi imzalandığını, müvekkili firmanın sözleşme konusu yapım işi kapsamında yer alan tüm işleri sözleşmeye ve genel şartnamelere uygun olarak tamamladığı----kabul yapıldığını, idare tarafından fatura bedelleri --- ortaklık hesabına ödendiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereği müvekkili şirketin --- alacağı bulunmasına rağmen davalı tarafça bu tutarın ---- bakiye alacağının bulunduğunu, Taraflar arasındaki taşeron sözleşmesi ve alt yüklenici...

                Sözleşme içeriği incelendiğinde sözleşmeye konu ürünlerin sayısı, türü ve niteliklerinin spesifik olarak belirtildiği; ürünler hazır olduğunda alıcıya teslimine kadar ürünlerin davacının deposunda saklanacağı ve teslim tarihinden sonra yapılan ürün bedellerinin ödenmeyeceğinin sözleşme ile kararlaştırıldığı; sözleşme kapsamında davacının ürünleri spesifik olarak davalı için üreterek davalıya teslim edileceğinin anlaşılması karşısında söz konusu sözleşmenin eser sözleşmesi olduğu ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin eser sözleşmesi kapsamında başlayarak devam ettiği mahkememizce kabul edilmiştir. Takibe konu faturaların incelenmesinde söz konusu faturaların muhtelif kalıp açıklaması ile taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında düzenlendiği anlaşılmaktadır. TBK'nın 147/6. maddesi ile yüklenicinin yükümlülüklerini ağır kusuruyla hiç ya da gereği gibi ifa etmemesi dışında, eser sözleşmesinden doğan alacakların 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olacağı düzenlenmiştir....

                  Davacı dava dilekçesinde; idarenin kayıtları üzerine yapılan araştırmada bankanın temlik sözleşmesi ile devraldığı ve talep ettiği alacak miktarı ile idaredeki dava dışı İsmail Kabadayı’nın alacak miktarının uyuşmadığını, fazla temlik yapıldığını, bu farktan dolayı davacının bir sorumluluğunun ve taahhüdünün bulunmadığını, davacı idarenin alacağın mevcudiyetini garanti etmek ve henüz doğmamış, kesinleşmemiş ve hakkedişi düzenlenmemiş bir alacak için davalı bankaya yönelik kabul ve taahhüdünün olmadığını, bu hususların temlik sözleşmesi altında imzası bulunan tarafları bağladığını beyan ederek Trabzon İcra Müdürlüğünün ..... Esas sayılı takip dosyasında 638.472,72 TL asıl alacak ve buna isabet eden faizi yönünden davacının borçlu olmadığının tespiti ile İcra takibinin durdurulması ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf öncelikle görev itirazında bulunarak davanın reddini savunmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu