Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Uyuşmazlık taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Mahkemece de taraflar arasındaki ilişkinin eser sözleşmesi olduğu kabul edilerek hüküm kurulduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 15.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 01.03.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Davacı ile davalı arasındaki sözleşme, estetik-niteliği itibariyle güzelleşme amaçlı olarak kurulduğundan hekim ile hasta arasında tedaviye ilişkin vekâlet sözleşmesinden farklı olduğu ve eser sözleşmesi hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır. Eser sözleşmesini düzenleyen TBK'nın 470. maddesi uyarınca yüklenicinin edimi, bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin edimi ise karşılığında bedel ödemeyi üstlenmesidir. Eser sözleşmesinin bu vasfı gereği yüklenici sonucu garanti etmektedir. Davacı, karın bölgesindeki yağlarını aldırmak suretiyle güzelleşme amaçlı davalıya başvurmuş olduğuna göre, estetik ameliyat yapılmak suretiyle istenilen ve kararlaştırılan amaca uygun güzel bir görünüm sağlanmasının taraflar arasındaki eser sözleşmesinin konusu olduğu açıktır. Burada sözleşme yapılmasının nedeni belli bir sonucun ortaya çıkmasıdır....

      Davalı ..., taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi olmayıp satış sözleşmesi olduğunu, yine asıl iş sahibi ......

        Mahkemece,davanın kabulüne karar verilmiştir.Kararın istinafı üzerine dosya istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş ise de ,dava, eser sözleşmesi kapsamında, avans gönderilmeine rağmen ifa edilmeyen sözleşme sebebiyle alacak talebidir. Taraflar arasında yazılı bir sözleşme mevcut değil ise de ,davacı tarafça davalıya gönderilen paraların ,davalıdan proje geliştirme -mühendislik hizmeti alımı için gönderildiği,yani eser sözleşmesi bulunduğu iddiası mevcuttur. Bu durumda ,uyuşmazlığın ,taraflar arasında eser sözleşmesi kurulup kurulmadığı , devam edip etmediği,feshedilip edilmediği ,feshedilmiş ise feshin haklı-haksız olup olmadığı hususlarında ,yani TBK'nun eser sözleşmesine ilişkin hükümlerinin uygulanarak ,sonuçlandırılması gereklidir. Bu sebeple , uyuşmazlığın niteliği ve ileri sürülme şekline göre , istinaf incelemesini yapma görevi HSK'nun 564 ve 586 sayılı İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri işbölümüne ilişkin kararı gereğince kararına göre BAM 15....

        Hizmet sözleşmesi ve eser sözleşmesi birbirine çok yakın kavramlar olup; hizmette, ücret-bağımlılık ve devamlılık, eser sözleşmesinde ise, bir şeyin ücret karşılığı imali söz konusu olmaktadır. .../... -2- 2012/1394 2012/10609 Arsa pay sahibi davacının, davalı yüklenici kooperatif ile kat karşılığı inşaat yapım ve satış vaadi sözleşmesi imzalayarak bina yapımı konusunda anlaştıkları ve davalının binayı süresinde teslim etmemesi nedeniyle teslimatı geciktirmesi üzerine uğranılan kira kaybı ile ilgili olarak tazminat istendiği somut olayda, hizmetten ziyade eser sözleşmesinin mevcut olduğu ve eser sözleşmesinin de genel hükümler ve Borçlar Yasasının 355. maddesinde düzenlendiği anlaşıldığından,4077 Sayılı Kanunun 3/d maddesinde düzenlenen hizmet kavramı kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın genel mahkemelerde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'...

          Hizmet sözleşmesi ve eser sözleşmesi birbirine çok yakın kavramlar olup; hizmette, ücret-bağımlılık ve devamlılık, eser sözleşmesinde ise, bir şeyin ücret karşılığı imali söz konusu olmaktadır. Somut olayda, davacıların murisi olan ...' nın, tapuda maliki olduğu taşınmaz üzerinde yüklenici olan davalı ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptıkları, yapılan dairelerin davacılar tarafından kullanılmakta iken meydana gelen depremde hasar görmesi nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istenmektedir. Somut olayda, 4077 sayılı Kanunda tanımlanan "hizmet" kavramından ziyade eser sözleşmesinin mevcut olduğu ve eser sözleşmesinin de genel hükümler ve Borçlar Yasasının 355. maddesinde düzenlendiği anlaşıldığından, 4077 Sayılı Kanun kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın genel mahkemelerde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK.’nun 21., 22. ve 23. maddeleri gereğince Bakırköy 8....

            Taraflar arasında yazılı eser sözleşmesi bulunmamakla beraber, davalının 22.06.2016 tarihli cevap dilekçesindeki açıklamalara göre akdî ilişkiyi kabul etmekte, 3.000,00 TL iş bedelini de elden ödediğini belirtmektedir. Bu durumda taraflar arasında bir eser sözleşmesi yapılmadığına ve eserin de davacı tarafından meydana getirildiği konusunda bir uyuşmazlık bulunmadığına göre, görülen iş,yargısal uygulamada iş sahibinin yararına olmak koşuluyla vekâletsiz iş görme (TBK 526 ve devamı) olarak kabul edilmekte ve iş görende işi mesleği gereği kâr etmek için yaptığından, ücreti de bir eser sözleşmesi hükmü olan TBK'nın 481. maddesine göre; yapıldığı tarihteki yerel serbest piyasa rayicine göre (yapıldığı yer ve zamandaki eserin değerine ve yüklenicinin giderine bakılarak) para olarak ödenmektedir. Dava konusu işin faturanın düzenlendiği 15.07.2015 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Yazılı sözleşme ve bedelde mutabakat bulunmamaktadır....

              Bu durumda malzeme iş sahibine ait olmak üzere taraflar arasında mini kazık imalâtına ilişkin eser sözleşmesi bulunduğu anlaşılmaktadır. Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir (TBK 470. md.). Sözleşmede eserin bedeli önceden belirlenmemiş veya yaklaşık olarak belirlenmişse bedel, yapıldığı yer ve zamanda eserin değerine ve yüklenicinin giderine bakılarak belirlenir (481. md.). Dairemizin bu konudaki yerleşmiş içtihatları ve doktrinde; yanlar arasında eser sözleşmesi ilişkisinin varlığı sabit olup yazılı sözleşme bulunmaması ve tarafların bedelde uyuşamamaları halinde iş bedelinin, işin yapıldığı ileri sürülen tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 481. maddesi hükmünce yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre hesaplanması gerektiği kabul edilmektedir....

                Sitesi'nin yöneticiliği ile davalı arasında 17.6.2012 tarihli asansör yapım sözleşmesi imzalandığını, binada kat maliki olarak payına düşen bedeli ödemek amacıyla borçlusu kendisi, lehdarı Yeşil Meram Sitesi'nin yöneticiliği olan 26.6.2012 tanzim, 30.09.2012 vade tarihli bonoyu keşide edip yönetime verdiğini, bononun site yönetimince davalıya ciro edildiğini, davalının eser sözleşmesi gereğince süresinde asansör yapımına başlamadığı halde senedi aleyhinde .. İcra Müdürlüğü'nün 2012/ Esas nolu dosyasında icraya koyduğunu belirterek işin yapılmaması sonucunda bedelsiz kalan senet nedeniyle davalı yükleniciye borçsuzluğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir....

                  Eser sözleşmesi taraflara karşılıklı haklar ve borçlar yükleyen bir işgörme akdîdir. Yüklenici yapımını üstlendiği eseri fen ve sanat kurallarına, sözleşmeye ve amaca uygun olarak imâl edip iş sahibine teslim etmekle, iş sahibi de kararlaştırılan bedeli ödemekle mükelleftirler. Somut olayda, taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisinin varlığı konusunda herhangi bir çekişme bulunmamakta, uyuşmazlık eserin ayıplı ve eksik imal edilip edilmediği konusunda çıkmaktadır. Borçlar Kanunu’nun 360. maddesi gereğince, eser iş sahibinin kullanamayacağı ve nısfet kurallarına göre kabule zorlanamayacağı ölçüde kusurlu veya sözleşmeye önemli ölçüde aykırı olursa, iş sahibi, o işi kabulden kaçınabilir. Eserdeki kusur veya sözleşmeye aykırılık az yukarıda belirtilen ölçüde önemli değilse eser-iş sahibi, eserin değerindeki eksiklik oranında, ücreti indirebilir; eğer kusurların giderilmesi büyük harcamaları gerektirmiyorsa yükleniciyi onarıma zorlayabilir....

                    UYAP Entegrasyonu