Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, eser sahibine tanınan manevi haklar miras yoluyla intikal etmez. Öte yandan 5846 sayılı FSEK 19/2 fıkrası uyarınca “Eser sahibinin ölümünden sonra yukarıdaki fıkrada sayılan kimseler eser sahibine 14, 15 ve 16 ncı maddelerin üçüncü fıkralarında tanınan hakları eser sahibinin ölümünden itibaren yetmiş yıl kendi namlarına kullanabilirler.” Başka bir deyişle manevi haklar miras yoluyla intikal etmemekle birlikte FSEK 19. maddesinde sayılan kimseler, eser sahibinin ölümü üzerine 14, 15 ve 16. Maddelerin üçüncü fıkralarında sayılan manevi hakları yasa gereğince miras hakkından bağımsız olarak kendi namlarına kullanabilirler. Mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişiler dava konusu eserin neşri eylemi nedeniyle eser sahibinin şeref ve itibarını veya eserin mahiyet ve hususiyetini bozan bir değişiklik yapılmadığını beyan etmişlerdir....

    hem de manevi haklarını ihlal ettiğinden bahisle, yazılı izin almaksızın eserin kullanılması nedeni ile 3 kat tazminat için ihtarname tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte 10.000 TL maddi tazminata hükmedilmesine, muris ...’ın oğlu ..., kızı ..., kızı ... ve kızı ...’in her biri için 1.250 TL olmak üzere, manevi hakların ihlali nedeni ile toplam 5.000 TL manevi tazminatın ihtarname tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      kaynaklanan maddi ve manevi haklarını ihlal ettiğini, yine "..." adlı kitaplarının basım ve yayın haklarının 28/07/2017 tarihinde imzalanan sözleşme ile 2 yıl ile sınırlı olmak üzere davalı şirkete devrettiğini, anılan kitaplar için düzenlenen bandrol talep formu ve taahhütnamelerde eser sahibi olarak başka kişilerin belirtildiğini, ayrıca izni olmadığı halde anılan kitapların dağıtım hakkının yine davalı şirketin sahibi olduğu dava dışı şirkete devredildiğini ,davalının bu eylemlerinin eser sahipliğinden kaynaklanan maddi ve manevi hakların ihlal edildiğini ileri sürerek, davalı Şirkette bulunan 21 adet kitabın toplatılmasını, imhasını, FSEK'in 68. maddesi uyarınca şimdilik 1,050....

        Şti. vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunmamaktadır. Davacı ..., davalı imalâtçı şirket tarafından üretilen merdivenin teknik koşullara uygun olmaması sebebiyle merdivenden düşüp yaralanması nedeniyle tedavi masraflarından oluşan maddi ve manevi tazminat istemlerinde bulunduğundan temyiz inceleme görevi Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi'ne aittir. Ne var ki, sözü edilen daire tarafından da gönderme kararı verildiğinden oluşan görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Yargıtay Yüksek Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'na gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle oluşan görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Yargıtay Yüksek Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 10.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Bununla birlikte işleme eserin oluşturulması münhasıran işleme eserin sahibinin iznine tâbi olmadığı gibi, izinsiz oluşturulmuş olsa bile işleme eserin sahibi, yararlanılan önceki eser sehibi de dahil olmak üzere, başkalarının kendisinden izinsiz olarak işleme eseri çoğaltma ve yayma eyleminde bulunmaları halinde eserden doğan maddi ve manevi haklara tecavüz nedeniyle, tecavüzün ref'i, maddi ve manevi tazminat davaları açmasına da bir engel bulunmamaktadır (L.Yavuz, Alıca, Merdivan FSEK Yorumu, C. I, s. 745-748)....

            Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu edilen makalenin FSEK kapsamında koruma bahşedilen eser niteliğini haiz olduğu, mali ve manevi hakların tasarruf yetkisinin davacıda bulunduğu, davalının, kendilerine ait internet sitesinde, davacının üzerinde eser ve hak sahipliğinin bulunduğu ilim ve edebiyat eseri türündeki makaleyi, eser sahibinin izni alınmaksızın, maksadın haklı göstereceği nispeti aşar biçimde yayımlandığı, bu suretle davacının mali haklarından çoğaltma ve umuma iletim haklarının, manevi haklarından umuma arz ve adının belirtilmesi haklarının ihlal edildiği, davalının haksız fiil oluşturan eyleminin temadi ettiği, bu nedenle de zamanaşımı definin yerinde olmadığı, belirlenen maddi ve manevi tazminat miktarlarının dosya kapsamı ile uyumlu bulunduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

              GEREKÇE : Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı tarafından davacının mali ve manevi haklarının ihlal edilip edilmediği, mali ve manevi hakların davacıya ait olup olmadığı, söz konusu davacının eser iddiasının yerinde olup olmadığı, davacının maddi ve manevi tazminat talebinin yerinde olup olmadığı, maddi ve manevi tazminat talebi yerinde ise davacının alabileceği maddi ve manevi tazminat miktarının ne olabileceği DEĞERLENDİRMELER : 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun (FSEK) 1/B maddesinde eser, “Sahibinin hususiyetini taşıyan, ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsulleri” olarak tanımlanmıştır. Buna göre; bir fikir ve sanat ürününün eser olarak kabul edilmesi ve telif hakkı korumasından faydalanabilmesi için; “FSEK’te öngörülen eser kategorilerinden birine girmesi” ve “meydana getirenin hususiyetini taşıması, yani özgün olması” gerekmektedir....

                Birleşen davada davacı vekili, asıl davadaki gerekçelerle işbu davadaki davalıların müvekkilinin mali ve manevi haklarının ihlaline iştirak ettiklerini iddia ederek, tecavüzün ref'ini ve men'ini, 5.000 TL maddi, 55.000 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş, 03/09/2013 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat istemini 50.000 TL'ye yükseltmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak asıl dava yönünden kararın bozma dışında kalarak kesinleşmiş olduğundan karar verilmesine yer olmadığına, birleşen dava yönünden davanın kısmen kabulü ile davacının eser adına davalılarca yapılan tecavüzün ref'i ve menine, eser adının izinsiz kullanımından dolayı 50.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminatın ıslah tarihi olan 03/09/2013 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birleşen davadaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....

                  Mahkemece, iddia, savunma, uyulan Dairemiz bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, eserden doğan manevi hakları kullanma yetkisinin FSEK'nın 13/1 ve 52. maddeleri uyarınca münhasıran eser sahibine ait olduğu,, bu hakkın başkalarına devrinin de mümkün olmadığı, bu nedenle manevi tazminat talebinin yerinde görülmediği, maddi tazminat talebi bakımından ise talep edilebilecek maddi tazminat miktarının 10.000 TL olması gerektiğine ilişkin mahkeme kararının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddine karar verildiğinden kesinleştiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin ve sair taleplerin reddine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir....

                    Davacıların destekten yoksun kalma niteliğindeki maddi tazminat talebi, haksız fiilden doğan borç ilişkileri kapsamında 6098 Sayılı TBK 53/3 maddesinde, manevi tazminat talebi ise aynı yasanın 56. maddesinde düzenlenmiştir. Dava konusu olay nedeniyle taksirle ölüme neden olma suçundan dolayı açılan kamu davasının yapılan yargılaması neticesinde Isparta 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/10/2013 tarih 2011/317 Esas 2013/710 Karar sayılı kararıyla davalı T10'nün cezalandırılmasına karar verilmiştir. Eser sözleşmesi ise, TBK'nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Somut olayda, eser sözleşmesiyle ilgili bir uyuşmazlık ve çözüme ulaştırılacak bir konu bulunmamaktadır. Zaten mahkeme de olayı haksız fiil hükümlerine göre inceleyip sonuçlandırmıştır. Esasen maktulün mirasçısı olan davacıların eser sözleşmesinden kaynaklanan bir talepleri de yoktur....

                      UYAP Entegrasyonu