Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

da dikkate alınarak müvekkilinin emekli maaşına konulan blokenin yalnızca 1/4 oranında uygulanmasına karar verilmesini, arz ve izah edilen nedenler muvacehesinde fazlaya ilişkin tüm haklarımız saklı kalmak kaydıyla, yerel mahkeme tarafından verilen ve usul ve yasaya açıkça aykırı olan "Davanın Reddine" şeklindeki karara karşı tehir-i icra talepli olarak istinaf kanun yoluna başvurmakta olduklarını, yerel mahkeme tarafından verilen "Davanın Reddine" şeklindeki kararın Bozulmasına, davanın kabulüne, istinaf incelemesi sırasında icranın geri bırakılmasına, Davanın esasına cevap süresi içerisinde cevap vermeyen Davalı Şirket’in münkir addedilmesine, bu aşamadan sonra davalı tarafından sunulacak delillere muvafakat etmediklerine, davalı bankanın emekli maaşına yapmış olduğu blokenin öncelikle kaldırılmasına ve iptaline, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile dava tarihi itibari ile müvekkilinin emekli maaşından yapılan kesintilerin toplamı 12.612 TL'nin taraflarına iadesine ve bu...

Öte yandan emekli maaşından başka bir gelirinin olmadığı yönündeki genel kabulden dolayı zayıf tarafı daha da zayıf hâle getirmeme saiki ile korunan emekli, kendi iradesi ile imzaladığı kredi sözleşmesi çerçevesinde kavuştuğu ve sosyo-ekonomik ihtiyaçları doğrultusunda harcadığı meblağı yine emekli maaşı ile ödemek zorunda olduğunu bilebilecek durumdadır. Bu noktada yerel mahkemenin emekli maaşının haczine ilişkin düzenlemelere dayandığı gerekçesi yerinde değildir. Bunun yanı sıra tüketici, tahsis edilen kredi tutarını bloke konulan tarihe kadar düzenli ödemiş, herhangi bir itirazda bulunmamışken eldeki dava ile bankaca maaşına konulan blokenin kaldırılması istemi iyi niyetle bağdaşmamakta ve bu talebi 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2’nci maddesi gereğince hukuken korunamayacaktır. Sonuç olarak, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uymak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

    yi devraldığını, müvekkilinin emekli maaşındaki blokenin kaldırılması talebinin kredi kartı borcu bulunduğu gerekçesiyle reddedildiğini, müvekkilinin hesabından bugüne kadar toplam 7.239,19 TL kesinti yapıldığını, söz konusu kesintinin yasalara aykırı olduğunu belirterek emekli maaşına konulanblokenin kaldırılmasına, ileride yapılacak kesinti ve fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 7.239,19 TL kesintinin her bir kesintinin yapıldığı tarihten itibaren mevduat faizi ile birlikte iadesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE:davanın reddini talep ettiği görülmüştür. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : "Davanın reddine," şeklinde karar verildiği görülmüştür....

    maaşı üzerine davalı tarafından konulan blokenin kaldırılmasına karar verilmiştir....

      Maddesi gereğince emekli maaşına haciz dahi koyulamayacağını hükmüne rağrmen bloke koymaya hakkının bulunmadığını, bu sebeple maaaşı üzerine konulan blokenin kaldırılarak emekli maaşının tarafına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      dair önceden yapılan anlaşmaların da geçersiz olup, yapılan işlemin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin maaş hesabı üzerine davalı banka tarafından konulan blokenin kaldırılması ile haksız olarak kesilen paranın iadesini talep ve dava etmiştir....

        Öte yandan emekli maaşından başka bir gelirinin olmadığı yönündeki genel kabulden dolayı zayıf tarafı daha da zayıf hâle getirmeme saiki ile korunan emekli, kendi iradesi ile imzaladığı kredi sözleşmesi çerçevesinde kavuştuğu ve sosyo-ekonomik ihtiyaçları doğrultusunda harcadığı meblağı yine emekli maaşı ile ödemek zorunda olduğunu bilebilecek durumdadır. Bu noktada yerel mahkemenin emekli maaşının haczine ilişkin düzenlemelere dayandığı gerekçesi yerinde değildir. Bunun yanı sıra tüketici, tahsis edilen kredi tutarını bloke konulan tarihe kadar düzenli ödemiş, herhangi bir itirazda bulunmamışken eldeki dava ile bankaca maaşına konulan blokenin kaldırılması istemi iyi niyetle bağdaşmamakta ve bu talebi 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2’nci maddesi gereğince hukuken korunamayacaktır. Sonuç olarak, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uymak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/12/2020 NUMARASI : 2019/336 ESAS-2020/445 KARAR DAVA KONUSU : EMEKLİ MAAŞINAKONULAN BLOKENİN KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen dava dilekçesinde özetle;müvekkili T1 Bucak Garanti Bankası Şubesi'nde emekli maaş hesabı bulunduğunu, davacının kullanmış olduğu kredilerin bir kısmını ödeyemediğini, bu nedenle Mayıs 2018 ayından itibaren bankanın bloke koyduğunu, konulan blokenin haksız olduğunu belirterek, davacının emekli maaş hesabı ve işçi maaş hesabında bulunan blokenin kaldırılmasını ve davacıya ödenmeyen emekli maaşı ve işçi maaşından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL'sinin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Somut olayda, borçlunun, daha önce de emekli maaşına konulan haczin kaldırılması için icra mahkemesine başvurduğu ve ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 23/11/2005 tarih ve 2005/555 E.-562 K. sayılı kararı ile “şikayetin kabulüne, .... icra Müdürlüğü'nün 12/01/2004 tarihli işleminin, davacının talebi ile bağlı kalınarak kısmen iptali ile davacının maaşı üzerindeki haczin 1/4'ü baki kalmak üzere haczin kaldırılmasına” karar verildiği, kararın 23/12/2005 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Bu durumda anılan icra mahkemesi kararı aynı konuda yapılan diğer şikayet yönünden kesin hüküm teşkil edeceğinden, mahkemece kesin hüküm nedeniyle şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi KARAR Taraflar arasındaki davacının emekli maaşına Kurumca konulan haczin kaldırılması istemine dair, Mahkemece verilen 30/09/2011 tarihli karar, davacı vekilince süresinde temyiz edilmiş olup, bilahare davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetkisine binaen temyiz talebinden feragat etmiş bulunduğundan davacı vekilinin vaki temyiz talebinin feragat nedeniyle REDDİNE, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 28/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu