İstinaf Sebepleri Şikayetçi borçlu istinaf dilekçesinde; şikayetlerinin maaş haczinin takibin hacizden sonra yapılan itirazları üzerine durdurulmuş olması sebebiyle iptali gerektiği değil, henüz takip kesinleşmeden gönderilen maaş haczinin “ihtiyaten” tesis edilmemiş olması sebebi ile iptalinin gerektiği yönünde olduğunu, yerel mahkeme kararındaki tespitlerde haczin takibin kesinleşmeden önce tesis edildiği kabul edilmiş olmasına karşın, taraflarınca haczin takibe itiraz sebebi ile iptali istenmiş gibi hatalı değerlendirilerek hüküm verildiğini, mahkemece iptal edilmedikçe uygulanan haczin bir kesin haciz olduğunu ve kesin haciz olarak uygulanmaya devam edeceğini, bu durumda yerel mahkeme kararının aksine, kesin hacze göre dosyaya gelen paraların alacaklıya ödenmesinin ihtimal dahilinde olacağını ve ihtiyati hacze itiraz üzerine ihtiyati haciz kalksa dahi maaş üzerine konulan haczin baki kalacağını, yargılama boyunca da müvekkilinin sorumlu olmadığı borçtan dolayı maaşından kesintilerin...
İlk derece Mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamından; davacının emeklilik maaşına konan haczin dayanağı olan borcun dava dışı borçlu şirket tarafından yargılama sırasında ödenerek, Kurum'ca maaş haczinin kaldırılıp, maaştan yapılan kesintilerin davacıya iade olunması karşısında davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla, mahkemenin maddi vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı görülmekle davalı Kurum vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b.1 maddesi uyarınca esastan reddine, miktar kesin olmak üzere karar verilmiştir....
Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı bankanın müvekkilinin çekmiş olduğu krediye istinaden yaklaşık 10 aydır müvekkilinin emekli maaşının 1/4'ünü kestiğini ve maaş hesabı üzerine bloke koyduğunu, emekli maaşının haczedilemeyeceğini, blokenin hacizle benzerlik taşıyan işlemlerden olduğu için bloke de edilemeyeceğini, kanunen yasak olan işlemlere izin veren sözleşmelerin de geçerli olmadığını ileri sürerek, müvekkilinin davalı banka şubesi nezdindeki emekli maaş hesabı üzerine konulan blokenin kaldırılarak emekli maaşı üzerindeki kesintinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Somut uyuşmazlıkta tüketici, çekeceği kredinin ödeneceği ihtimalini banka gözünde kuvvetlendirir şekilde emekli maaşını mal varlığının bir parçası olarak göstermiş, bu inançla hareket eden banka, kredi tutarını nakden ve peşinen davacı hesabına yatırmış ve davacıda aldığı kredi ile başka bankalardaki borçlarını ödemiştir. Yukarıda yapılan açıklamalar karşısında; tüketici hukuku anlamında somut olayda haksız şart teşkil eden herhangi bir uygulaması söz konusu değildir. Öte yandan emekli maaşından başka bir gelirinin olmadığı yönündeki genel kabulden dolayı zayıf tarafı daha da zayıf hâle getirmeme saiki ile korunan emekli, kendi iradesi ile imzaladığı kredi sözleşmesi çerçevesinde kavuştuğu ve sosyo-ekonomik ihtiyaçları doğrultusunda harcadığı meblağı yine emekli maaşı ile ödemek zorunda olduğunu bilebilecek durumdadır. Bu noktada yerel mahkemenin emekli maaşının haczine ilişkin düzenlemelere dayandığı gerekçesi yerinde değildir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davanın 15 günlük yasal süresi içerisinde açılmadığını bu nedenle davanın süre yönünden reddi gerektiğini, dava dilekçesinde dava değerininde gösterilmediğini, bu hali ile davanın usule aykırı olduğunu, müvekkili kurumun maaş üzerindeki haczinin mirasın hükmen reddi davasına ilişkin karardan önce olduğunu mahkeme kararından sonra yapılmış olan bir kesintinin olmadığını ileri sürmüştür. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, 2-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 3-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, 4-Davanın kabulü ile; 5-Davacının murisi...'...
Iban no ile emekli maaşı almaktayken 27/01/2019 tarihinden beridir emekli maaşını kısmen alamadığını, davalı banka tarafından maaşında bloke bulunduğunun beyan edildiğini, emekli maaşında herhangi bir icra takibi bulunmadığını, banka değişikliği yapmak istediğinde blokeden dolayı ancak şube değişikliğine izin verildiğini, müvekkilinin emekli maaşına bloke konulmasına muvafakatlarının bulunmadığını, bu nedenlerle; davanın kabulü ile müvekkilinin banka hesabındaki blokajın kaldırılmasını, bu konuda tedbir taleplerinin bulunduğunu, 27/01/2019 tarihinden beridir ve hüküm tarihine kadar müvekkilinin banka hesabına SGK tarafından yatırılan emekli maaşlarının, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000,00 TL'nin müvekkilinin bloke tarihinden itibaren işlemiş ticari faizleri ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 17/02/2022 tarihli ıslah dilekçesiyle talep miktarını 31.655,27 TL artırarak 51.655,27 TL'ye çıkarmıştır....
muvafakati bulunmadan emekli maaş hesabına bloke konularak kredi alacağını mahsup etmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek davalı bankanın haksız yere emekli maaş hesabına koyduğu blokenin kaldırılmasına, fazlaya ilişkin haklaı saklı kalmak kaydıyla bankanın haksız yer el koyarak almış olduğu 5.500,00....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/03/2021 NUMARASI : 2020/88 ESAS - 2021/72 KARAR DAVA KONUSU : EMEKLİ MAAŞINA KONULAN BLOKENİN KALDIRILMASI VE İSTİRDAT KARAR : Isparta 1....
nin maaşına ilgili dosyadan maaş haczi geldiğini, icra müdürlüğüne maaş haczinin sıraya aldığı bildirildiğini, davalı alacaklı tarafından iki kere haciz ihbarnamesi gönderildiğini, davacı ile borçlu ... arasında herhangi bir alacak yada hak bulunamaması nedeniyle de müvekkilinin davalı alacaklıya bir borcu olmadığını belirterek müvekkilinin alacaklı davalıya bir borcu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir....
açısından tedbiren durdurulmasına ve maaş haczinin tedbiren kaldırılmasına ya da dava tarihinden sonra yapılan kesintilerin dava sonuçlanıncaya kadar alacaklıya ödenmemesine karar verilmesin gerektiğini, sayılan ve resen nazara alınacak sebepler ile müvekkilinden yıllardır yapılan hukuka aykırı maaş kesintisi de dikkate alınarak, öncelikle dava sonuna kadar dosyanın müvekkili T1 açısından tedbiren durdurulmasına ve maaş haczinin tedbiren kaldırılmasına ya da dava tarihinden sonra yapılan kesintilerin dava sonuçlanıncaya kadar alacaklıya ödenmemesine karar verilmesini, yargılama sonunda haklı olan davalarının kabulü ile 20/03/2015 tarihinde imzalanan kefalet sözleşmenin ve maaş muvafakatinin geçersizliği sebebi ile iptaline karar verilmesini, müvekkilinden haksız ve hukuka aykırı yapılan 22.910,91 TL'nin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile her aya kesilen miktar açısından kesinti yapıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak taraflarına ödenmesine...