K A R A R Davacı, kullandığı kredilerden dolayı emekli maaş hesabına bloke konulduğunu, yapılan işlemin haksız olduğunu ileri sürerek emekli maaş hesabına konulan blokenin kaldırılması ve yapılan kesintilerin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. İlk derece mahkemesince, davacının kredi taksitlerinin emekli maaş hesabından alınması için otomatik virman talimatı verdiği ve kredi taksitlerinin bu şekilde ödendiği, sözleşme serbestisi içerisinde verilen bu talimatın haksız şart olarak değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. ... Bölge Adliye Mahkemesi 3....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1515 KARAR NO : 2021/945 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK M TARİHİ : 20/01/2020 NUMARASI : 2019/1816 ESAS 2020/119 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Haczedilmezlik ) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından dolandırılmak suretiyle emekli maaşının tamamı üzerine haciz konulduğunu, maaşından başkaca herhangi bir geliri bulunmadığını, bu nedenle emekli maaşı üzerinden haczin kaldırılmasını talep etmiştir....
Taraflar arasında düzenlenen kredi kartı üyelik sözleşmesinin 22. maddesinde kart hamili tarafından bankaya emekli maaşı üzerinde rehin ve hapis hakkı tanınmıştır. Diğer yandan 5510 sayılı Kanunun 93. maddesinde borçlunun muvafakati halinde emekli maaşı üzerine haciz uygulanabileceği öngörülmektedir. Hal böyle olunca davacının emekli maaşında kesinti yapılmasına muvafakat ettiği ve olayda 4077 sayılı Yasanın uygulanma yeri bulunmadığı gözetilerek davanın reddi gerekirken, delil takdirinde ve yasa yorumunda hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 14/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Emekli sandığından emekli maaşı alanlara uygulanan 5510 sayılı Yasanın 93. maddesi hükmü uyarınca borçlunun gelir, aylık ve ödeneklere borçlunun muvafakati bulunmadıkça haczedilemez. Davacının kefil olduğu sözleşmede borçlarının ödenmesi amacıyla emekli maaşı hesabından mahsup, virman ve takas yapılmasına rıza göstermesi maaşta tasarrufu engelleyici nitelikte bir sözleşme olduğundan ve BK'nun 19. ve 20. maddeleri uyarınca geçersiz sayılacağından bu konuda önceden yapılan anlaşmaların geçersiz olacağından mahkemece bankanın davacının emekli maaş hesabından kesinti yapamayacağı kabul edilerek davacı alacağı belirlenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yasaya aykırı yoruma dayanan bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkemece kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 30/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, taraflar arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davacı tarafından kredi borcunun ödenmemesi üzerine davalı Banka tarafından sözleşmenin 7. maddesinin verdiği yetkiyle davacının emekli maaşına bloke konularak, hacizden önce 3.500 TL tahsilat yapıldığı, 5510 sayılı Yasa'nın 93. maddesi ile İ.İ.K.' nun 83. maddesi uyarınca, emekli maaşının haczedilmesinin mümkün olmadığı, hacizden önceki bir dönemde haczi caiz olmayan bir malın haczedilebileceği hakkında alacaklı ile yapılan anlaşma geçerli olmadığı gibi davacının maaşı üzerinde haciz bulunmasa da davalı bankanın maaş hesabı üzerinde bloke uygulaması haciz sonuçlarını doğaracak nitelikte olup, mülga 818 sayılı B.K'.nun 19. ve 6098 sayılı T.B.K.'nun 26-27 maddeleri uyarınca geçersiz olduğu, bloke uygulanan maaş miktarının davacıya iadesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 3.500TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....
Dava dosyasının incelenmesinden, 54'üncü Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı General Şahap Tuncer Kışlası emrinde albay rütbesi ile görev yapmakta iken 30/08/2020 tarihinde Yüksek Askeri Şura kararı ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilen davacı tarafından, emekli maaş ve ikramiyesinin albaylara uygulanan 4800 ek gösterge üzerinden belirlenmesine ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı işleminin tesis edilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, emekli edilmesinden dolayı kamu görevlisi sıfatını haiz olmayan davacının, emekli maaş ve ikramiyesinin albaylara uygulanan 4800 ek gösterge üzerinden belirlenmesine ilişin Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı işleminin iptali istemiyle açılan iş bu uyuşmazlığın görüm ve çözümünde, genel yetki kuralı uyarınca dava konusu işlemi tesis eden idarenin bulunduğu yer mahkemesi olan Ankara İdare Mahkemesinin yetkili olduğu sonucuna varılmıştır....
Bu giderlere örnek olarak, kira parası, yakıt parası, elektrik, su ve telefon parası gibi giderler gösterilebilir.Hakim, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesini, ayrı yaşamaları halinde de korumaları gerektiğini gözetmelidir.Tarafların mahkemece araştırılan sosyal ekonomik durumlarının incelenmesinde; davacının emekli olduğu ve 1.000,00 TL maaş aldığı, davalının da emekli olduğu ve aylık 800 TL maaş aldığı anlaşılmıştır.Mahkemece, yukarda açıklanan ilke ve esaslar gözetilmeden davalının geliri olmasının nafakanın miktarını tayin ederken nazara alınacağı, ancak davacının birliğin giderlerine katılması yükümlülüğünü sona erdirmeyeceği düşünülmeden eş için tayin edilen tedbir nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir....
. - KARAR - Davacı vekili, davacının SGK emeklisi olduğunu, davalı bankaya olan kredi kartı borcu sebebiyle davalı bankanın davacının emekli maaşına bloke koyup maaşını almasının engellendiğini, 5510 sayılı Yasa uyarınca emekli maaşına haciz konulamayacağını, davacının bu hususta muvafakatinin de olmadığını belirterek maaş üzerindeki blokenin kaldırılması ve biriken miktarın davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Somut olayda, borçlunun Emekli Sandığından almakta olduğu emekli maaşına borçlunun muvafakatinden sonra haciz konulduğu dikkate alındığında 5510 sayılı kanunun 93. maddesi uyarınca yasanın yürürlük tarihi olan 01.10.2008 tarihinden sonra şikayet halinde hacizlerin kaldırılması gerekeceğinden mahkemece şikayet tarihi olan 03/11/2008 tarihi de nazara alınarak bu tarih itibariyle şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar vermek gerekirken borçlunun muvafakat ettiği gerekçe yapılarak istemin tümden reddi doğru değildir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 28.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
K A R A R Dava, davacının 1989/7.ay-20.10.2006 tarihleri arası sigorta primine esas ücretin belirlenmesi, emekli aylığının yeniden belirlenecek SPEK kazanca göre,asgari ücretin 1.81 katı oranında tekrar hesaplanması ve eksik yatırılan emekli maaş farklarının olarak yasal faizi ile ödenmesi istemine ilişkindir....