İcra Müdürlüğünün 2017/6818 E sayılı dosyasından müvekkili şirkete maaş haczi yazısı ve sonrasında haciz ihbarnameleri gönderildiğini, borçlunun müvekkili şirkette 2020 yılında 7 aylık sürede aylık 10 gün çalıştığını, borçlunun maaşının haczi için haciz ihbarnameleri gönderilemeyeceğini belirterek haciz ihbarnamelerinin iptaline, müvekkili aleyhine yapılan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirkete gönderilen maaş haczi yazısına davacının cevap vermediğini, haciz ihbarnamelerinde maaş haczi için ihbarnamenin gönderildiğine ilişkin açıklama bulunmadığından haciz ihbarnamelerinin maaş haczi için gönderildiğinin kabul edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesince 01...2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 Sayılı Yasanın 93/1.maddesi uyarınca emekli maaşlarına haciz konulmasına imkan bulunmaması nedeniyle davacının emekli maaşı üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verildiği, maaş haczi işlemlerinin yeni yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önceki tarihlerde icra edildiği, icra dosyasına ....2008, 14.01.2009 ve 16.02.2009 tarihlerinde kesinti yapıldığı, 5510 Sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten sonra gelen bu kesintilerin davalı tarafından icra dosyasından çekilmediği, davacı hakkında yapılan icra takibi ve işlemlerinde herhangi bir usulsüzlük ve hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının emekli maaşına haciz konulması talebinin o tarihte yürürlükte bulunan yasalara göre icra edildiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü ve Bağ-Kur Genel Müdürlüğünü aynı çatı altında toplayan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, 20.05.2006 tarihli ve 26173 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5502 sayılı Kanunla kurulmuştur. Somut olayda, emekli sandığı iştirakçisi olarak çalışan şikayetçi borçluya Anamur Orman İşletme Müdürlüğü tarafından 26/01/2004 tarihinde görevden çıkarma cezası verildiğinden 08/11/2004 olan haciz tarihi itibariyle şikayetçi ile emekli sandığı arasında süregelen hukuki ilişkinin ortadan kalktığı, şikayetçinin haciz tarihinden sonra ayrı tüzel kişiliği bulunan SSK'nun iştirakçisi olarak çalışmasına devam ettiği anlaşıldığından belenen (mustakbel) alacak olarak emekli maaş ve ikramiyesinin haczi mümkün bulunmamaktadır. Bu nedenle emekli sandığına gönderilen haciz müzekkeresinin iptaline karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile şikayetin reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur....
DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı hakkında alacaklı tarafından yapılan icra takibi sonucunda Menemen İcra Dairesi tarafından davacının SGK’dan aldığı emekli maaşına haciz konulduğunu, her ne kadar davacı, maaşının 1.500,00- TL'lik kısmına haciz konulmasına muvafakat etmiş ise de, Yargıtay içtihatları, ülkenin pandemi ve küresel kriz sebebiyle içinde bulunduğu ekonomik koşulları nazara alınarak maaş üzerindeki haczin maaşın 1/4'ü kadarı için geçerli olarak değiştirilmesi gerektiğini, davacının emekli olduğunu, aldığı maaşından 1.500,00- TL kesildiği için geçimini sağlayamadığını, davacının mağduriyet yaşadığını belirterek, tüm bu nedenle emekli maaşının haczine dair memur işleminin iptaline, emekli maaş üzerindeki haczin kaldırılmasına, reddedilmesi halinde emekli maaş üzerindeki haczin 1/4'e...
Somut olayda borçlunun, 15.04.2008 tarihinde yapılan menkul haczi sırasında emekli maaşının aylık 400. TL'sının haczine muvafakatı üzerine ilk olarak 16.04.2008 tarihinde icra dairesince maaşına haciz uygulanmıştır. Öte yandan 5510 sayılı Yasanın 93.maddesine 5838 sayılı Yasanın 32.maddesi ile eklenen ibarenin de yürürlük tarihi 28.02.2009 olup, haciz ve muvafakat tarihinden sonra olduğundan olayda uygulama imkanı bulunmamaktadır. Bu durumda borçlunun muvafakati, maaşına haciz uygulanmasından önce olduğundan geçerli değildir....
Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava; davacının, davalı banka nezdinde bulunan emekli maaş hesabına bireysel kredisi sözleşmesi ve taahhütname uyarınca banka tarafından konulan blokenin kaldırılması, yapılan ve yapılacak kesintilerin istirdadı istemine ilişkindir....
maddesinin 4. paragrafında davalı bankaya davacının hesapları üzerinde hapis, takas ve mahsup yetkisi tarınmış ise de, davacının emekli maaşının bankaya olan borçlarına mahsup edilmesine dair herhangi bir muvafakatname düzenlenmemiş olması ve davacının emekli maaşının kullanmış olduğu kredilere mahsup edilmesi yönünde açık bir irade beyanının bulunmaması sebebiyle, davalı bankanın davacının SGK Emekli Maaşlarının kredi borçlarına mahsup etmesi yönündeki işlemlerinin İİK 83. maddesi ve 5510 sayılı Kanun'un 93. maddesine aykırı olduğunu mütalaa ettiği, bankacılık alanında uzman bilirkişi 20/09/2021 havale tarihli ek raporunda, davalı bankanın davacının hesabına yatan SGK Maaş Ödemelerinden, dava tarihi olan 30.09.2020 tarihine kadar toplam 22.095,23-TL kesinti yaptığını ve yapılan kesintilere uygulanan yasal faiz oranı ile dava tarihi itibarıyla işlemiş faizin 3.542,63-TL olduğunu, dava tarihinden sonra da davalının davacıya ait SGK Maaş Ödemelerinden kesinti yapmaya devam ettiğini mütalaa...
İcra Müdürlüğü'nce talepleri doğrultusunda "borçlunun kıdem ve ihbar tazminatı ile ikramiye ve teminatlarının tamamının borç miktarı kadarının haczi ile yapılacak kesintilerin müdürlüğümüz dosyasına gönderilmesine" şeklinde karar verilerek, borçlunun iş yerinden borçluya ödenecek olan emekli ikramiyesinin müvekkilinin alacaklarına mahsuben istenildiğini, ne var ki borçlunur çalıştığı iş yerinin vermiş olduğu 21.04.2021 tarihli cevabi yazıda "..143.320,68 TL borcu nedeniyle sadece maaş ve ücretine haciz konulduğu, her ne kadar icra müdürlüğünce kıdem tazminatı alacağına da haciz konulması istenilmiş ise de ilk haczin bu alacağı içermediğinden!!...
Aylarına ait EKP borçları nedeni ile borçlu şirket ve davacı ... ile dava dışı 3. kişi... adına başlatılan icra takibinde 26.02.1998 tarihinde düzenlenen 1998/1117 sayılı ödeme emrinin 03.03.1998 tarihinde.... imzasına tebliğ edildiği, 17.11.2009 tarihinde davacı ...’ün ev adresinde menkul haczi yapıldığı, haczedilen menkullerin yediemin olarak eşi ...’e bırakıldığı, 14.05.2012 tarihinde ...’e ait emekli aylıkları üzerine 1998/1117 sayılı dosyadan 844.522,02 TL borç miktarı için 1/3 oranında haciz konulması kararı alındığı ve davanın 28.01.2016 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır....
tüketici kredisi taksitlerinin bloke edilen emekli maaşından alınıp alınamayacağı, emekli maaşına bloke konulup konulmayacağı, ödenen bedellerin geri istenip istenemeyeceğine ilişkindir....