WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı dosyasından takip başlatıldığını, ilgili banka vekilinin kendisini ofisine çağırarak ne olduğunu bilmediği evraklar imzalattığını, borcunun emekli maaşından kesilmesine neden olduğunu, 76 yaşında ve yalnızca emekli maaşı gelirinin olduğunu, ayrıca kendisini icra müdürlüğüne götürerek de yine kağıt imzalattığını, borcunu elden yatırmasını ve borcu yatırmadığı takdirde emekli maaşından kesileceğine dair kağıt imzalattığını beyanla, emekli maaşıyla geçimini sağladığı için borcu karşılığında kendisinden alınan taahhütnamelerin geçersiz sayılarak iptal edilmesini, borcun da emekli maaşından kesilmemesi için gerekli işlemlerin yapılmasını talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; şikayetin kabulü ile, Balıkesir 1. İcra Dairesi' nin 2018/3837 E. sayılı takip dosyasında maaş haczinin kaldırılmasına, dair karar verilmiştir....

HGK'nun 07.10.1988 tarih ve 2-656-688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir.Yapılan sosyal ekonomik durum araştırması neticesinde davalı kadının 48 yaşında olduğu, çalışmadığı, aylık 200 TL kira vererek kızıyla beraber yaşadığı, Bağ-Kur'dan kendisine 610,00 TL maaş bağlandığı ancak prim borçlanması suretiyle emekli olması nedeniyle aylık 225,00 TL maaş aldığı, davacının emekli maaşı ve buna ek olarak işlettiği tekstil atolyesinden kazancı olduğu, yeniden evlendiği ve aylık 360,00 TL kira verdiği anlaşılmaktadır.Bu durum karşısında mahkemece, davalının aldığı emekli aylığının davalıyı yoksulluktan kurtarmayacağı gözetilerek ve davacının nafakanın kaldırılması talebinin içinde (çoğu isteyen azı da ister) nafakanın indirilmesininde bulunacağı dikkate alınarak TMK 4. maddesindeki hakkaniyet...

    Somut olayda şikayetçi borçluya ödeme emrinin 10/05/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun aynı gün icra müdürlüğüne gelerek, yasal sürelerden feragat ettiğini belirterek emekli maaşından kesinti yapılmasına muvafakat verdiği, anılan muvafakat gereği borçlunun emekli maaşına haciz konulması için icra müdürlüğünce işlem yapıldığı görülmektedir. Borçlunun hakkındaki takip kesinleşmeden önce verdiği muvafakatin, icra takibinin kesinleşmesinden önce olması nedeniyle 5838 sayılı kanunun 32. maddesi ile değişik 5510 sayılı Sosyal Güvenlik Kanunu'nun 93/1. maddesine uygun olmadığı ve dolayısıyla geçersiz olduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde geçersiz olan muvafakate dayalı emekli maaş haczinin kaldırılmasına karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

    Davacı kısıtlı, T1 yasal danışmanı T2 vekili tarafından kredi sözleşmesinin iptali, maaş haczi ve istirdat istemi ile açılan davada, 10/10/2022 tarihli dilekçe ile, kısıtlının emekli maaş hesabına konulan blokenin kaldırılması yönünde ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesince; yargılamanın sonucunda karar verileceği gerekçesi ile hüküm yerine geçmek üzerine ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden talebin reddine karar verildiği, bu karara karşı adli yardım talepli olarak istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır. Davanın görüldüğü mahkemenin Tüketici Mahkemesi olması, davacının tüketici sıfatına haiz olması ve dosyanın istinafa gidiş dönüş giderlerini karşılaması sebebiyle tüketici sıfatıyla istinafa başvurulmuş olması karşısında zaten harç ödenmeyeceğinden istinaf başvurusunda bulunan adli yardım talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....

    takibinde ise, emeklilik maaşı ve ikramiyesinin haczinin ....04.2009 tarihinde talep edildiği, bu talebin ... tarafından borçlu ...’in emekli olmasından sonra ....04.2009 tarihinde işleme alındığı, işlemin yapıldığı tarih itibariyle borçlunun üçüncü kişi konumunda olan ...’da mevcut bir alacağının bulunduğu, bu durumda, mahkemece, sıra cetvelinde birinci sırada yer alan ...’ın yukarıda izah edildiği şekli ile usulüne uygun haczinin bulunmadığı, şikayetçi ....’in ise usulüne uygun haczinin bulunduğu nazara alınarak, birleşen dosyada şikayetçi...'in şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerektiğinden bozulmuş olup; mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, birleşen dosya yönünden şikayetin kabulüne, sıra cetvelinin iptaline, asıl dosyada şikayetin reddine karar verilmiştir. Karar, şikayet olunan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; emekli maaş haczinin kaldırılmasına yönelik şikayet niteliğindedir....

      - K A R A R - Davacı vekili, temlik eden banka tarafından müvekkili aleyhine yapılan icra takibinde müvekkilinin bağkur emekli maaşının haczedildiğini, mevzuat gereği istisnai durumlar dışında emekli maaşının haczinin mümkün olmadığını, İcra Hukuk Mahkemesine yapılan şikayet üzerine haczin kaldırıldığını, kesinti yapılan 11.06.2008 tarihinden icra mahkemesinin verdiği 08.10.2013 tarihli tedbir kararına kadar yapılan kesintilerin müvekkiline iadesinin gerektiğini belirterek, belirtilen tarih aralığında kesilmiş olan toplam asgari 10.000 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, emekli maaşının haczedilemeyeceğine dair kanun hükmünün haciz tarihinden sonra yürürlüğe girdiğini, davalının halen borçlu olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir....

        Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde; davacı borçlunun daha öncesinde emekli maaşından her ay 500 TL haciz ve kesinti yapılması için muvafakat verdiğini, akabinde borçlunun istemi ve taraflarınca da kabul edilmesi üzerine aylık kesintinin 250,00 TL ye düşürüldüğünü, ancak borçlunun sözünde durmadığını ve dosya borcunun kapatılmadığını, daha sonra da borçlunun 03/04/2018 tarihinde aylık 250 TL olan muvafakatını yine 500 TL 'ye çıkardığını , o tarihten sonra da aylık 500 TL kesinti yapılmaya devam edildiğini, bu itibarla şikayetin reddinin gerektiğini, ayrıca borçlunun daha önce emekli maaş haczinin kaldırılması istemi ile yapmış olduğu şikayet başvurusunun reddedildiğini ve bu kararın Yargıtay incelemesinden geçerek onandığını, bu durumun kesin hüküm teşkil ettiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir....

        HD'nin 2010/10572 Esas 13213 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere maaş haczine ilişkin işlemler sıra cetveli yerine geçer. Mahkemece sıra cetveli olmadığından bahisle davanın reddi yerinde olmayıp, icra müdürlüğü tarafından borçlunun maaş haczinin kesintisinin ve olası emekli ikramiyesine konulacak haczi doğrudan ilgilendirdiğinden yapılan ödemelerin sırasına uygun olup olmadığının değerlendirilmesinin gerektiği halde İlk derece mahkemesi tarafından hem icra dosyalarına yönelik hem de düzenlenen sıra cetveline yönelik yeterli araştırma yapılmamıştır. İş bu sebeplerle ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu karar eksik ve hatalıdır. HMK'nun 297. Maddesi gereğince her talep hakkında bir hüküm verilecek şekilde değerlendirilmesi gerektiği, istinafın bu yönden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, önceki kararla bağlı olmaksızın yeniden bir hüküm kurulması için dosyasın ilgili mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur....

        KARAR Davacı, davalının muvafakatı olmadığı halde emekli maaşına kredi taksitleri sebebiyle bloke konulduğunu bu nedenle emekli maaşını alamadığını, 5510 Sayılı Kanunun m.93 hüküm gereği emekli maaşına haciz bloke konulamayacağını ileri sürerek maaş hesabındaki blokenini kaldırılmasını emekli maaşının tarafına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu