ve lehine işleyecek sürelerden feragat ettiğini ve emekli maaşının tamamının kesilmesine muvafakat etmesine ilişkin belgeye imza attırıldığını, borçlu tarafından verilen muvafakat ve icra takibinin kesinleştirilmesi talebinin aynı anda aynı işlem ile yapıldığından müvekkilinin icra takibi kesinleşmeden muvafakat verdiğini, oysaki muvafakatin geçerli olabilmesi için borçlu müvekkili hakkında yapılan icra takibinin kesinleşmiş olması gerektiğini, yerleşik Yargıtay içtihatlarının da bu yönde olduğunu belirterek emekli maaşının haczine dair memur işleminin iptaline ve müvekkilime ait emekli maaşı üzerindeki haczin kaldırılmasına, bu mümkün olmadığı takdirde kesinti yapılan miktarın borçlu müvekkil ve ailesinin geçimini karşılamayacak durumda olması sebebiyle SGK’dan aldığı emekli maaşının 1/4 ‘ü kadarına haciz işlemi yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı bankanın müvekkilinin çekmiş olduğu krediye istinaden yaklaşık 10 aydır müvekkilinin emekli maaşının 1/4'ünü kestiğini ve maaş hesabı üzerine bloke koyduğunu, emekli maaşının haczedilemeyeceğini, blokenin hacizle benzerlik taşıyan işlemlerden olduğu için bloke de edilemeyeceğini, kanunen yasak olan işlemlere izin veren sözleşmelerin de geçerli olmadığını ileri sürerek, müvekkilinin davalı banka şubesi nezdindeki emekli maaş hesabı üzerine konulan blokenin kaldırılarak emekli maaşı üzerindeki kesintinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Yazılan talimat genel olup nokta haczini içermemektedir. İİK'nun 79/2. maddesi hükmü aynen " haczolunacak malların başka yerde ise haciz yapılmasını, malların bulunduğu yerin icra dairesine hemen yazar, bu halde hacizle ilgili şikayetler istinabe olunan icra dairesinin tabi bulunduğu yer icra mahkemesince çözümlenir hükmünü içermektedir. Yasal bu düzenleme karşısında şikayetçinin, şikayetinin incelenerek oluşacak sonuca göre birkarar verilmesi gerekirken haczin nokta haczi olduğu görüşü ile şikayet dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle reddi yönünde hüküm kurulması isabetsizdir.SONUÇ : Şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA),29.05.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi. ...
Ancak, talimat yazısı (borçluya ait menkul ve gayrimenkul malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacakların) haczi yönünde ve (genel nitelikli) olmayıp da belli bir malın haczini isteyen (nokta haczi) biçiminde yazılmış ise, bu halde anılan hacizle ilgili şikayet, talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince incelenir. Bir başka deyişle böyle hallerde İİK'nın 79. maddesi uygulanamaz. Somut olayda...7. İcra Dairesi tarafından... 6. İcra Dairesine yazılan borçluya ait taşınır ve taşınmaz mallar ile üçüncü kişiler üzerindeki hak ve alacakların haczi yönünde genel nitelikli olup, belli bir malın haczini isteyen nokta haczi biçiminde yazılmış bir talimat değildir. Sözkonusu iddiayı inceleme yetkisi İİK'nın 79. maddesi gereğince talimat icra dairesinin bağlı olduğu... 5. İcra Mahkemelerine aittir. O halde uyuşmazlığın... 5. İcra Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince... 5....
Maddesi uyarınca lehine işleyecek itiraz ve şikayet sürelerinden feragat ettiğini bildirerek emekli maaşının tamamının üzerine haciz konulmasına muvafakat ettiğini beyan ettiği sonrasında davacı borçlunun emekli maaşının üzerine bu dosyadan 25/06/2018 tarihinde haciz konulduğu, davacı borçlunun örnek no:10 ödeme emrini tebliğ aldıktan sonra itiraz ve şikayet süresinden feragat ettiğini beyan etmesi nedeniyle takibin bu beyanla davacı borçlu hakkında kesinleştiğinin kabulünün gerektiği, dolayısıyla davacı borçlunun takip kesinleştikten sonra emekli maaşının tamamı üzerine haciz konulmasına özgür iradesiyle vermiş olduğu muvafakatin geçerli olduğu, kabul iradesinin önüne hiç bir şekilde geçilemeyeceği, bu durumda söz konusu icra dosyasından davacı borçlunun emekli maaşı üzerine haciz konulması işleminde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, bu nedenle şikayetin reddine " dair karar verildiği görülmüştür....
Şikayet olunan.... vekili borçlunun emekli maaşına haciz yazısı yazıldığını ve haczin birinci sırada olduğunu savunarak şikayetin reddini istemiştir. Şikayet olunan ... Varlık Yönetim A.Ş. ise şikayetçinin şikayetinin süresinde olup olmadığının araştırılması gerektiğini savunarak şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia savunma bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, şikayete konu para üzerine ilk haczi koyan ... ....... Müdürlüğünün 2006/1563 Esas sayılı takip dosyası alacaklısı olduğu sıra cetvelinin bu dosyadan hazırlanması gerektiği, yapılması gerektiği şikayetin kabulü ile ... ....... Müdürlüğünün 2006/249 esas sayılı takip dosyasına yapılan sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı şikayet olunan ... vekili ve şikayet olunan ... Varlık Yön. A.Ş. vekili temyiz etmiştir. ......
muvafakati bulunmadan emekli maaş hesabına bloke konularak kredi alacağını mahsup etmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek davalı bankanın haksız yere emekli maaş hesabına koyduğu blokenin kaldırılmasına, fazlaya ilişkin haklaı saklı kalmak kaydıyla bankanın haksız yer el koyarak almış olduğu 5.500,00....
Ancak davamızın konusu şikayet işleminden önce tahsil edilen bedelin iadesinin mümkün olup olmayacağıdır. Dosya incelendiğinde davacının hakkında yapılan icra muamelesine karşı ilk önce muvafakat gösterdiği, emekli maaşı üzerine uygulanan hacze herhangi bir itirazı olmadığı icra dosyasından anlaşılmıştır. Dolayısıyla davacının şikayet işlemi yapılıncaya kadar zımni bir kabulü söz konusudur. Kaldı ki davacı daha sonra yasal hakkını şikayet yoluyla kullanmıştır. Kaldı ki davalı alacaklı şikayet sonrası herhangi bir tahsilat yapmadığı gibi davalının şikayetten önce yasal haklarını kullanmış olduğu aşikardır. Dosya incelendiğinde davacının kendi rızası ve muvafakati gözükmektedir. Bu konuda Yargıtay'ın emekli maaşına icra yoluyla yapılan kesintilere zımnen rıza gösterip karşı konulmazsa yapılan işlemin dava edilinceye kadar yapılan kesintilerin geri istenemeyeceği belirtilmiştir. (Yargıtay 4. HD. 2017/2050 E. 2017/3383 K.)...
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin SGK emeklisi olduğunu, davalı bankaya olan borcu sebebiyle davalının müvekkilinin emekli maaşına bloke koyup kesinti yaptığını, 5510 sayılı Yasa uyarınca emekli maaşından kesinti yapılamayacağını ileri sürerek, maaş üzerindeki blokenin kaldırılması ve maaş kesintilerinin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir Davalı vekili, davacının müvekkili bankadan çektiği bireysel krediye ait borcu ödemediğini, bloke konulabilmesi için davacının 28.07.2008 tarihli muvafakatname verdiğini, bu sebeple bloke ve kesintinin yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda, 5510 sayılı Yasa'nın 93/1. maddesi uyarınca 28.02.2009 tarihinden sonra alınan muvafakatların geçerli olduğu, bu tarihten önce alınan muvafakatların ise geçerli olmayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı Banka'nın davacıya 24.02.2011 tarihinde kredi kullandırdığı, davacının 24.02.2011 tarihli üç adet taahhütname verdiği, bu taahhütnamelerden ikisinde kesinti yapılacak tutarın belirtilmediği, bir taahhütnamede ise kesinti yapılacak tutarın 16.300,00 TL olduğunun belirtildiği, 6502 sayılı Kanunun 5. maddesine aykırı olarak kesinti yapılacak tutarın belirtilmediği taahhütnamelerin geçersiz olduğu, kesinti yapılacak tutarın belirlendiği taahhütnameye göre ise emekli maaşı tutarının kredi taksit tutarlarına göre 506 sayılı Kanun'un 121/1, 5510 sayılı Kanun'un 93/1 maddesi, 2004 sayılı İİK'nın 83. maddesi ve içtihatlar birlikte değerlendirildiğinde, 3.314,71 TL bloke edilen emekli maaşının davacıya iade edilmesi gerektiği gerekçesiyle, davacının emekli maaş hesabına uygulanan bloke işleminin kaldırılmasına, maaş hesabından tüketici kredisi için kesilen 3.314,71 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir....