Oysa, davacının SGK'dan emekli maaşı aldığı ve maaş ödemesinin davalı banka tarafından yapıldığı tartışmasız olup, 5510 sayılı Yasa'nın 93. maddesi uyarınca gelir aylık ve ödeneklerin, 88. maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemeyeceği, bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine yönelik taleplerin, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedileceği öngörülmüş, yine İİK 83/a maddesi uyarınca haczi caiz olmayan mallar ve haklar ve kısmen haczi caiz olan şeyler bakımından aynı Yasa'nın 82-83 maddesinde yazılı mal ve hakların haczedilebileceğine dair önceden yapılan anlaşmaların muteber olmadığı belirtilmiştir....
İcra Dairesi 2019/29359 sayılı dosyasından gönderilen maaş haczi müzekkeresi veya 89/1 müzekkeresi bulunmadığını, müvekkili banka ve borçlu arasında imzalanan tüketici kredisi sözleşmesine istinaden borçluya kredi tahsis edildiğini, borçlunun imzaladığı sözleşme ve muvafakatname - taahhütname gereğince kredinin emekli maaşı hesabından tahsiline muvafakat ettiğini Müvekkil bankaya teminat olarak borçlunun emekli maaşının gösterildiğini, davacı tarafından imzalanan sözleşmelerde ve alınan taahhütnamede kredi taksitlerinin emekli maaş hesabından ödenmesinin kararlaştırıldığını, bankaya ödenmeme halinde takas,virman ve mahsup yetkisinin verildiğini, uyuşmazlığın sözleşme koşullarında çözümlenmesi gerektiğini,Yargıtay 13. H.D. 2015/7196 E. 2016/12943 K. Sayılı 11.05.2016 tarihli ve 2016/15198 E. 2018/7437 K....
İİK'nın 356. maddesi maaş ve ücretler hakkında olup emekli ikramiyesi ve tazminatlar bu madde kapsmında değerlendirilemez. Borçlunun üçüncü kişilerde bulunan alacağının haczi ancak İİK'nun 89/1. ve devamındaki maddelerde belirtilen prosedür ile mümkündür. İzmir 2. İcra Müdürlüğünün 2016/2380 Esas sayılı dosyasının incelemesinde, alacaklı Finansbank A.Ş. tarafından borçlu Levent Teymür aleyhine 15.479,28 TL alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibi olduğu, alacaklı vekilinin 28/03/2016 tarihli talebi ile borçlunun Emekli Sandığından alacağı olan emekli ikramiyesi üzerine haciz konulduğu, 15/05/2019 tarihinde de Emekli Sandığından 26.333,54 TL gönderildiği, paranın gönderildiği tarih itibariyle borçlunun emekli ikramiyesi üzerinde başka haciz bulunmadığı, davacı vekilinin icra dosyasına sunduğu haciz sırasını gösterir belgenin maaş haczine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. İzmir 2....
Borçlunun maaş ve ücretinin haczi İİK'nun 355 ve devam eden madde hükümlerine göre yapılır. İİK'nun 355.maddesine göre, icra müdürü borçlunun çalıştığı işyerine maaş ve ücretin haczedildiğine dair bir haciz yazısı yazar. Haciz yazısını alan işveren bir hafta içinde haczin icra edildiğini ve borçlunun maaş ve ücretinin miktarını icra dairesine bildirmeye ve borç bitinceye kadar icra dairesinin haciz bildirimine göre haczolunan miktarı borçlunun maaş veya ücretinden keserek hemen icra dairesine yatırmaya mecburdur. Aksi halde İİK'nun 356.maddesi gereğince kesmedikleri veya ilk vasıta ile göndermedikleri para ayrıca mahkemeden hüküm alınmasına hacet kalmaksızın icra dairesince maaşlarından ve sair mallarından alınır. Bu durumda, İİK.nun 355.maddesi hükümlerine riayet etmeyenlerin sorumluluğu, İİK.nun 356.maddesine göre, kesinti yapılmayan miktar ile sınırlıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun şikayeti, SGK'dan aldığı emekli maaşına konulan hacizin kaldırılmasına ilişkindir. İcra dosyanın incelenmesinde; borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonra 14.04.2011 tarihinde, anılan kurumdan aldığı emekli maaşının haczine muvafakat ettiği görülmektedir. Ekim 2008 tarihi itibari ile yürürlüğe giren 5510 Sayılı Sosyal Güvenlik Yasasının 93.maddesi ile de, SGK'dan alınan emekli maaşlarının haczedilemeyeceğine ilişkin kural korunmuştur. Bu cümleden olmak üzere, Emekli Sandığı, Sosyal Sigortalar Kurumu ve Bağ-Kur, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) olarak tek bir çatı altında birleştirildiğinden, bu kurumlardan alınan emekli maaşlarının hacizleri mümkün değildir....
Borçlunun yurt dışı sigorta mercii tarafından ödenen aylığının haczedilemeyeceği yönünde İİK'nun 82. maddesinin aradığı şekilde özel bir kanun hükmü bulunmadığından, yurt dışından alınan aylığın haczi mümkündür. Yargıtay HGK.nun önüne gelen benzer bir konuda verdiği 2009/12-166 E. ve 10.6.2009 tarihli kararından sonra yurt dışından bağlanan emekli maaşları İİK.nun 83.maddesi kapsamında değerlendirilmeye başlanılmıştır. İİK'nun 83. maddesi gereğince, kısmen haczi mümkün olan maaş ve ücretten borçlu ve ailesinin geçinmesi için icra müdürünce lüzumlu olarak takdir edilen miktar indirildikten sonra kalan kısmın haczi mümkündür. Ancak aynı maddenin 2.fıkrasında, haczedilecek miktarın maaş ve ücretin 1/4'ünden az olamayacağı belirtilmiştir. Başka bir anlatımla kanun, borçlunun maaş veya ücretinin 1/4'ünün herhalde haczedebileceğini hükme bağlamıştır. Buna göre ücretin tamamı borçlu ve ailesinin geçinmeleri için yeterli olmasa bile, icra memuru bunun 1/4'ünü mutlaka haczetmek zorundadır....
B.İstinaf Sebepleri Şikayet olunan vekili istinaf dilekçesinde; SGK kaydındaki emekli ikramiyesine işlenen ilk haczin müvekkili haczi olduğu, şikayetçi dosyasından sadece maaş haczi uygulandığı, müvekkili dosyasından borçlunun emekli ikramiyesine 20.05.2019 tarihinde haciz tatbik edildiği, İİK. 89 madde hükmü gereğince üçüncü şahıslar nezdinde alacağın haczi kapsamında değerlendirilmesi gerekmediğini yerel mahkeme kararının kaldırılarak şikayetin reddine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. C....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı alacaklı süresinde verdiği istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinin taraflarına tebliğ edilmeden savunma haklarının kısıtlandığını, borçluya maaş haczi müzekkeresi gönderildiğini, bugüne kadar maaş haczi kesintilerin yatmadığını, kötü niyetli olarak bu davanın açıldığını, davacının şirkette sigortalı olarak çalıştığını aynı zamanda şirketin yetkilisi olduğunu, doğmamış alacakların haczinin 89/1 ile de mümkün olamayacağını, borçlunun ne zaman kıdem ihbar tazminatına hak kazanacağının bilinemeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
Borçlunun maaş ve ücreti üzerinde daha önce konulmuş haciz bulunsa dahi, mahkemece hükmolunan ve işlemekte olan nafaka alacağı için, borçlunun maaş ve ücreti üzerinde birinci sırada haciz işlemi yapılması ve kalan maaş ve ücretin dörtte birinden az olmamak üzere tesbit edilecek miktarının da daha önce haciz koyduran alacaklıya ödenmesi gerekmektedir. Nafaka borcunun özelliği göz önünde tutularak ve nafaka ilamının da borçlu aleyhinde icrasının istenmiş olduğu değerlendirilerek, cari aylık nafakanın, borçlunun almakta olduğu emekli maaşından her ay tamamen kesildikten sonra, geri kalan kısmından ne kadarının borçlu ve ailesi efradının geçimleri için gerekli olduğu tesbit edilmek suretiyle ve dörtte birinden aşağı olmamak kaydıyla, alacaklı A.. Ş..'in alacağından dolayı da haczi mümkün bulunmaktadır. Birikmiş nafaka alacağının ise, diğer adi alacaklar gibi, daha önce konulan haciz sona erdikten sonra sırası geldiğinde işlem göreceği tabiidir....
İİK'nun 83. maddesi gereğince, kısmen haczi mümkün olan maaş ve ücretten borçlu ve ailesinin geçinmesi için İcra Müdürünce lüzumlu olarak takdir edilen miktar indirildikten sonra kalan kısmın haczi mümkündür. Ancak aynı maddenin 2. fıkrasında haczedilecek miktarın maaş ve ücretin 1/4'ün den az olamayacağı belirtilmiştir. Ayrıca, Kanun, borçlunun maaş veya ücretinin 1/4'nün her halukarda haczedebileceğini hükme bağlamıştır. Buna göre ücretin tamamı borçlu ve ailesinin geçinmeleri için yeterli olmasa bile, icra memuru maaş ve ücretin 1/4'ünü mutlaka haczetmek zorundadır. Somut olayda, Mahkemece, anılan şikayetin evrak üzerinde inceleme yapılarak hükme bağlandığı, alacaklının cevap ve delilleri sorulmadan, yine borçlunun ekonomik, sosyal durumu araştırılarak, borçlu ve ailesinin ihtiyacı gözönünde bulundurularak, geçimi için azami miktarın tespit edilerek sonuçlandırılmadığı görülmektedir....