yi devraldığını, müvekkilinin emekli maaşındaki blokenin kaldırılması talebinin kredi kartı borcu bulunduğu gerekçesiyle reddedildiğini, müvekkilinin hesabından bugüne kadar toplam 7.239,19 TL kesinti yapıldığını, söz konusu kesintinin yasalara aykırı olduğunu belirterek emekli maaşına konulanblokenin kaldırılmasına, ileride yapılacak kesinti ve fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 7.239,19 TL kesintinin her bir kesintinin yapıldığı tarihten itibaren mevduat faizi ile birlikte iadesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE:davanın reddini talep ettiği görülmüştür. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : "Davanın reddine," şeklinde karar verildiği görülmüştür....
yoksulluk nafakasına hükmedilmediği, davacının 16.04.2021 tarihli dilekçesi ile dosya borcunun 80.000,00 TL'si için emekli maaşına haciz konulmasına muvafakat ettiği ve müşterek çocukların reşit olmadan önceki döneme ilişkin olarak tahakkuk eden iştirak nafakaları dikkate alınarak, dosya hesabının buna göre yapılmasına, davacının emekli maaşına konulan haczin kaldırılması yönündeki talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
Somut olayda, borçluya örnek 7 no lu ödeme emrinin 08.03.2015 tarihinde tebliğ ediliği, takibin itiraz edilmeksizin kesinleştiği, borçlunun adresinde yapılan 02.06.2015 tarihli haciz sırasında ''... ben borcu iki ay içerisinde ödeyeceğim, emekliyim, emekli maaşı almaktayım, iki ay içerisinde ödeyemezsem 15.09.2015 tarihinde emekli maaşımdan kesilmesine muvafakat ediyorum (tamamının)...'' şeklinde muvafakat verdiği, alacaklının 29.06.2015 tarihli talebine istinaden borçlunun emekli maaşına haciz uygulandığı görülmektedir. Borçlunun emekli maaşının kesilmesine ilişkin beyanı karşılıklı edimleri içermeyip, tek taraflıdır. Dolayısıyla muvafakatin şarta bağlı olduğundan söz edilemez. Alacaklı tarafından borçluya 2 aylık süre verilmiş ve bu süre zarfında borç ödenmediğinden borçlunun emekli maaşına haciz uygulanmıştır....
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle İstanbul 25.icra müdürlüğünün 2019/9950 esas sayılı dosyasından aleyhine takip başlatıldığını, geçimini sağladığı emekli maaşına haciz konulduğunu ileri sürerek emekli maaşına konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili davacının icra dairesine bizzat giderek kendi rızası ve hür iradesiyle takibe konu borcu kabul ettiğini, tebligatı elden teslim aldığını, sürelerden feragat ederek takibi kesinleştirdiğini, takip kesinleştikten sonra emekli maaşına haciz konmasına ve maaşın tümünün İstanbul 25. İcra Dairesi 2019/9950 E. Sayılı dosyaya yatırılmasına muvafakat ettiğini bildirdiğini, borçlunun emekli maaşının haczine muvafakatnamesinin mevcut oluğunu ve muvafakatnamenin geçerli olduğunu, buna dayanılarak emekli maaşına konan haczin hukuka uygun olduğunu savunarak davacının şikayet talebinin reddine karar verilmesini istemiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın kredi kartı müşterisi olduğunu, kullanmış olduğu kredi kartı borcundan dolayı emekli maaşı hesabından kesinti yapıldığını ve hesabına bloke konulduğunu ileri sürerek, yapılan kesintinin iadesi ile hesabındaki blokenin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili bankanın yasadan ve sözleşmeden doğan takas hakkını kullandığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının maaşından yapılan kesintilerin ve konulan blokenin 4077 sayılı Kanun uyarınca haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 26/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tüketici kredi sözleşmesinin eki niteliğindeki talimata dayalı olarak emekli maaşı üzerine konulan blokenin kaldırılması ve kesinti miktarının iadesi istemine ilişkin olup, Tüketici Mahkemesi sıfatıyla karar verilmiştir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 04.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
hükmüne istinaden müvekkili hesabını bloke etmenin yasaya aykırı sözleşme yapılmayacak olması nedeni ile hesaba konulan blokenin geçersiz sayılması ve bir hakkın doğumundan önce feragat edilmesinin genel hukuk prensiplerine aykırı olması bloke işleminin yasaya aykırı olduğunu gösterdiğini, bu nedenlerle davalı banka tarafınca hiçbir yasal gerekçe olmadan müvekkili aleyhine başlatılmış bir haciz takibi olmadan banka hesabına haksız ve hukuka aykırı olarak konulan blokenin iptali ve kaldırılmasına yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı bankaya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
. - 2019/644 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davacının davalı bankanın müşterisi olduğunu, emekli maaşını davalı bankadan aldığını, ayrıca ihtiyaç kredisi kullandığını, kredi taksitlerinin davacının rızası dışında maaşından kesinti yapılmak suretiyle tahsil edildiğini, 5510 sayılı Kanun'un 93. maddesi gereğince emekli maaşından belirtilen haller dışında kesinti yapılamayacağını, tüketici mevzuatı uyarınca tüketici aleyhine haksız şart düzenlenemeyeceğini ileri sürerek maaş hesabına davalı banka tarafından konulan blokenin kaldırılmasına ve davacının blokenin kaldırılmasını istediği tarihten itibaren emekli maaşından yapılan kesintinin iadesine karar verilmesini...
. - K A R A R - Davacı vekili; davalının müvekkilinin maaşına konulan haciz nedeniyle yapılan kesintileri başka bir takip dosyasında dosyadan çektiğini, şikayet üzerine mahkemece emekli maaşına konulan haczin kaldırıldığını, alacağın tahsili için başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; şikayet üzerine mahkemece haczin kaldırıldığını ancak emekli maaşından usulsüz kesilip alacaklıya ödenen paraların iadesi talebinin istirdat davasının konusunu teşkil etmesi nedeniyle reddedildiğini, davacının doğrudan icra takibi yapmasının hukuka aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece; bilirkişi raporu ve dosya içeriğinden davanın haklı olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının itirazının iptaline, takibin devamına, şartlar oluşmadığından inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Dava Bağ-Kur emekli maaşına konulan haciz nedeniyle davalı alacaklıya ödenmek üzere icra müdürlüğü kasasında bulunan paranın istirdatına ilişkindir. İİK'nun 361. maddesinde fazla verilen paranın geri alınması düzenlenmiştir. İcra hukuk mahkemesi tarafından davacının emekli maaşı üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verildiğine göre yapılan kesintilerin iadesi işlemi, icra müdürü tarafından talep üzerine yapılması gerektiğinden davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....