WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, ...’un mirasçısı ise de terekesi elbirliği mülkiyet rejimine tabi olup, davacı dışında mirasçıları da bulunmaktadır. Elbirliği mülkiyetinde bu mülkiyete katılan kişiler arasında ortaklık mevcut olup mülkiyet tüm ortaklara aittir. Başka bir anlatımla ortaklık tasfiye edilene dek mal ve haklar kişilere değil ortaklığa katılanların tamamına aittir. Elbirliği mülkiyetinin bu özelliğinden ötürü ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı vardır. Her ne kadar ortaklardan biri tek başına dava açabilir ise de davanın devam edebilmesi diğer ortakların olurlarının alınması veya miras şirketine temsilci atanarak davanın bu temsilciyle sürdürülmesi koşuluna bağlıdır. Bu nedenle, mahkemece öncelikle bu husus üzerinde durularak, davaya taraf teşkili sağlandıktan sonra devam edilmesi gerekir iken, yargılamaya devamla hüküm kurulması doğru görülmemiş ve hüküm bozulmuştur....

    Bu durumda murisin terekesi elbirliği hükümlerine tabidir. TMK.nun 701.maddesine   göre; “Kanun   veya   kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti elbirliği mülkiyetidir”.  Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların tereke malları üzerinde belli pay veya payları olmayıp hakları taşınmazın tamamı üzerine yayılmış ve terekenin tamamını kapsar. Aynı Kanunun  702.maddesinde topluluk devam ettiği sürece tasarrufa yönelik işlemlerde tüm ortakların oybirliğiyle  karar vermeleri gerektiği belirtilmiştir. Dava açmakta tasarrufi bir işlem olduğuna göre, mirasçılardan birinin ya da bir kaçının kendi payını ileri sürerek dava açması mümkün değildir. Eş anlatımla, bir  veya birkaç mirasçının elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi bir taşınmaz üzerinde tek başlarına tasarrufda bulunma yetkileri bulunmamaktadır....

      Miras bırakanın ölüm tarihine göre terekesi elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olup, taksim hakkında bir açıklama da yapılmamıştır. TMK.nun 701.maddesinde; “Kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti elbirliği mülkiyetidir” şeklinde tanımlanmıştır. Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların tereke malları üzerinde belli pay veya payları olmayıp hakları taşınmazın tamamı üzerine yayılmış olup terekenin tamamını kapsar. Aynı kanunun 702.maddesinde topluluk devam ettiği sürece tasarrufi işlemlerde tüm ortakların oy birliğiyle karar vermeleri gerektiği belirtilmiştir.Dava açmakta tasarrufi bir işlem olduğuna göre, mirasçılardan birisinin kendi payını ileri sürerek dava açması mümkün değildir. Başka bir anlatımla bir mirasçının elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi bir taşınmaz üzerinde tasarrufda bulunma yetkisi bulunmamaktadır....

        Miras bırakanın ölüm tarihine göre terekesi elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olup, taksim hakkında bir açıklama da yapılmamıştır. TMK.nun 701. maddesinde; “Kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti elbirliği mülkiyetidir” şeklinde tanımlanmıştır. Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların tereke malları üzerinde belli pay veya payları olmayıp hakları taşınmazın tamamı üzerine yayılmış olup terekenin tamamını kapsar. Aynı kanunun 702. maddesinde topluluk devam ettiği sürece tasarrufi işlemlerde tüm ortakların oy birliğiyle karar vermeleri gerektiği belirtilmiştir. Dava açmakta tasarrufi bir işlem olduğuna göre, mirasçılardan birisinin kendi payını ileri sürerek dava açması mümkün değildir. Başka bir anlatımla bir mirasçının elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi bir taşınmaz üzerinde tasarrufda bulunma yetkisi bulunmamaktadır....

          Dava konusu taşınmaz davacının miras bırakanı Kazım Yıldırım’ın terekesine dahil olup miras bırakanın ölüm tarihine göre terekesi elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi olduğu, taksim edilmediği 3.6.2009 tarihinde mahallinde yapılan keşifte yerel bilirkişilerce açıklanmıştır. TMK.nun 701.maddesinde; “Kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti elbirliği mülkiyetidir” şeklinde tanımlanmıştır. Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların tereke malları üzerinde belli pay veya payları olmayıp hakları taşınmazın tamamı üzerine yayılmış olup terekenin tamamını kapsar. Aynı kanunun 702.maddesinde topluluk devam ettiği sürece tasarrufi işlemlerde tüm ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerektiği belirtilmiştir. Dava açmakda tasarrufi bir işlem olduğuna göre, mirasçılardan birisinin kendi payını ileri sürerek dava açması mümkün değildir....

            Miras bırakanın ölüm tarihine göre terekesi elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olup, taksim hakkında bir açıklama da yapılmamıştır. TMK.nun 701.maddesinde; “Kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti elbirliği mülkiyetidir” şeklinde tanımlama yapılmıştır. Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların tereke malları üzerinde belli pay veya payları olmayıp hakları taşınmazın tamamı üzerine yayılmış olup terekenin tamamını kapsar. Aynı kanunun 702. maddesinde, topluluk devam ettiği sürece tasarrufi işlemlerde tüm ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerektiği belirtilmiştir. Dava açmak da tasarrufi bir işlem olduğuna göre, mirasçılardan birisinin tek başına üçüncü kişilere karşı dava açması mümkün değildir. Başka bir anlatımla bir mirasçının elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi bir taşınmaz üzerinde tasarrufta bulunma yetkisi bulunmamaktadır....

              Tapu kaydına göre taşınmazın 1/4 payının sadece 2/20 payı davacı ...’in babası muris ...’ye isabet etmektedir. 1985 yılında vefat eden davacının babası ...’nin terekesi elbirliği hükümlerine tabi olup davacı ..., 2/20’lik bu paya annesi ... ile kardeşleri ..., ..., ..., ... ve ... ile elbirliği mülkiyeti kuralı uyarınca maliktir. Elbirliği mülkiyetinde bu mülkiyete katılan kişiler arasında ortaklık mevcut olup mülkiyet tüm ortaklara aittir. Başka bir anlatımla, ortaklık tasfiye edilene dek mal ve haklar kişilere değil ortaklığa katılanların tamamına aittir. Elbirliği mülkiyetinin bu özelliğinden ötürü ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı vardır. Her ne kadar ortaklardan biri tek başına dava açabilir ise de davanın devam edebilmesi diğer ortakların olurlarının alınması veya miras şirketine temsilci atanarak davanın bu temsilciyle sürdürülmesi koşuluna bağlıdır....

                Davacı 1533 parsel sayılı taşınmazın paylı maliklerinden ... ’ın elbirliği maliklerindendir. Dosyada yeralan mirasçılık belgesinden ... Aydoğan’ın 1993 yılında öldüğü davacı dışında başkaca mirasçılarının da bulunduğu terekesinin elbirliği mülkiyet rejimine tabi olduğu görülmektedir. Elbirliği halinde mülkiyette (somut olayda olduğu gibi) mirasçılar arasında ortaklık bağı vardır. Bu kişiler mirasçı sıfatı ile bir mala veya hakka birlikte malik olmak durumundadır. Medeni Kanunun 701-703 maddeleri uyarınca bu tür mülkiyetin “ortaklığın” tüzel kişiliği bulunmadığından ortaklardan herbirinin eşya üzerinde doğrudan bir hakkı da yoktur. Bu anlatımın doğal sonucu olarak da mülkiyet bütünüyle ortakların tümüne aittir. Elbirliği mülkiyetinde malikler mülkiyet payını ayırmadığından eşya üzerinde paydaş değil, ortaktır. Yine bu tür mülkiyette işin özelliği gereği ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı vardır. Şayet davalı olacaklarsa davanın ortakların tümü aleyhine açılması gerekir....

                  Ölümle mirasın açılacağı ve mülkiyetinde yasa gereği resen mirasçılara geçtiği açık olup, husumetin elbirliği mülkiyeti paydaşlarına eksiksiz şekilde yöneltildiği açıktır. Bu nedenle davada husumetin yöneltilmesinde bir eksiklik olmadığından işin esası hakkında karar verecek yerde, başka bir mirasçıda varmış gibi elbirliği mülkiyetinin çözülmeden temlikte ifa olanağı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazları ile davalılardan ...vekilinin tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 30.06.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                    Böylece, mirasçılar terekeye elbirliği mülkiyeti ile sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere terekeye ait haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. TMK'nin 701/2. maddesi hükmüne göre, elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp, her birinin hakkı ortaklığa giren malların tamamına yaygındır. Bir başka ifadeyle, tereke üzerindeki hak sahipliği ortaklardan tek başına hiçbirine ait olmayıp hak sahibi olan ortaklıktır. Ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması iddiasına dayalı davalar tereke adına açılması gerektiğinden, mirasçılardan bir bölümünün payları oranında açtıkları davanın dinlenilmesine olanak yoktur. Anılan kural Türk Medeni Kanununun elbirliği mülkiyetini düzenleyen Türk Medeni Kanunun 701 ile 703. maddeleri hükümleri gereğidir. Somut olayda; mirasbırakanın ölüm tarihine göre terekesi elbirliği mülkiyetine tabidir. Davacı dışında başkaca mirasçıların bulunduğu dosya kapsamı ile sabittir....

                      UYAP Entegrasyonu