Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince; dosya içerisindeki bilirkişi raporları, kroki ve tapu kayıtlarına göre 563 parsel no'lu taşınmazın maliki davalının inşa ettiği duvarın tamamen kendi parseli içerisinde kaldığı anlaşılmaktadır. Yine dosya içerisindeki bilirkişi raporlarına göre, davalının inşa ettiği duvarın 2 metre yükseklikte olduğu ve bu yüksekliğin imar mevzuatına aykırılık teşkil ettiği belirtilmekte ise de TMK m. 683' deki "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir....
Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....
Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir. Davacının sübjektif ve aşırı duyarlılığı ile değil, objektif her normal insanın duyarlılığına göre elatmaya katlanıp katlanamayacağı araştırılmalı; sonuçta katlanılabilir, hoşgörü sınırlarını aşan bir zarar veya elatmanın varlığı tespit edildiği takdirde mülkiyet hakkının taşkın olarak kullanıldığı sonucuna varılmalıdır. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir....
Dosya kapsamına ve toplanan delillere göre davalının eyleminin komşuluk hukukuna aykırılık oluşturmadığı anlaşıldığından mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 09.06.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 07.02.2011 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Mutsan Uzun tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, genel yola elatmanın önlenmesi ve kal ile komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesi ve tazminat istemine ilişkindir....
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02.04.2019 tarihinde verilen dilekçeyle komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi ve tazminat talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kabulüne dair verilen 25.05.2021 tarihli hükmün Trabzon Bölge Adliye Mahkemesince istinaf yoluyla incelenmesi taraf vekilleri tarafından talep edilmiştir. Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf taleplerinin esastan reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya ve içeriği incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü. K A R A R Dava komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi ve tazminat talebine ilişkindir. Yerel mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Taraf vekillerince istinaf talebinde bulunulması üzerine Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14/01/2020 tarihinde verilen dilekçeyle komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın reddine dair verilen 04/03/2022 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya ve içeriği incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü. KARAR Dava, komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekilince istinaf talebinde bulunulması üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine ........2008 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 04.07.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Dava, komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Davacı ... no'lu apartman yönetimi vekili, komşu taşınmazda bulunan davalı işletmenin İmar Kanununa aykırı ve insan sağlığını tehdit edecek şekilde gürültü çıkaran havalandırma tesisatı ve jeneratör kurduğunu, apartmanda dinlenme ve huzur içinde yaşama olanağı kalmadığını ileri sürerek elatmanın önlenmesine, havalandırma tesisatı ve jeneratörün kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi ise, temel uyuşmazlığın kşira sözleşmesi ve elatmanın önlenmesi talebine ilişkin oldupğu ve davanın 6762 sayılı TTK.nin 4. kitabında yer alan deniz hukukuna ilişkin uyuşmazlıklardan olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. 6762 sayılı TTK.’nun görev hususunu düzenleyen 4. maddesine 20.04.2004 tarih, 5136 sayılı Kanun ile eklenen son fıkrayla “İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde HSYK.’nun olumlu görüşü ile Adalet Bakanlığı’nca bu Kanunun dördüncü kitabında yer alan deniz hukukuna ilişkin ihtilaflara bakmak ve asliye derecesinde olmak üzere Denizcilik İhtisas Mahkemeleri kurulacağı ve bu mahkemelerin yargı çevresinin HSYK. tarafından belirleneceği” hükmü getirilmiştir....