Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-KAL-ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı ve davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir....

    Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Somut olayda; davacıya ait taşınmazda herhangi bir ürün veya ağaç ekili olmadığı, boş vaziyette bulunduğu mahkemece yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının oluşmuş bir zararı olmadığından eldeki davayı açmakta hukuki menfaati bulunmamaktadır. Davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

      Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman sınırı içinde kalan tapu kaydının iptali, tescil ve elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir....

        Noterliğinin 27/10/2011 tarihli ihtarnamesi ile, payı oranında elatmanın önlenmesi ve geçmiş beş yıllık dönem için ecrimisil talep edildiğini davalının ihtarnameye vermiş olduğu cevapta işgali kabul etmeyip taşınmazın tamamı üzerinde tasarrufta bulunmaya devam ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerinde bulunmuştur. Davalı, davacı tarafından verilen vekaletnameye dayanarak tasarrufta bulunduğunu, haksız bir işgalin söz konusu olmadığını, kira bedellerinin payları oranında ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın kanıtlandığı gerekçesiyle elatmanın önlenmesi isteği bakımından davanın kabulüne ecrimisil isteği yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 25.02.2008 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi isteminin kabulüne, ecrimisilin kısmen kabulüne dair verilen 02.12.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. Davacılar, 2 parsel sayılı taşınmazda maliki bulundukları işyerini davalının hiçbir hukuki ilişkiye dayanmadan 2000 yılından bu yana kullandığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ile 5 yıllık ecrimisil bedeli 3.900 YTL.nin davalıdan alınmasını istemişlerdir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

            Mahkemece elatmanın önlemesi ve kal isteminin kabulüne ecrimisil isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davaya dahil edilen Türk ... A.Ş. Temyiz etmiştir. Dava çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir. Davacı, davalı ...Ş.'nin taşınmazına haksız elatmasının bulunduğu iddiası ile bu elatmanın giderilmesini ve tesislerin kaldırılmasını talep etmiştir. Yargılama aşamasında tesislerin bir kısmının dava dışı Türk ... A.Ş.'ye ait olduğu anlaşılınca davacı davasını ona da yöneltmiştir. Ancak dava yöneltilirken ayrı bir dava açılmadığı gibi harç da yatırılmamıştır. Usulünce açılmış bir davada da zorunlu dava arkadaşlığının sözkonusu olmadığı haller dışında davanın yanlış hasma ya da husumet yöneltilmesi gereken kişilerden bir ya da birkaçına karşı eksik açılması durumunda davaya dahil edilerek eksikliğin giderilmesi olanağı yoktur....

              Bir taşınmaza hukuka aykırı elatma maddi bir olay olduğundan elatmanın varlığını ispat yükü Türk Medeni Kanununun 6. maddesi hükmü gereğince bu iddiada bulunan davacıya düşer ve bu iddia tanık sözleri ile ispatlanabilir. Davalının komşu taşınmazın maliklerinden biri olması komşu taşınmaza elattığı anlamına gelmez. Davacı dava dilekçesinde tanık deliline dayanmıştır. Mahkemece davacıdan bu konudaki delilleri istenmeli, tanık listesi verilirse bunlar HUMK'nun 258. maddesine uygun yöntemle taşınmaz başında dinlenerek dava konusu yerin kim tarafından kullanıldığı, elatmanın kimler tarafından yapıldığı tanıklara sorularak kesin olarak saptanmalıdır. Mahkemece, açıklanan hususlar gözardı edilerek elatmanın varlığı yöntemince kanıtlanmış gibi istemin hüküm altına alınması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.12.2008 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 12.05.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. Davacı, 1357 sayılı parseldeki payına vaki elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteminde bulunmuştur. Mahkemece, elatmanın önlenmesi davasının kabulüne, ecremisil isteminin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmü davalı temyiz etmiştir. Konusu taşınır veya taşınmaz mal olan davalarda görevli mahkeme HUMK'nun 1/2 ve 2/2 hükümlerine göre dava edilen şeyin dava tarihindeki değerine göre belirlenir....

                  Davacılar, maliki bulundukları 6 parsel sayılı taşınmazda bulunan meskeni davalının hiçbir hukuki ilişki olmadan kullandığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve kal isteminde bulunmuştur. Dava, Türk Medeni Kanunun 683. maddesi gereğince tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Harçlar Kanunu’nun 16. maddesinde “...Müdahalenin men'i tescil ve tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taallük eden davalarda gayrimenkulün değeri nazara alınır....

                    Dava, mülkiyet hakkından kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme isteğine ilişkindir. TMK’nun 683/2.maddesi “malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açılabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” şeklindedir. İstem bu madde kapsamında elatmanın önlenmesine yöneliktir. İdarenin eylem ve işlemlerinden doğan uyuşmazlıkların giderilmesi için açılan davalar idari yargıda görülür ise de eldeki davanın niteliği gereğince görevli mahkeme adli yargı mercilerdir. Mahkemece davanın görev yönünden reddine karar ./.. 2009/10863 - 2009/12167 -2- verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ancak eldeki davada husumet haksız fiili yapan kişi yerine davada sıfatı bulunmayan Sakarya Valisi ve Sakarya Valiliği’ne yöneltilmiştir. Davada ıslah yolu ile dahi taraf değiştirilme olanağı bulunmadığından davanın bu nedenle reddi gereklidir....

                      UYAP Entegrasyonu