Hukuk Dairesi'nin 09.11.2009 tarihli 2009/9821 Esas ve 2009/14973 Karar sayılı ilamı ile yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden hükmün bozulmasına karar verildiği, mahkemesince ecri misil, men-i müdahale ve kal'e ilişkin hükümlerin bozma ilamı kapsamı dışında kaldığından bahisle 05.01.2010 tarihinde hükmün ecri misil, men-i müdahale ve kal'e yönelik kısımlarına ilişkin kesinleştirme şerhi verdiği anlaşılmaktadır. Ecrimisil davaları haksız fiil benzeri davalar olup, ecrimisil miktarının en çoğu tam kar mahrumiyeti, en azı ise asgari kira bedelidir. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamaları doğrultusunda önceki dönem için belirlenen ecrimisil miktarına Üretici Fiyat Endeksinin (ÜFE) tamamı yansıtılmak suretiyle belirlenecek miktardan az olmamak koşuluyla, bulunacak ecrimisilin hüküm altına alınması gerekir. Eğer kesinleşen döneme ÜFE uygulanmadan ecrimisil hesabı yapılacaksa bunun nedenleri bilirkişi raporunda somut verilerle açıkça belirlenmelidir....
Dava, müdahalenin men'i, eski hale getirme ve ecri misil istemine ilişkindir. Mahkeme kararı davalı vekili tarafından yasal süresi içinde temyiz edilmiş ise de, davacılar vekilinin 26.05.2017 tarihli dilekçesi ile müdahalenin men'i ve kal-eski hale getirme talebinden feragat ettiklerini bildirdiğii anlaşıldığından, feragat konusunda bir karar verilmek üzere mahkeme kararının BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 19/06/2017 günü oy birliği ile karar verildi....
Noterliği 06/11/2018 tarih ve 27063 yevmiye sayılı ihtarname ile verdiği cevapta taşınmazın söz konusu bölümünde alt kiracı olarak bulunduğu belirttiğini, davalı haksız olarak kullandığı bu bölüme ilişkin olarak herhangi bir ecri misil ödemesi yapmadığını ve taşınmazı halen kullanmaya devam ettiğini, söz konusu taşınmazın davacılar tarafından Akyurt Taşımacılık İnş. Beton Yapı Elemanları Ltd. Şti....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/07/2020 NUMARASI : 2017/82 ESAS, 2020/102 KARAR DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi (Elatmanın Önlenmesi Ve Tazminat Ve Ecrimisil) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
Hazineye ait olan taşınmaza tecavüz eden herkes ecri misil ödemek zorundadır. Ecri misil kararı haksız işgal tazminatı olduğundan gelecek adına hüküm ifade etmez. Bu nedenle hazine arazisini işgal eden kişinin ödediği ecri misil tazminatı ona geleceğe yönelik üstün hak bahşetmeyeceğinden boş olan bir araziyi bir başka yıl başka bir kimse işgal edebilir. İlgili mevzuat gereğince ecri misil ücreti tahsil edildikten sonra taşınmazın tahliyesine karar verilip hazineye teslim edilmesi gerekmektedir. Söz konusu taşınmaza gelince 2010 yılında katılan tarafından işgal edilerek buğday ekildiği konusunda anlaşmazlık bulunmamaktadır. Mülk sahibi hazine olduğundan sanığın, işgalci olan katılan ile hazine arasındaki sorunun tarafı olmayacağı açıktır. Katılanın ecri misil ödemesi halinde o yılki ürünler kendisine ait olacaktır. Ancak dosya içerisinde bu işgalcinin ecri misil ödediğine ilişkin belge bulunmamaktadır....
Bu nedenle davanın kısmen reddedildiği gözetilerek, davalı yönünden keşifte saptanan ancak harcı tamamlanmayan miktar üzerinden vekalet ücretine hükmolunması isabetsiz ise de, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden asıl davadaki hükmün 6.fıkrasındaki ‘Karar tarihinde yürürlükte bulunan ...Ü.T. sinin 12/1.maddesi gereğince el atmanın önlenmesi ve ecri misil yönünden taşınmazın değeri 70.000,00 TL ve reddedilen ecri misil bedeli 5.344,40 TL üzerinden hesaplanan 8.427,55 TL ücreti vekaletin davacı-karşı davalıdan alınarak davalıya verilmesine,’ ifadesinin çıkartılarak yerine ‘Karar tarihinde yürürlükte bulunan ...Ü.T 13/2 gereğince hesaplanan 1.225,60 TL ücreti vekaletin davacı-karşı davalıdan alınarak davalıya verilmesine, ‘ibaresinin yazılmasına, davacının temyizi üzerine yapılan inceleme sonucu 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan...
aleyhine 14.12.2004 ve 17.2.2005 gününde verilen dilekçeler ile elatmanın önlenmesi ve ecrimisil, karşı dava ile de ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi isteminin kabulüne ecrimisil isteminin kabulüne, karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen 12.12.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar/karşı davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ..., intifa hakkı sahibi bulunduğu taşınmazlara davalıların el atmasının önlenmesi ve toplam 1.755YTL 5 yıllık ecr-i misil bedelinin her dönem başından işleyen faizi ile alınmasını istemiştir. Karşı davacı ... da 10 parsel sayılı taşınmazına el atılmasından 1.330YTL ecr-i misil bedeli ile 1.200YTL eski hale getirme bedelinin davacı-karşı davalı ...’den alınmasını istemiştir....
Dava konusu 800 nolu parselin hisseli olup T8 T3 T14 ve T12 tarafından kullanıldığı ve 784 nolu parsele J ile işaretli 948,28 m2 müdahalesi olduğu, aynı şekilde hesap yapılırsa 20.862,16 TL el atılan yerin toplam değeri, ecri misil ise1878,06 TL olup toplam dava değeri 22.740,22 TL olup harç ve vekalet ücreti bu miktar esas alınarak hesaplanmalıdır. 799 nolu parselin hisseli olup T15 ve T4 tarafından kullanıldığı ve 784 nolu parsele K ile işaretli 342,03 m2 müdahalesi olduğu, aynı şekilde hesap yapılırsa 7.524,03 TL el atılan yerin toplam değeri, ecri misil ise 677,40 TL olup toplam dava değeri 8.241,43 TL olup harç ve vekalet ücreti bu miktar esas alınarak hesaplanmalıdır. 798 nolu parselin hisseli olup T6 ve T5 tarafından kullanıldığı ve 784 nolu parsele L ile işaretli 2.200,61 m2 müdahalesi olduğu, aynı şekilde hesap yapılırsa 48.413,42TL el atılan yerin toplam değeri, ecri misil ise 4358,30 TL olup toplam dava değeri 52.771,42 TL olup harç ve vekalet ücreti bu miktar esas alınarak...
Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. ... 881 parsel üzerinde ev, odunluk, garaj, ahır vs. yapıların bulunduğu, bunlardan ahır ve kuruluğu davalının, ev ve diğer müştemilatları davacının kullandığı, 882 parseldeki garaj ve ahırı davalının kullandığı, 886 parselde ise ev ve müştemilatların tamamının davalı tarafından kullanıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, çekişme konusu 880 ve 881 sayılı parsellerde davacının da kullandığı bölümler bulunması sebebiyle bu taşınmazlar yönünden elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin dinlenemeyeceği dikkate alındığında mahkemece verilen ret kararı, bu gerekçeyle sonucu itibariyle doğrudur....
Elatmanın önlenmesi ve ecri misil talepli iş bu dava 29/11/2019 tarihinde açılmıştır. Yukarıda anılan yasal düzenleme kapsamında, konusu bir para alacağı ve tazminat olan davalar zorunlu arabuluculuğa tabi tutulmuştur. Davada davalının müdahalesinin önlenmesi ile ecrimisil talep edilmekle davanın zorunlu arabulucuya tabi olduğu kanaatiyle; davacı vekiline 02/12/2019 tarihli tensip tutanağının 1. maddesi ile TTK 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi uyarınca arabuluculuğa başvurup başvurulmadığına ilişkin delillerini sunması için bir haftalık kesin süre verilmiştir. Verilen sürede arabulucuya gidildiğine dair belge aslı sunulmadığından, dava şartının yerine getirilmemiş olması nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....