WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-YIKIM Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu 591 ada, 144 parsel sayılı taşınmaza komşu 118 parsel maliki olan davalı şirketin kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile yaptığı imara aykırı yapının binasının ışığını kestiğini, dairelerin değerini düşürdüğünü ileri sürerek, elatmanın önlenmesine, taşkın kısmın yıkımına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davanın kat maliklerine karşı açılması gerektiği, imara aykırılık iddiasının idari yargı yerinde dinlenebileceği, olağan katlanma ve hoşgörü sınırını aşan taşkınlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

    Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir. Davacının sübjektif ve aşırı duyarlılığı ile değil, objektif her normal insanın duyarlılığına göre elatmaya katlanıp katlanamayacağı araştırılmalı; sonuçta katlanılabilir, hoşgörü sınırlarını aşan bir zarar veya elatmanın varlığı tespit edildiği takdirde mülkiyet hakkının taşkın olarak kullanıldığı sonucuna varılmalıdır. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir....

    Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Öte yandan, kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Davanın kabulüne karar verilebilmesi için, elatmanın mülkiyet hakkının aşırı ve taşkın kullanılması niteliği taşıması gerekir. Elatma objektif ölçütlere göre hoşgörü ve tahammül sınırları içerisinde kalmakta ise elatmanın önlenmesine karar verilemez. Başka bir anlatımla, taşkın kullanma yoksa hakimin olaya müdahalesi gerekmeyeceğinden davanın reddi gerekir. Taşkın kullanma belirlendiği takdirde elatmanın tamamen ortadan kaldırılması veya tahammül sınırları içerisine çekilebilmesi için ne gibi önlemlerin alınması gerektiği bilirkişiler aracılığı ile tespit edilerek, tarafların yarar ve çıkar dengeleri de gözetilerek bunların en uygununa karar verilmelidir....

      Davacılar-karşı davalılar vekili, müvekkillerinin maliki olduğu kat mülkiyetine tabi 2256 ada 433 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 11 bağımsız bölümlü binanın, davalının maliki olduğu komşu 186 parsel sayılı taşınmaza taşkın şekilde ve fakat iyiniyetli olarak yapılmış olduğunu ileri sürerek uygun bir bedel karşılığında taşkın kısmın bulunduğu arazi parçasının tapu kaydının iptali ile müvekkilleri adına tescilini talep etmiştir. Davalı-karşı davacı vekili, asıl davanın reddini savunmuş; karşı davada ise tecavüzlü kısma ilişkin elatmanın önlenmesi ve yıkım isteminde bulunmuş, olmadığı taktirde taşkın kısmın tazmini ile davacılara ait 433 parselde bulunan binadaki mimari projeye aykırı yapılan pencerelerin kapatılmasını istemiştir....

        İnşaat Ltd. Şirketinin komşu 78 ada 81 parsel sayılı taşınmaza bina yaparken müvekkilleri olan davacılara ait dava konusu 78 ada 82 parsel sayılı taşınmaza taşkın inşaat yaptığını belirterek, elatmanın önlenmesine ve yapının taşkın bölümünün kal’ine, olmadığı takdirde gerçek zararının tespiti ile ruhsat tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Birleşen davada davacı ... ve arkadaşları vekili ise, 78 ada 81 parsel sayılı taşınmaz üzerinde inşaat yapılırken aplikasyon yaptırıldığını, belediyenin kazık çakarak projenin sınırını belirlediğini, kat irtifakı kurulurken binanın 10,60 m2 tecavüzlü olduğunun öğrenildiğini, kat irtifakı kurulmasından sonra bağımsız bölümlerin el değiştirdiğini, yeni malik olan müvekkillerinin iyi niyetli olduklarını belirterek, 78 ada 82 parsel sayılı taşınmaz üzerinde taşkın yapının bulunduğu yerin tapu kaydının iptali ile 78 ada 81 parsel sayılı taşınmaza ilave edilmesi istemiyle dava açmıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.05.2008 gününde verilen dilekçe ile tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine davalılar tarafından da irtifak hakkı tesisi talep edilmiş yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi-kal isteminin reddine, irtifak hakkı tesisine dair verilen 03.12.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve kal istemiyle açılmıştır. Davalılar, savunma yoluyla iyiniyetli yapı sahibi olduklarını, taşkın yapı sebebiyle uygun görülecek bedel karşılığında taşan kısım için irtifak hakkı kurulmasını talep etmişlerdir....

            Davanın kabulüne karar verilebilmesi için, elatmanın mülkiyet hakkının aşırı ve taşkın kullanılması niteliği taşıması gerekir. Elatma objektif ölçütlere göre hoşgörü ve tahammül sınırları içerisinde kalmakta ise elatmanın önlenmesine karar verilemez. Başka bir anlatımla, taşkın kullanma yoksa hakimin olaya müdahalesi gerekmeyeceğinden davanın reddi gerekir. Taşkın kullanma belirlendiği takdirde elatmanın tamamen ortadan kaldırılması veya tahammül sınırları içerisine çekilebilmesi için ne gibi önlemlerin alınması gerektiği bilirkişiler aracılığı ile tespit edilerek, tarafların yarar ve çıkar dengeleri de gözetilerek bunların en uygununa karar verilmelidir. Şu husus hemen belirtilmelidir ki, asıl olan, davacının mülkiyet hakkının korunması ve zararına sebebiyet veren durumun ortadan kaldırılmasıdır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ECRİMİSİL, YIKIM Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, kayden maliki bulundukları 928 ada 35 parsel sayılı taşınmaza davalının kaçak inşaat yapmak suretiyle tecavüz ettiğini ileri sürüp, elatmanın önlenmesi, yıkım, taşınmazın eski hale getirilmesi ve ecrimisil istemişlerdir. Davalı, 928 ada 36 parsel sayılı taşınmazın babasından kendisine irsen intikal ettiğini, üzerindeki binanın 1970'li yıllarda kadastro sınırına uygun olarak babası tarafından yapıldığını, resmi izin ve ruhsatların mevcut olduğunu, dava konusu yerin gelir getirebilecek bir yer olmayıp davacının zararı bulunmadığını bildirip, davanın reddini savunmuş, tecavüz bulunması halinde Medeni Kanunun 725.maddesi gereğince temliken tescile karar verilmesini istemiştir....

                Davalı ... vekili, fiili kullanımla Kadastro sınırının birbirine uymadığını, davacının ev yapılırken sınırları gösterdiğini, müvekkilinin iyi niyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, taşkın yapının davalı ... adına temliken tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, temliken tescil talebinin şartları oluşmadığından davalı ...'ın elatmasının önlenmesine ve muhdesatın kal’ine, davalı ...'a karşı açılan dava yönünden ise, 419 parsel sayılı taşınmazın maliklerinden olan ...'ın yapılan taşkın inşaat ile bir ilgisinin olmadığı, inşaatın tamamen davalı ...'ın tasarrufu ile yapıldığı anlaşıldığından davalı ... yönünden davanın husumetten reddine karar verilmiştir.Karar, davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir....

                  Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devrini isteyebilir" şeklindedir. Böylece, muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine aşağıdaki koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için: 1-Tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. 2- Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu