Dava; paydaşlar arası elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemlerine ilişkindir. 1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2. Hemen belirtilmelidir ki, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı veya kullanabileceği bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenmesi davasının dinlenme olanağı yoktur....
Bu durumda dava, komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi ve kâl istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 10.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli ve 2019/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nca kabul edilip, 28.01.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 25.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmaz hukukuna ilişkin davada Kemalpaşa Asliye Hukuk ile Kadastro Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 23.12.1998 tarihinde asliye hukuk mahkemesinde açılan tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesi ve çekişmenin giderilmesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, 1401 parsel sayılı tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesi davası açıldığı, bu parselin 1976 yılında tapulamadan oluştuğu, daha sonra 2859 Sayılı Yasa uyarınca pafta yenileme işlemi yapıldığı ve 152 ada 27 parsel sayılı tutanak düzenlendiği ve asliye hukuk mahkemesince dava nedeniyle tutanağın 3402 Sayılı Yasanın 5. maddesine göre kadastro mahkemesine aktarıldığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.07.2011 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve kal talebine ilişkindir. Davacı vekili, 158 ada 12 parsel numaralı taşınmazın kendisine ait olduğunu, taşınmaz üzerinde bulunan evinin saçak tavanının altına gelecek şekilde davalı tarafından kendi arazisine samanlık yapıldığını, geçecek yerinin kalmadığını ve evin yanma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirterek, elatmanın önlenmesine ve samanlığın kal'ine karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
Hal böyle olunca; taraflar arasındaki çekişme ile ilgili olarak, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılması, keşfen taşınmazın zeminde kullanım durumunun tespiti ve davacıların çekişme konusu taşınmazda çekişmesiz olarak kullanabileceği yer bulunup bulunmadığının açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Kabule göre de, elatmanın önlenmesi isteminin kabulü halinde çekişmeli taşınmazda davalının da paydaş olduğu gözönüne alınarak paya vaki elatmasının önlenmesine karar verilmesi gerekirken mutlak elatmanın önlenmesine karar verilmesi de isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesine dayalı elatmanın önlenmesi, kal ve tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 09.10.2018 gün ve 2016/3537 Esas, 2018/6500 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesine dayalı elatmanın önlenmesi, kal ve tazminat isteğine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekilinin temyiz etmesi üzerine 09.10.2018 gün ve 2016/3537 Esas ve 2018/6500 Karar sayılı ilamıyla bozulmuştur....
Diğer taraftan, bir taşınmaz kamuya ait bir taşınmaza sınır ise ve bu yerde hizmetin ifası esnasında aşırı davranılarak komşu taşınmaza zarar verilmekte ise oluşan elatmanın önlenmesi de komşuluk hukukuna dayanılarak Adli Yargı yerinde açılacak davada dava konusu yapılabilir. Bu gibi uyuşmazlıklarda da çekişmenin Türk Medeni Kanunun 737. ve devamı maddelerinde düzenlenen komşuluk hakkına ilişkin hükümler doğrultusunda giderilmesi gerekir. Somut olayda; kamu hizmetinin görülmesi sırasında taşkınlık yapıldığı iddia edildiğinden kayıt sahibinin meydana gelen zararının giderilmesi için açtığı dava Adli Yargı yerinde görülmelidir. Mahkemece mevcut davadaki çekişmenin esası hakkında bir hükme ulaşılması yerine, davanın İdari Yargı yerinde halli gerekeceğinden sözedilip görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır. Karar açıklanan nedenle bozulmalıdır....
Dava ,tapulu taşınmazda elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. 1- Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yazılı şekilde hüküm verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığından ve ecrimisil davaları haksız fiil benzeri davalar olup, bu davalarda ancak dava tarihine kadar gerçekleşmiş olan zarar istenebileceğinden davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- Hemen belirtilmelidir ki; Türk Medeni Kanunu'nun 683. maddesi uyarınca şey üzerinde mülkiyet hakkı sahibi, hukuk düzeninin sınırları içerisinde kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkilerine sahip olup malını haksız olarak elinde bulunduran kişiye karşı her türlü elatmanın önlenmesi davası açılabilir....
-KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğine, toplanan delillere göre; davacıların dava dışı kişilerle birlikte paydaşı oldukları 140 parsel sayılı taşınmaza davalı ve dava kendisine ihbar olunan... İnşaat Taahhüt San. ve Tic. A.Ş.nin tahta perde duvar çekmek suretiyle fiilen elattıkları, taşınmazda davalıların kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakları olmadığı anlaşılmaktadır. İddianın ileri sürülüş biçimi ve belirlenen elatma olgusunun niteliği gözetildiğinde taraflar arasındaki çekişmenin 4721 sayılı ... Medeni Kanununun 737 ve devamı maddelerinden kaynaklanmadığı, aksine aynı yasanın 683. maddesinde öngörülen ve 730 ile 738. maddelerinin tatbik edilmek suretiyle çözümlenmesi gereken mülkiyet hakkına dayalı olarak açıldığı sonucuna varılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.06.2013 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın ksmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 12.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davacı vekili, tarafların paylı mülkiyetinde bulunan ... İli, ......