Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için kural olarak zararın doğmuş olması gerekir. İleride zarar doğacağından bahisle dava açılamayacağından bu şekilde açılan davalar reddedilmelidir. Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Öte yandan, kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez....

    Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ECRİMİSİL,YIKIM Taraflar arasında görülen davada; Davacı, çekişmeli 151 ada, 50 parsel sayılı taşınmazın kayden maliki olduğunu, komşu 51 parsel maliki olan davalının taşkın yapılaştığını, imar planına uygun çekme payı bırakılmadığını, binanın bir cephesinin kapandığını ve değerde düşmeye yol açtığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesine, tecavüzlü kısmın yıkımına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla tecavüzlü kısmın bedeli ile taşınmazda meydana gelen değer kabına karşılık 10.000.-TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, haksız ve yersiz açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davalı tarafından yapılan binanın kendi parseli içinde kaldığı, tecavüzün olmadığı, imar planına uygun olduğu, komşuluk payının da bırakıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 15.10.2010 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi-kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.03.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, paylı taşınmazda oluşan yararlanma hakkına öteki paydaşın elatmasının önlenmesi istemiyle açılmıştır. Davalılar, davanın reddini savunmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.12.2012 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil, davalı-karşı davacı vekili tarafından da karşı davalı aleyhine 11.06.2013 tarihli dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve yıkım; 2. kademede tazminat ve eski hale getirme talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; temliken tescil talebi yönünden açılan davanın kabulüne, karşı davada elatmanın önlenmesi, kal ve pencerelerin kapatılması isteminin reddine, asıl davada tecavüzlü kısmın bedeli ile ilgili hüküm kurulduğundan bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına dair verilen 07.02.2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, TMK’nın 725. maddesine dayalı tapu iptali tescil; karşı dava elatmanın önlenmesi ve yıkım, ikinci kademede...

            Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince; Davacının zararına neden olan eylemin davalı ... tarafından gerçekleştirildiği hususu ispatlanamamıştır. Kaldı ki, gerek davacı gerekse dinlenen tanıklar davacının zararının davalı müteveffa ...'...

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Ünye 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/57 esas, 2021/158 karar sayılı dava dosyasında verilen elatmanın önlenmesi (tapulu taşınmazda) talebinin karar verilmesine yer olmadığına kararına karşı, davalı T11 tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; elatmanın önlenmesi (tapulu taşınmazda) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "... -Konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına," karar verilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.05.2007 gününde verilen dilekçe ile tapulu taşınmaza müdahalenin önlenmesi, kal ve zararın tazmini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 18.02.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, 18.05.2007 tarihli dilekçesi ile maliki olduğu 665 sayılı parseline sınır komşusu 2423 ve 2592 sayılı parsellerin maliki olan davalının 2006/64 sayılı tespit dosyasında belirlenen 1.52 m2 tuğla duvarı ve 0.32 m2 tel çit ve duvarın davacı taşınmazına müdahalesinin önlenmesi ve kal'ini, ayrıca komşuluk hukukuna aykırı ruhsatsız binasının verdiği zararın kal suretiyle önlenmesi ayrıca davacı parselin sınırlarını belirleyen beton direklere vermiş olduğu...

                Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 20.12.2016 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı ... geldi, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen asilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, çaplı taşınmazda paydaşlar arasındaki elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir....

                  Yukarıda belirtildiği üzere dava mülkiyet aktarımından kaynaklanan elatmanın önlenmesinden değil komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesine ilişkindir. HUMK'nun 74. maddesi gereğince hakim her iki tarafın iddia ve savunmalarıyla bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye hüküm veremez. Yasanın 75. maddesi gereğince de hakim kanunun koyduğu ayrıcalıklar dışında iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya iddia sebeplerini kendiliğinden nazara alamaz....

                    UYAP Entegrasyonu