WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bağlı olduğu taşınmazla beraber satış vaadi sözleşmesine konu teşkil ederlerse de yalnız başına satış vaadi sözleşmesinin konusu olamazlar. Bu tür malların bağlı olduğu esas taşınmaz ile birlikte taşınmaz satış vaadi sözleşmesine konu olabilmeleri bir zorunluluk değil yasal bir sonuçtur. Somut olaya gelince, 7330 ada 14 parsel sayılı taşınmaz tapuda arsa vasfı ile Şişli Belediyesi adına kayıtlıdır. Dosyaya, dava konusu taşınmazda gerek dava dışı ...'ın gerekse muris ...'ın hak sahibi olduğuna dair tapu tahsis belgesi sunulamamıştır. Talep, dava konusu taşınmazda bulunan 60 kapı no'lu gecekonduya yöneliktir. Satış vaadi sözleşmesine konu olamayacak bir muhdesatın temliki geçersiz olduğundan, muhdesattan kaynaklanan şahsi hakkın temlikine dayanılarak elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talep edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı; kayıt maliki olduğu 2540 ada, 19 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak dava dışı yüklenici .....16. Noterliğinin 19/09/2003 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlediklerini, ... katın arsa malikine verileceği kararlaştırılmasına rağmen sözleşmeye ve mimari projeye aykırı şekilde oluşturulan 1 nolu bölümü 01/09/2005 tarihinde satış vaadi sözleşmesi ile davalıya teslim ettiğini, yüklecinin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, satış vaadi sözleşmesinin kendisi bakımından bağlayıcı olmadığını ileri sürerek elatmanın önlenmesine ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00.-TL ecrimisilin yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında keşfen belirlenen değer üzerinden ecrimisil isteğini ıslah etmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.02.2009 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin reddine dair verilen 29.04.2010 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 22.03.2011 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av.... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 05.03.2008 tarihli zilyetlik devir sözleşmesine dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil tahsili istemlerine ilişkindir....

        in oğulları olan davalılar ile satış vaadi sözleşmesi düzenlemek suretiyle tahsis hakkını iki oğluna temlik ettiği anlaşılmıştır. Davacı ... davalılardan daha üstün bir hakka dayanmaksızın elatmanın önlenmesi kal ve ecrimisil talep edemeyeceğinden mahkemece davanın bu gerekçeyle reddi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi doğru görülmemiş ise de davanın reddi sonucu bakımından doğru olduğundan HUMK’nın 438/7 maddesi gereğince hükmün gerekçesinin aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün gerekçesinin DÜZELTİLMİŞ ve DEĞİŞTİRİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 26.01.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2021/206 Esas KARAR NO:2022/612 DAVA :Elatmanın Önlenmesi (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:26/03/2021 KARAR TARİHİ:02/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan Elatmanın Önlenmesi (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davaya konu edilen------ iptalini ve davalının --- konu edilen taşınmazdan tahliyesini talep edip edemeyeceği noktalarında toplandığı anlaşıldı.....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : YIKIM VE ECRİMİSİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; satış vaadi sözleşmesine dayalı elatmanın önlenmesi ve yıkım ecrimisil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 14. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,13.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Hukuk Dairesi İLK DERECE MAHKEMESİ : Boyabat Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve elatmanın önlenmesi istemlerine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay (6.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 17/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteğine birleşen davalar ise gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, birleşen davaların ise reddine karar verilmiştir.Hüküm birleşen davanın davacıları tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,25.1.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Noterliği'nde düzenlenen 09.08.2010 tarih ve 16901 yevmiye nolu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Bir başka anlatımla, kişisel hakka dayalıdır. Bu durumda, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 sayılı Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 146. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

                      UYAP Entegrasyonu