WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, dava dışı yüklenici ile yapmış olduğu kat karşılığı inşaat sözleşmesinin yüklenicinin binayı tamamlamaması nedeniyle tek taraflı olarak feshettiğini, ancak sözleşme hükümlerine göre kendisine düşecek daireleri yükleniciden satın olan davalıların hakları olmadığı halde taşınmazını işgal ettiklerini, ihtara rağmen de kullanıma devam ettiklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuştur. Davalılar, dava konusu daireleri yükleniciden taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile satın alıp kaba inşaat sonrasındaki tüm eksiklikleri davacının bilgisi ve rızasıyla tamamladıklarını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır. Davanın reddine dair verilen karar, Dairece; “…kayda üstünlük tanınmak ve dairelerin davacıya bırakılan yerler olduğu benimsenmek suretiyle davalılar Mithat ve Nafiye aleyhindeki davanın kabulüne, davalı ...'...

    Somut olayda, davacının dayandığı satış vaadi sözleşmesinin düzenlendiği 23.08.1993 tarihinde mülkiyeti nakil borcu yükümlüsü davalı ..., taşınmazda murisinden intikal eden 3/16 pay dışında, muris annesinden edindiği 1/16 ve dava dışı kardeşi ...’den satış yoluyla edindiği 3/16 olmak üzere toplam 7/16 pay malikidir. Bunun dışındaki 3/16 payı ise, davacının dayandığı satış vaadi sözleşmesinden sonra edinmiştir. Bu nedenle, davalı ...’in taşınmaz tapu kaydında davacı yararına konulan satış vaadi sözleşmesi şerhini görerek düzenlediği satış vaadi sözleşmelerine dayanarak kazandığı 7/16 payı TMK’nın 1024. maddesi uyarınca yolsuz tescil niteliğinde bulunduğundan bu payın davacı adına tescili gerekir. Bunun dışında kalan davacının dayandığı satış vaadi sözleşmesinden sonra davalı ...’in edindiği 3/16 payın davacı adına tescili doğru değildir..." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar vermiştir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/304 KARAR NO : 2023/763 DAVA : Elatmanın Önlenmesi (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 27/04/2023 KARAR TARİHİ : 13/09/2023 Mahkememizde görülmekte olan Elatmanın Önlenmesi (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili ile davalı şirket arasında mülkiyeti müvekkiline ait taşınmaz üzerinde yapılacak konut inşaatı için----Noterliğinin 18/04/2022 tarih ve ----- yevmiye nolu işlemi ile Düzenlenme Şeklinde Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzalandığını, davalının yüklenici firma sıfatıyla akdettiği bu sözleşme gereğince en geç 8 ay içinde inşaat ruhsatını almak, inşaat ruhsatını aldıktan sonra ise 18 ay içinde inşaatı bitirip daireleri cins tashihi yapılmış ve kat irtifakı tesis edilmiş olarak kısaca anahtar teslimi şeklinde inşa etmeyi yükümlendiğini, davalı şirket inşaat ruhsatını süresinde alamadığını, ruhsatı...

        Noterliğinde 16/07/2003 tarih ve 11172 yevmiye no'lu geçerli bir satış vaadi sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmede taraflarca belirlenen bedelin davacı murisi tarafından davalı mütahhite ödendiği belirtilmiştir. Böylece, resmi sözleşmede ödendiği belirtilen bedelin ödenmediği ancak aynı değerde başka delil ile ispatı gerekeceğinden davacının satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan edimini yerine getirdiğinin kabulü gerekir. Öte yandan taşınmazın davalı Kerim Yıldız'a satış vaadi sözleşmesinden önce 28/02/2000 tarihinde satıldığı, davacının sözleşme yaptığı yüklenicinin satış vaadi sözleşmesi yapmadan evvel 01/0/5/2001 tarihinde azledildiği, sözleşmenin feshedildiği, gelen tapu kaydında davalı müteahhitin ve arsa sahibi Fadime'nin payının bulunmadığı satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davacılara devir şeklindeki ifanın artık imkansız hale geldiği açıktır....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.03.2015 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 04.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, davalının ...'...

          Aracılığı ile kullandığını, bayinin sözleşmeye aykırı olmasına rağmen diğer davalı ile otogaz satış sözleşmesi yaparak taşınmazda otogaz satışı yaptığını, ayrıca sözleşmeden kaynaklanan diğer edimlerini de yerine getirmediğini bu nedenle bayilik sözleşmesini fesh ettiklerini ileri sürerek davalıların intifa hakkına konu taşınmaza elatmalarının önlenmesi ve taşınmazın kendilerine teslimini istemiştir. Davalılar, 19.07.2003 tarihli bayilik sözleşmesine göre, İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu savunmuşlar, mahkemece bayilik sözleşmesinin 21. maddesi hükmü gereği İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğundan bahisle yetkisizlik kararı verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Dava, intifa hakkına dayalı elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davacı, intifa hakkına konu taşınmaz üzerinde akaryakıt istasyonu işletmek üzere davalı ... Pişmaniye Şekerleme Akar. Mak. İml. İnş. Gıda San. Tic. Ltd....

            Fakat elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payının alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır. Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazda 5040/40320 oranındaki payın tapu kayıt maliki davalıların murisi ...'dir Adana 5. Noterliğinin 23.05.1989 tarih 13420 yevmiye no'lu taşınmaz satış vaadi sözleşmesine göre muris Aydın dava konusu taşınmazdaki payının tamamını davacıya satmayı vaat etmiştir. Muris Aydın'ın tapu kaydındaki payı paylı mülkiyet şeklindedir. Murisin ölümü nedeniyle külli halefiyet gereği davanın mirasçılarına yöneltilmesi zorunlu olduğundan mirasçıların elbirliği paydaşları olmaları satış vaadi borçlusunun mirasçıların kendileri olmaması nedeniyle satış vaadinin ifa edilmesine engel oluşturmamaktadır....

              Asıl davada anılan satış vaadi sözleşmesi uyarınca tapu iptali ve tescil, tescilin olmaması halinde satış vaadi sebebiyle davalılardan 650,00 tazminatın tahsili, karşı davada 14.05.1980 tarihli satış vaadi sözleşmesinin feshedilmiş olduğunun tespiti ile iptaline karar verilmesi, birleşen 1992/136 Esas sayılı davada 14.05.1980 tarihli satış vaadi sözleşmesinin iptali ve birleşen 2000/182 Esas sayılı davada ise 14.05.1980 tarihli satış vaadi sözleşmesinin, satış vaadinde bulunan ...’in imzasının sahte olması ve hukuki ehliyetinin bulunmaması sebebiyle iptali talep edilmiş, birleşen 1991/652 Esas sayılı davada ise 18.09.1987 tarihli “Satış vaadi sözleşmesi” uyarınca tapu iptali ve tescil isteminde bulunulmuştur.Asıl dava, karşılık dava ve birleşen davalara dayanak teşkil eden gerek 14.05.1980 gerekse 18.09.1987 tarihli sözleşmeler taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri olup, taraflar arasında eser sözleşmesinin bir türü olan arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi bulunmamaktadır....

                Birleşen davada davalı, davanın reddini, çekişme konusu 650 parsel sayılı taşınmaz üzerine yapılan binanın zemin kat 2 numaralı bağımsız bölümünü yüklenicinin 02.11.1996 tarihli satış vaadi sözleşmesiyle temlik ettiğini, bu temlik işlemine dayalı olarak taşınmazın adına tescilini istemiştir. Mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ve birleşen davanın davacısı ... temyiz etmiştir. Davacı ile dava dışı yüklenici arasında düzenlenen 23.08.1995 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yükleniciye kişisel hak sağlar. Kural olarak bu hak, doğrudan yüklenici tarafından arsa sahibine karşı ileri sürülebileceği gibi Borçlar Kanununun 162. maddesi uyarınca işin mahiyetinden anlaşılamıyorsa veya sözleşme ile yasaklanmamışsa yazılı olmak koşuluyla üçüncü bir kişiye de temlik edilebilir. Birleşen davadaki dava dışı yüklenici ile davalı arasındaki 02.11.1996 günlü satış vaadi sözleşmesi gerçekte alacağın temlikine ilişkindir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 102 ada 28 parsel sayılı taşınmazın mahkeme kararı ile Nesip ... mirasçıları adına verasetteki paylarına göre tesciline dair verilen kararın kesinleşmesine rağmen davalıların taşınmazı boşaltmadıkları ileri sürerek, elatmanın önlenmesini istemiştir. Davalılar, dava konusu taşınmazın mirasçılar arasında yapılan taksim ile Yunus ...'a isabet ettiğini adı geçenin de 06.06.1995 tarihinde burayı Haricen Gayrimenkul Satış Vaadi senedi ile devrettiğini, bu tarihten beri kullandığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının hissedar olduğu, müşterek mülkiyetle paydaşlardan birinin müstakilen dava açabileceği, davacının payının davalıların kullandıkları yerin içerisinde kaldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir. Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı....

                    UYAP Entegrasyonu