K A R A R Davacılar vekili, vekil edenlerinin maliki olduğu 70 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin Germencik Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan ve kesinleşen elatmanın önlenmesi davasında toplam 280,098 m2 alana ilişkin tecavüz saptandığını bu kısmın icra kanalıyla 03.06.2013 tarihinde müvekkillerine teslim edildiğini belirterek, taşınmazı satın aldıkları 23.02.2009 tarihinden taşınmazın teslim edildiği 03.06.2013 tarihine kadar toplam 17.000 TL ecrimisilin davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davalılar vekili, elatmanın önlenmesi davasında müvekkilleri dışında ...’in de davalı olduğu ve onun aleyhine de elatmanın önlenmesine karar verildiği halde tüm ecrimisil bedelinin vekil edenlerinden istenildiğini, vekil edenlerinin ihtarname gönderilen 19.08.2010 tarihine kadarki kullanımının rızaya dayalı ve iyiniyetli olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi Ve Ecrimisil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın elatmanın önlenmesi yönünden reddine ve ecrimisil yönünden kabulüne karar verilmiş olup hükmün taraflarca ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacılar vekili; tarafların ortak muristen intikal eden dava konusu taşınmazlarda müşterek malik olup, tüm kullanımın davalılarda olduğundan bahisle elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili; kullanımın murisin sağlığında yapılan taksime göre olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece elatmanın önlenmesi isteminin reddine, ecrimisil isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş olup; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.....
Kayyım, karşı davasında çekişme konusu bağımsız bölümün davacı (karşı davalı) tarafından haksız olarak kullanılmak suretiyle müdahale edildiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur. Mahkemece, bağımsız bölüme davacının (karşı davalı) haklı ve geçerli bir neden bulunmaksızın kullanmak suretiyle müdahale ettiği saptanarak elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Ne varki, mahkemece, ecrimisil yönünden hüküm kurmaya yeterli araştırma yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur....
Davalı vekili, kira sözleşmesinden kaynaklanan davalarda Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğunu, ortada kira sözleşmesine dayalı bir kullanım bulunduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin istinaf başvurusu İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesince esastan reddedilmiş, hüküm, süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Her ne kadar Mahkemece, dava konusu 5 numaralı bağımsız bölümün kira sözleşmesine dahil olmadığı gerekçesi ile kabul kararı verilmiş ise de Mahkemenin bu gerekçesine katılma imkanı bulunmamaktadır....
nun kiracısı olduğunun belirtildiği, kendinin kirada oturduğundan mağdur olduğunu belirtip davalının tahliyesini istediği, 05/10/2009 tarihli keşif sırasında da davacıdan sorulduğunda aynı şekilde kira sözleşmesinin varlığını davacının kabul ettiğini belirterek davanın kiralananın tahliyesi davası olarak görülmesi gerektiğinden Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda; davacı, dava konusu ev ve samanlığı dava dışı İsmail Şapoğlu'ndan satın aldığını, satın alınan taşınmazları davalının,......ile arasındaki kira sözleşmesine dayalı olarak kullandığını, davalıya evi boşaltmasını söylemesine rağmen boşaltmadığını belirterek tahliye talebinde bulunmuş isede, davacının kiracı olarak belirttiği davalının esasında, dava konusu taşınmazların ilk ..... olduğu, .....'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-ECRİMİSİL Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin ise kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 12.11.2013 Salı günü saat 11.08'de daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ...'nın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Dava, mülkiyet hakkına dayalı olarak açılan taşınmaza elatmanın önlenmesi ile ecrimisil isteklerine ilişkindir. 1. Davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden; Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/400 Esas sayılı dosyası ile elatmanın önlenmesi davası açtığı, mahkemece, davalının taşınmazda malik olmadığından konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verdiği kararın henüz kesinleşmediği ancak eldeki birleştirilen davada davalı ... bakımından elatmanın önlenmesi istenmeyip eski hale getirme, tazminat ve ecrimisil istendiği, bu bakımdan derdestlikten söz edilemeyeceği anlaşılmaktadır. Bilindiği gibi, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır....
Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanununun 691. maddesi hükmü ile 6.5.1955 tarih 12/19 sayılı İnançları Birleştirme Kararında öngörüldüğü üzere paylı mülkiyete tabi taşınmazlar bakımından geçerli bir kira sözleşmesinin varlığı pay ve paydaş çoğunluğunun bulunması koşuluna bağlıdır. Dava konusu taşınmazlarda kurulan kira ilişkisi yönünden pay ve paydaş çoğunluğunun bulunmadığı açıktır. Öyle ise, sözleşmenin kurulduğu tarih itibariyle geçerli bir kira ilişkisinin varlığından söz edilemez. Somut olayda, pay ve paydaş çoğunluğu sağlanmadan düzenlenen kira sözleşmesine itibar edilerek davanın konusuz kaldığına karar verilmesi doğru olmadığı gibi, taşınmazları davalıların kullanıp kullanmadıkları, kullanıyorsa kimin kullandığı yönünde de yeterli araştırma yapılmadan yazılı şekilde karar verilmiştir....
in elde ettiği kira gelirinden payına isabet eden kısmının (ecrimisilin) ...'ten tahsili ile kendisine ödenmesini istemiştir. Bilindiği üzere; T.M.K.'nun 683.maddesine dayalı elatmanın önlenmesi istekli davaların konusunu haksız eyleme dayalı tasarrufların oluşturduğu kuşkuzdur. Eylem kimin tarafından yapılırsa, davanın ona yönelik olarak açılması ve sonucundan onun sorumlu tutulması asıldır. Taşınmazın bir başkası tarafından da tasarruf edilmesi ya da kullanıma sunulması o yeri haklı ve geçerli bir nedene dayalı olmaksızın tasarruf edenin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı da açıktır. Somut olayda, paylı mülkiyet üzere bulunan taşınmazın çekişmeli bölümünün pay ve paydaş çoğunluğu sağlanmadan davalı paydaş tarafından diğer davalı şahsa kiralanmak suretiyle kullandırıldığı sabit olup, böylece geçerli bir sözleşmeye dayanmayan haksız elatma olgusu benimsenerek elatmanın önlenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur....