HARÇLAR KANUNU [ Madde 16 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 1 parsel sayılı taşınmazda bulunan 16 ve 17 no'lu bağımsız bölümlerin davalı tarafından haklı bir nedeni olmaksızın birleştirilerek işyeri olarak kullanıldığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur. Davalı, çekişmeli taşınmazın öncesinde davacının miras bırakanı ile paylı mülkiyet üzere olduğunu, tüm paydaşların rızası ile yapılan kira sözleşmesi uyarınca taşınmazları kullandığını, kira bedellerini ödediğini bildirip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davaya konu taşınmazların davalı tarafından geçerli bir kira sözleşmesine dayalı olarak kullanıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi Dava, mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesine ilişkin olup, taraflar arasında kira ilişkisi yoktur. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay ... Hukuk Dairesine gönderilmesine, 18.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanları adına kayıtlı 575 parsel sayılı taşınmazlarını davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın ekip, sürmek suretiyle müdahalede bulunduğunu ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir. Davalı, taşınmazı davacılar miras bırakanı ile yaptığı kira sözleşmesine dayanarak kullandığını belirtip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, paydaşı oldukları 340 Ada, 56 parsel sayılı taşınmazdaki ana binanın zemin katındaki iş yerini, davalının diğer paydaş .... ile aralarında yaptıkları kira sözleşmesine istinaden kullandığını, sözleşmenin yapıldığı tarihte ...'in hak sahibi olmadığını ve payını temlik ettiğini, ayrıca pay ve paydaş çoğunluğu sağlanmadan yapılacak kira sözleşmesininde geçerli olmayacağını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuşlardır. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının taşınmazı kullanmasının haklı ve geçerli bir nedene dayanmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
Mahkemece; davalının kira akdi gereği taşınmazı kullandığı, kira akdine dayalı olarak tahliyesinin görevli ve yetkili Sulh hukuk Mahkemesinden talep edilebileceği gerekçesi ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, kira ilişkisinden söz edilmek ve davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği belirtilmek suretiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Ne var ki, eldeki dava, davalının çekişme konusu taşınmazı fuzulen işgal ettiğinden bahisle açıldığına göre; anılan isteğin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerinden kaynaklandığı ve uyuşmazlığın çözümünün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 2/1. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinin görevinde bulunduğu kuşkusuzdur....
Öte yandan diğer paydaş olan davacı Handan'ın Borçlar Kanununun 248. maddesinde deyimini bulan ve kiranın esaslı unsurunu teşkil eden bedelden payını almadığı ve böylece yarı pay sahibi adına vekaleten düzenlenen kira sözleşmesine Borçlar Kanununun 38. maddesi anlamında icazet vermediği saptanmıştır. Bilindiği ve 27/11/1946 tarih 28/15 sayılı Yargıtay inançları Birleştirme Kararının ilk bendinde ifade edildiği üzere müşterek malın kiraya verilmesi önemli idari tasarruflardan sayılmıştır. Medeni Kanunun 624. maddesinin son bendinde ise mühim olan idari tasarrufların hüküm ifade edebilmesi pay ve paydaş çoğunluğu ile gerçekleştirilebilmesine bağlanmıştır. Öyleyse olayda geçerli bir kira sözleşmesinin varlığından; diğer bir deyişle davalının kiracılık sıfatından söz etmek olanağı yoktur. Hal böyle olunca; davanın elatmanın önlenilmesi isteği yönünde de kabul edilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı olduğu üzere elatmanın önlenmesi isteminin reddedilmesi doğru değildir....
Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi, tazminat, alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı elatmanın önlenmesi, tazminat, alacak davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davacı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde temyiz eden davacı vekili Av. .. ile davalı vekili Av..geldi. Hazır bulunanların sözlü beyanları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık, rödevans sözleşmesine konu alana davalı kiralayanın yaptığı müdahalenin önlenmesi, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
İdaresi adına kayıtlı olduğunu, sözleşmenin 27.maddesine göre hisseli yerlerde sadece vakıfların paylarının sözleşme kapsamında bulunduğunun belirtildiğini ileri sürerek kendilerini bağlamayan kira sözleşmesi nedeniyle öncelikle ödenmeyen kira bedellerinin avans faizi ile birlikte tahsiline, kira sözleşmesinin hükmen malik oldukları tarihten önce düzenlenmesi nedeniyle tapudaki şerhin terkinine, bu istem kabul edilmediği takdirde elatmanın önlenmesi ya da kendileri ile yeni bir sözleşme düzenlenmesine karar verilmesini, ayrıca taşınmaz üzerindeki bina nedeni ile tazminata hükmedilmesini talep etmişler, taraf teşkilini sağlamak amacıyla da paydaş ...'un kayyum adayı İstanbul Defterdarlığını hasım göstermişlerdir. Davalılar davanın reddini savunmuşlar, mahkemece tapu kaydındaki kira sözleşmesine ilişkin şerhin terkini isteminin kabulüne, diğer talepler ... bırakıldığından karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulmuş, hükmü taraflar temyiz etmişlerdir....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Davacı, kayden maliki olduğu 108 ada 6 parsel sayılı taşınmazı davalının 14.6.2002 tarihinden itibaren kullandığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir. Davalı, zamanaşımı itirazında bulunarak taşınmazın kendilerine tahsis edildiğini, haksız işgalci olmadıklarını belirtip davanın reddini savunmuştur. Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece, " öncelikle davada ileri sürülen elatmanın önlenmesi isteği bakımından dava değeri belirlenerek harç ikmalinin sağlanması, ondan sonra işin esası bakımından bir hüküm kurulması" gerektiği gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin reddine karar verilmiştir....
Şti tarafından on yıllık kira sözleşmesi ile kiralandığını, daha sonra şirketin tür değişikliği yaparak anonim şirkete döndüğünü ve T5 Anonim Şirketi olarak değiştirdiğini, tür değişikliğinin kira sözleşmesine etkisinin bulunmadığını, buna göre müvekkili şirketin 01/05/2013 tarihli kira sözleşmesine kendiliğinden taraf olduğunu, bununla birlikte davalının haksız olarak taşınmazı işgal ettiğini, bu konuda davalıya ihtarname gönderildiğini, ancak davalının taşınmazı boşaltmadığını belirterek dava konusu taşınmaza müdahalenin önlenmesi talebinde bulunduğu anlaşılmıştır....