Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının temyiz dilekçesi davalıya 12.11.2009 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı, HUMK'nun 433/2.maddesinde öngörülen 10 günlük süreden sonra 25.11.2009 tarihinde katılma yoluyla temyiz isteminde bulunduğundan, davalının süresinde olmayan temyiz isteminin, HUMK'nun 432/4 maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dava, kira sözleşmesine dayalı muarazanın giderilmesi istemine ilişkin olup, davalı kiralayanın, sözleşmenin 2886 sayılı yasaya tabi olduğundan bahisle kiralananın tahliyesini istemesi üzerine davacı, kiralananın 6570 sayılı yasaya tabi olduğunu, kendisine karşı 2886 sayılı yasa ve bu yasanın 75. maddesinin uygulanamayacağını, taşınmazda işgalci durumunda olmadığını belirterek, kiracılığın tespiti ve muarazanın önlenmesi talebiyle eldeki davayı açmıştır....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 3.10.2005 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.03.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 15.09.1999 günlü ihale yöntemi ile yapılan aynı tarihli ve bir yıllık süreli iken yenilenen kira sözleşmesine dayalı kira sözleşmesi feshinin haksız olduğunun tespiti fiili durum yaratılarak ortaya çıkartılan muarazanın giderilmesi istemlerine ilişkindir. Taraflar arasındaki 15.09.1999 başlangıç tarihli ve bir yıllık süreli iken yenileme yoluyla devam eden kira sözleşmesi Borçlar Kanununun 270 ve devamı maddelerinde düzenlenen «hâsılat kirasına» ilişkindir....

      K A R A R Davacılar, davalının, adresi yazılı taşınmazı sözlü kira sözleşmesine dayalı kullanmasına rağmen kira bedellerini ödemediğinden hakkında icra takibi yaptıklarını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek taşınmazdan tahliyesine, itirazın kaldırılmasına, akdin feshine ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, taşınmazın mirasırakanına ait olduğunu, davacılar ile aralarında kira sözleşmesi bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, çekişmeli taşınmazda tarafların paydaş olduğu gerekçesiyle, davalının paya vaki elatmasının önlenmesine ve ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. 1....

        Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir. Davalının kiracılık savunması nedeniyle taraflar arasında kira ilişkisi bulunup bulunmadığı tereddüte yer bırakmayacak şekilde saptanmalıdır. Hal böyle olunca; davalının kira sözleşmesini vergi dairesine bildirilip bildirmediği, uzun süreli kira sözleşmesi nedeniyle tapuda şerh olup olmadığının açıkça araştırılması, davalının kullanımının kiraya dayalı olduğu kanıtlanırsa yeni malik yönünden kira sözleşmesinin bağlayıcı olduğu gözetilip davanın reddi, aksi halde davacı istemi yönünden değerlendirme yapılarak sonuca gidilmesi gerektiğinden eksik inceleme ile sonuca gidilmesi doğru değildir. Öte yandan, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davalarında her iki talebin toplamı dava değerini oluşturur. Dava konusu taşınmazın değeri keşfen 600.000 TL olarak saptanmış bu miktar üzerinden ve eksik harç tamamlanmıştır....

          Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü K A R A R Dava, elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve tahliye istemine ilişkindir. ... (...) Sulh Hukuk Mahkemesince, taraflar arasında kira sözleşmesi bulunmadığı, uyuşmazlığın mülkiyet hakkına dayalı olarak elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkin olduğu gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... (...) 1. Asliye Hukuk Mahkemesince ise, taraflar arasında sözlü kira sözleşmesi bulunduğu bu nedenle davaya bakmakla sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile karşı görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....

            Mahkemece, elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne, ecrimisil isteğinin reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacının mülkiyet hakkında üstünlük tanınarak davalının haklı ve geçerli bir nedene dayanmaksızın davacı taşınmazına müdahale ettiği saptanarak elatmanın önlenmesi davasının kabul edilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalının temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine....

              Mahkemece; dava konusu iki katlı betonarme binanın sadece 34,48 m2 lik bölümünün davacının malik olduğu 248 parsel sayılı taşınmaz üzerinde kaldığı, binanın diğer kısımlarının dava dışı 273 ve 1148 parsel sayılı taşınmazlar ile kamuya ait yol üzerinde kaldığı, bu durumda davacının, iki katlı binanın tamamının maliki konumunda olmadığı, dava konusu bina bakımından dava dışı ... ile Menemen Belediye Başkanlığı arasında kira sözleşmesinin yapıldığı, davalıların kardeşleri olan ...'in yaptığı kira sözleşmesine ve ...'in rızasına dayalı olarak taşınmazı kullandıkları, davacının elatmanın önlenmesi ve ecrimisil taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; elatmanın önlenmesi ve ecrimisile ilişkindir. 1....

                EL ATMANIN ÖNLENMESİPAYLI MALİK"İçtihat Metni" Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 27.04.2005 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 20.06.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne tebligat gideri olmadığından duruşma isteğinin reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Dava çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi istemi ile açılmıştır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kat mülkiyeti kurulu, 3500 ada, 3 parselde yer alan, 7 nolu bağımsız bölümü dava dışı Limited Şirketten satın alma yoluyla iktisap ettiğini, davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın taşınmazı işgal ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müdahale tarihinden itibaren 2.000,00 TL. ecrimisilin yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, dava konusu taşınmazı ... şirketine aitken, şirket aleyhine açtığı fesih davasından sonra şirket temsilcisi tarafından muvazaalı olarak davacıya satıldığını, davanın derdest olduğunu, kendisinin de şirkete hissedar olduğunu, fuzuli şagil olmadığını, kira sözleşmesine dayalı olarak ikamet ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

                    KARŞI OY Mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine uygun olduğu gibi özellikle taraflar arasındaki uyuşmazlığın kişisel hakka dayalı elatmanın önlenmesi istemine ilişkin olduğunun anlaşılmasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum....

                      UYAP Entegrasyonu