Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ve tecavüzlü olduğunu iddia etmiş, davalılara ait binanın taşkın inşaat nedeniyle davacılara ait taşınmaza vaki tecavüz ve müdahalenin önlenmesine, taşkın inşaat nedeniyle tecavüzlü kısmın kal'i için iş bu men i müdahale ( el atmanın önlenmesi) ve kal davasını açmak gerektiğini tüm bu nedenlerden dolayı davanın kabulüne karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı ... aleyhine 09.09.2004 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal, ...'da davalılar ... vd. Aleyhine 02.09.2004 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, gene ... aleyhine 05.05.2008 gününde verilen dilekçe ile taşkın inşaat nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine davaların birleştirilmesinden sonra yapılan duruşma sonunda; davalılardan Hazine ve Belediye yönünden husumetten reddine, ... yönünden reddine, temliken tescil davalarının reddine, ...'...

    KARAR Dava, elatmanın önlenmesi ve kal; savunma yoluyla da TMK’nın 725. maddesine dayanan taşkın inşaat nedeniyle temliken tescil, istemlerine ilişkindir. Davacı, maliki olduğu 2220 parsel sayılı taşınmazına, komşu 2219 parsel sayılı taşınmazın maliki ve kullanıcısı olan davalıların, tuğla ve taş duvarla çeşitli ebatlarda kömürlük ve depo şeklinde binalar yapmak suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürerek davalıların taşınmaza elatmalarının önlenmesine ve tecavüzlü yapıların yıkımına karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili, ... ve Mevlüt Uzun yönünden malik olmamaları nedeniyle davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, komşu taşınmazın ve üzerindeki her türlü yapı ve müştemilatın davalı ...’a ait olduğunu, davalı ...'...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.05.2007 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.05.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraflar vekilince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacı maliki olduğu 100 ada 1 parsel sayılı taşınmazına davalının taşkın inşaat yaparak tecavüz ettiğini belirterek elatmasının önlenmesi ile taşkın kısmın yıkılmasını istemiştir....

        Mahkemece elatmanın önlenmesi ve kal davası kabul edilmiş birleştirilen davadaki istemler red edilmiş, hükmü birleştirilen davadaki davacılar vekili temyiz etmiş karar Dairemizce onanmıştır. Çekişme konusu 133 ada 2 parsele ilişkin tapu kaydında 9600 m2 yüzölçümünde hali arazi niteliğinde 755 parsel olarak Maliye Hazinesi adına kayıtlı iken 3.7.1996 tarihinde Arsa Ofisi Genel Müdürlüğüne devir edildiği bu kuruluş tarafından da 16.12.1996 tarihinde davacı Kooperatife satıldığı anlaşılmaktadır. Davacı Kooperatif İmar Uygulaması sonucu çapa bağlanan taşınmazı, çap kaydına dayanarak elatmanın önlenmesi ve kal isteminde bulunmuştur. Gerçekten mülkiyet hakkının içeriği başlıklı Türk Medeni Kanununun 683.maddesi gereğince birşeye malik olan kimse o şey üzerinde dilediği gibi yararlanma, kullanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik malını haksız olarak elinde bulunduran kişiye karşı her türlü haksız elatmanın önlenmesini isteyebilir....

          Dairemizin bozma ilamında krokide (B) ve (C) ile gösterilen kısımlarla ilgili olarak davacının elatmanın önlenmesi ve kal talebinin kabulüne, sadece 2 sayılı parsele taşkın olarak inşa edilen temliken tescil davacısının binasının (A) ile gösterilen kısmının ifrazının mümkün olması halinde bu kısmın temliken tesciline karar verilmesi gerektiği belirtildiği halde bozma ilamımıza aykırı şekilde Dairemizin bozmasından önceki ifraza ilişkin belediye encümen kararına itibar edilerek 2 sayılı parsele taşkın olarak inşa edilen duvarları da içine alacak şekilde tescile karar verildiği görülmüştür. Bu durumda mahkemece Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda; dosya içerisindeki 04.06.2007 tarihli bilirkişi raporu ekindeki krokide (A) ile gösterilen 9.81. m2 taşkın inşaat kısmının 2 sayılı parselden ifrazının mümkün olup olmadığı belediyeden sorularak ifrazı mümkün olduğu takdirde bu kısmın temliken tesciline karar verilmelidir....

            Bütün bu anlatılanlardan sonra somut olaya gelince; davacı tarafından baz istasyonları nedeniyle taşınmazında değer kaybı oluştuğundan baz istasyonunun kaldırılması bu mümkün değilse zararının giderilmesi istenmiştir. Henüz zarar gerçekleşmeden ve somut bir zarar tehlikesi de mevcut değilken, elatmanın önlenmesi ve kal talep edilmiştir. Davacının henüz gerçekleşmemiş (güncel olmayan) gelecekte duyabileceği hukuki korunma ihtiyacı doğmadan, elatmanın önlenmesi ve kal davasının dinlenmesinde hukuki yarar bulunmamaktadır. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken davacı tarafın sübjektif kaygılarına göre (taşınmazını kiraya vermekte, satmakta, trampa etmekte) ileride sorunlar yaşayabileceği ve taşınmazının değerinde azalma olacağından bahisle kabul hükmü kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. Hükmün açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir....

              Davalılar da açtıkları karşı dava ile taşınmazın imar uygulaması nedeni ile taşkın hale geldiğini, iyi niyetli olduklarından TMK.725. maddesi uyarınca muhik bedel karşılığı taşan kısmın adlarına tescilini istemişler, Mahkemece, el atmanın önlenmesi ve kal isteminin kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiş, hükmü davalılar-karşı davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, çaplı taşınmaza taşkın yapı nedeniyle el atmanın önlenmesi ve kal; karşı dava taşkın yapı nedeniyle temliken tescil istemlerine ilişkindir. Yasal ayrıcalıklar dışında, TMK.684/1 ve 718/2 maddelerine göre arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşulu ile yapılan şeyleri de kapsar. Bunun ayrıcalıklarından birisi de 3194 sayılı imar yasasının 18/9 maddesinde düzenlenmiştir. Anılan madde “....Tamamı veya bir kısmının plan veya mevzuat hükümlerine göre muhafazası mümkün görülmeyen yapılar ise, birden fazla parsele rastlayabilir....

                Mahkemece, davacının değiştirdiği talebi yönünden 30.09.2011 tarihli fen bilirkinin ek raporunda tecavüzlü kısmın araba ve diğer tarım araçlarının geçmesinde engel teşkil etmediği, hukuki menfaatinin olmadığı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı ... vekili temyiz etmiştir. Dava, yola elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme istemlerine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 715 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/B maddesi gereğince yollar kamu malı niteliğinde olup, yararlanılması umuma aittir. Bu özellikleri gereği yoldan yararlanma hakkı olan özel kişilerin de, varsa elatmanın giderilmesi için dava açmaya hakları vardır....

                  Mahkemece; verilen bilirkişi raporları özetlenmek suretiyle elatmanın, mülkiyet hakkının aşırı ve taşkın kullanılması niteliği taşıması gerektiği, elatma objektif ölçülere göre hoşgörü ve tahammül sınırları içerisinde kalmakta ise elatmanın önlenmesi kararı verilemeyeceği, taşkın kullanma yoksa hakimin olaya müdahale edemeyeceği, taşkın yapı için zararın doğması gerektiği, inşaat ve ek raporda belirtildiği gibi davacının 11586 nolu parseli 1.50 m2 alan kaybından dolayı kalan 1476.50 m2 alan ile değer kaybetmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; elatmanın önlenmesi ve kal’e ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu