Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08.06.2009 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 20.07.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalının maliki olduğu 198 ada 2 parsel sayılı taşınmazda bulunan binanın köy boşluğuna taşkın olduğunu ileri sürerek elatmanın önlenmesini ve binanın taşkın kısmının kal’ini istemiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş, hükmü davacı köy tüzelkişiliği temsilcisi temyiz etmiştir. Dava, köy boşluğuna elatmanın önlenmesi ve kal istemlerine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı (k.davalı) ... vekili tarafından, davalı (k.davacı) aleyhine 26.04.2006 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin meni, kal, davalı tarafından 01.06.2006 tarihinde savunma olarak temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; müdahalenin meni ve kal talebin reddine, temliken tescil talebinin kabulüne dair verilen 25.06.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve kal savunma yoluyla ileri sürülen karşı dava Türk Medeni Kanununun 725. maddesine dayanan taşkın yapı nedeniyle tescil istemine ilişkindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.06.2007 gününde verilen dilekçe ile irtifak hakkına elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.06.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, üzerinden enerji nakil hattı geçen ve irtifak hakkı sahibi oldukları 21994 parsel sayılı taşınmazda bulunan binanın irtifak hakkına taşkın ve Elektrik Kuvvetli Akımlar Yönetmeliğinin 44. maddesine aykırı inşaa edildiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve kal talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir. Dava, irtifak hakkına elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir....

        Dava, taşkın yapı nedeniyle açılan elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir. Somut olayda, davacıların paylı malik olduğu 325 ada 6 parsel sayılı taşınmaza davalıya ait garajın 10.05 m2’lik kısmının taşkın olduğu, inşaat bilirkişi raporuna göre yapının yaklaşık 75 yıllık olduğu, keşifte dinlenen mahalli bilirkişi beyanına göre, yapının kadastro tespit tarihi olan 1979 yılından çok önce yapıldığı, davacıların uzun süre itiraz etmedikleri, taraflar arasında daha sonradan ihtilaf çıktığı, bu nedenle davalının yapıyı yaparken iyiniyetli olduğu anlaşılmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.06.2013 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal, savunma yolu ile temliken tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne temliken tescil isteminin reddine dair verilen 10.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, tayin olunan 10.03.2015 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. ... ile karşı taraftan davacı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafların sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.09.2010 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal, birleştirilen davada Türk Medeni Kanununun 725. maddesi uyarınca temliken tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kısmen kabul kısmen reddine, birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 17.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davacılar vekili ile davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, elatmanın önlenmesi ve kal, birleştirilen dava temliken tescil isteklerine ilişkindir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 30/07/2010 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal, karşı dava ile TMK'nın 725. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 04/02/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar-karşı davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, elatmanın önlenmesi ve kal, karşı dava ise Türk Medeni Kanununun 725. maddesi gereğince tapu iptali tescil isteğine ilişkindir. Davacı, 31 ada 23 parsel sayılı taşınmazına vaki elatmanın önlenmesini ve taşkın inşaatın kal'ini talep etmiştir....

                Görüldüğü üzere taşkın yapının korunmasındaki bireysel ve kamusal yarar nedeniyle TMK'nin 684, 718, 722. maddelerinde kabul edilen “üst toprağa bağlıdır” kuralına ayrıcalık getirilmiş taşkın yapı malikinin komşu taşınmazda inşaat veya irtifak hakkı gibi ayni bir hakkının bulunması halinde taşan kısım, taşılan taşınmazın değil, ana yapının bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüz’ü) sayılmış, tecavüz edilen kısım üzerinde yapı maliki yararına irtifak hakkı tanınmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki taşkın yapıdan inşaat ve imalattan kasıt, taşınmaza sıkı ve devamlı surette bağlı olan esaslı yapılardır. Diğer bir söyleyişle taşan yapının tamamlayıcı parça (mütemmim cüz) niteliğinde olması gerekir. Onun, taşınmazın altında veya üstünde yapılması zeminde veya üstten sınırı aşması, arasında madde hükmünü uygulaması açısından hiç bir fark yoktur. TMK'nin 725. maddesinin uygulanabilmesini haklı gösterecek en önemli koşul yapı malikinin iyiniyetli olmasıdır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.11.2011 gününde verilen dilekçe ile asıl davada elatmanın önlenmesi, kal, birleştirilen davada temliken tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine dair verilen 01.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı- birleştirilen davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Asıl dava elatmanın önlenmesi, kal, mümkün olmadığı takdirde tazminat; birleştirilen dava TMK'nın 725. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

                    Elatmanın önlenmesi ve kal talebi yönünden davanın kabulüne karar verilebilmesi için, elatmanın mülkiyet hakkının aşırı ve taşkın kullanılması niteliğini taşıması gerekir. Elatma, objektif ölçütlere göre hoşgörü ve tahammül sınırları içerisinde kalmakta ise elatmanın önlenmesine karar verilemez. Başka bir anlatımla, taşkın kullanma yoksa hakimin olaya müdahalesi gerekmeyeceğinden davanın reddi gerekir.Taşkın kullanma belirlendiği takdirde elatmanın tamamen ortadan kaldırılması veya tahammül sınırları içerisine çekilebilmesi için ne gibi önlemlerin alınması gerektiği bilirkişiler aracılığı ile tespit edilerek, tarafların yarar ve çıkar dengeleri de gözetilerek bunların en uygununa karar verilmelidir. Şu husus hemen belirtilmelidir ki, asıl olan, davacının mülkiyet hakkının korunması ve zararına sebebiyet veren durumun ortadan kaldırılmasıdır....

                      UYAP Entegrasyonu