Hal böyle olunca, kesinleşen dosyada alınan bilirkişi raporunda taşınmazın niteliğinin tarım arazisi olarak değerlendirilerek ecri misil tazminatının hesaplandığı, eldeki dosyada ise mevcut bilirkişi kurulu raporuna göre, Belediye Başkanlığı'nın 07.05.2012 tarihli ve 20 sayılı Meclis kararına göre, dava konusu taşınmazın Belediye Mücavir alan sınırları dahiline alındığının belirtildiği ve bu nedenle taşınmazın vasfının arsa olarak değerlendirildiği hususları da gözönüne alınarak, taşınmazın tarla vasıflı olduğu yıllar ile arsa vasıflı olduğu yılların tespit edilerek, kesinleşen mahkeme ilamında son yılda belirlenen ecri misil değeri esas alınarak, açıklanan ilkeler doğrultusunda bilirkişilerden ek rapor alınarak, sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, belirtilen şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Dava, müdahalenin men'i, eski hale getirme ve ecri misil istemine ilişkindir. Mahkeme kararı davalı vekili tarafından yasal süresi içinde temyiz edilmiş ise de, davacılar vekilinin 26.05.2017 tarihli dilekçesi ile müdahalenin men'i ve kal-eski hale getirme talebinden feragat ettiklerini bildirdiğii anlaşıldığından, feragat konusunda bir karar verilmek üzere mahkeme kararının BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 19/06/2017 günü oy birliği ile karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava; elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil tahsili istemine ilişkindir. Yerel mahkemece yapılan yargılama sırasında taraf delillerinin toplandığı, mahallinde keşif yapılarak bilirkişi raporlarının dosyaya alındığı, davalı tarafından yargılama sırasında taşınmazın tahliye edilmesi nedeniyle elatmanın önlenmesi talebi yönünden davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil isteminin de kısmen kabulüne karar verildiği, davacı tarafça istinafta isteminde bulunularak ecrimisil davaları yönünden davanın tümden kabulüne karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/07/2020 NUMARASI : 2017/82 ESAS, 2020/102 KARAR DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi (Elatmanın Önlenmesi Ve Tazminat Ve Ecrimisil) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
Hazineye ait olan taşınmaza tecavüz eden herkes ecri misil ödemek zorundadır. Ecri misil kararı haksız işgal tazminatı olduğundan gelecek adına hüküm ifade etmez. Bu nedenle hazine arazisini işgal eden kişinin ödediği ecri misil tazminatı ona geleceğe yönelik üstün hak bahşetmeyeceğinden boş olan bir araziyi bir başka yıl başka bir kimse işgal edebilir. İlgili mevzuat gereğince ecri misil ücreti tahsil edildikten sonra taşınmazın tahliyesine karar verilip hazineye teslim edilmesi gerekmektedir. Söz konusu taşınmaza gelince 2010 yılında katılan tarafından işgal edilerek buğday ekildiği konusunda anlaşmazlık bulunmamaktadır. Mülk sahibi hazine olduğundan sanığın, işgalci olan katılan ile hazine arasındaki sorunun tarafı olmayacağı açıktır. Katılanın ecri misil ödemesi halinde o yılki ürünler kendisine ait olacaktır. Ancak dosya içerisinde bu işgalcinin ecri misil ödediğine ilişkin belge bulunmamaktadır....
Bu nedenle davanın kısmen reddedildiği gözetilerek, davalı yönünden keşifte saptanan ancak harcı tamamlanmayan miktar üzerinden vekalet ücretine hükmolunması isabetsiz ise de, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden asıl davadaki hükmün 6.fıkrasındaki ‘Karar tarihinde yürürlükte bulunan ...Ü.T. sinin 12/1.maddesi gereğince el atmanın önlenmesi ve ecri misil yönünden taşınmazın değeri 70.000,00 TL ve reddedilen ecri misil bedeli 5.344,40 TL üzerinden hesaplanan 8.427,55 TL ücreti vekaletin davacı-karşı davalıdan alınarak davalıya verilmesine,’ ifadesinin çıkartılarak yerine ‘Karar tarihinde yürürlükte bulunan ...Ü.T 13/2 gereğince hesaplanan 1.225,60 TL ücreti vekaletin davacı-karşı davalıdan alınarak davalıya verilmesine, ‘ibaresinin yazılmasına, davacının temyizi üzerine yapılan inceleme sonucu 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan...
aleyhine 14.12.2004 ve 17.2.2005 gününde verilen dilekçeler ile elatmanın önlenmesi ve ecrimisil, karşı dava ile de ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi isteminin kabulüne ecrimisil isteminin kabulüne, karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen 12.12.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar/karşı davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ..., intifa hakkı sahibi bulunduğu taşınmazlara davalıların el atmasının önlenmesi ve toplam 1.755YTL 5 yıllık ecr-i misil bedelinin her dönem başından işleyen faizi ile alınmasını istemiştir. Karşı davacı ... da 10 parsel sayılı taşınmazına el atılmasından 1.330YTL ecr-i misil bedeli ile 1.200YTL eski hale getirme bedelinin davacı-karşı davalı ...’den alınmasını istemiştir....
Keşif sonrası alınan dosyada bulunan rapora göre; dava konusu taşınmazın 1 m2/TL nin 22 TL olduğu, 1 dekarın 5 yıllık ecri misilinin 1980,50 TL olduğu, toplam tecavüzlü alanların bedelinin 153.183 TL olduğu, toplam ecri misil bedelinin 13.789 TL olduğu anlaşılmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, paydaşlar arası el atmanın önlenmesi ve ecri misil istemine ilişkindir. Yargıtay kararlarında da belirtildiği şekilde; elatmanın önlenmesi davası, mülkiyet hakkına dayanan ve kaynağını TMK’nın 683. maddesinden alan bir dava türüdür. Müdahalenin men’i davasında amaç, mülkiyet hakkına olan saldırının veya müdahalenin ortadan kaldırılmasıdır. Böylelikle malına haksız olarak müdahalede bulunulan malik, içinde bulunduğu durumdan kurtulmuş olur. Bahsi geçen müdahale maddi olabileceği gibi farklı şekillerde de ortaya çıkabilmektedir. El atmanın önlenmesi davası açabilmek için dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Bu dava bir eda davası olup taşınmaza haklı bir sebep olmadan kişi el atmış ya da tecavüz etmiş olmalıdır. Davacı olan mutlaka malın maliki ya da zilyedi konumunda olmalıdır....
Elatmanın önlenmesi ve ecri misil talepli iş bu dava 29/11/2019 tarihinde açılmıştır. Yukarıda anılan yasal düzenleme kapsamında, konusu bir para alacağı ve tazminat olan davalar zorunlu arabuluculuğa tabi tutulmuştur. Davada davalının müdahalesinin önlenmesi ile ecrimisil talep edilmekle davanın zorunlu arabulucuya tabi olduğu kanaatiyle; davacı vekiline 02/12/2019 tarihli tensip tutanağının 1. maddesi ile TTK 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi uyarınca arabuluculuğa başvurup başvurulmadığına ilişkin delillerini sunması için bir haftalık kesin süre verilmiştir. Verilen sürede arabulucuya gidildiğine dair belge aslı sunulmadığından, dava şartının yerine getirilmemiş olması nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....