Yönetimi; çekişmeli taşınmazların tahdit içinde iken 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı, ancak eylemli orman olduğu, 4999 Sayılı Yasa uyarınca orman sınırları dışına çıkarılan ancak eylemli orman olan taşınmazların talep üzerine Maliye Bakanlığınca Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edileceği, tahsisi yapılan bu yerlerin orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescil edileceği öngörüldüğü, taşınmazların eylemli orman olduğunun idarece tespit edildiği ve talep üzerine Milli Emlak Genel Müdürlüğü tarafından Orman Genel Müdürlüğü'ne tahsis edildiği, bu sebeple çekişmeli parselin tamamının tarla olan niteliğinin iptal edilerek orman olarak düzeltilmesi, beyanlar hanesindeki 2/B şerhi ile davalı gerçek kişinin zilyet olduğuna yönelik şerhin silinmesi, el atmanın önlenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır....
Yönetimi; çekişmeli taşınmazların tahdit içinde iken 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı, ancak eylemli orman olduğu, 4999 Sayılı Yasa uyarınca orman sınırları dışına çıkarılan ancak eylemli orman olan taşınmazların talep üzerine Maliye Bakanlığınca Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edileceği, tahsisi yapılan bu yerlerin orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescil edileceği öngörüldüğü, Çatalca 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/48 değişik işi dosyası ile taşınmazların eylemli orman olduğunun idarece tespit edildiği ve talep üzerine Milli Emlak Genel Müdürlüğü tarafından Orman Genel Müdürlüğü'ne tahsis edildiği, bu sebeple çekişmeli parselin tamamının tarla olan niteliğinin iptal edilerek orman olarak düzeltilmesi, beyanlar hanesindeki 2/B şerhi ile davalı gerçek kişinin zilyet olduğuna yönelik şerhin silinmesi, el atmanın önlenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır....
Yönetimi; çekişmeli taşınmazların tahdit içinde iken 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı, ancak eylemli orman olduğu, 4999 sayılı Yasa uyarınca orman sınırları dışına çıkarılan ancak eylemli orman olan taşınmazların talep üzerine Maliye Bakanlığınca Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edileceği, tahsisi yapılan bu yerlerin orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescil edileceği öngörüldüğü, taşınmazların eylemli orman olduğunun idarece tespit edildiği ve talep üzerine Milli Emlak Genel Müdürlüğü tarafından Orman Genel Müdürlüğü'ne tahsis edildiği, bu sebeple çekişmeli parselin tamamının tarla olan niteliğinin iptal edilerek orman olarak düzeltilmesi, beyanlar hanesindeki 2/B şerhi ile davalı gerçek kişinin zilyet olduğuna yönelik şerhin silinmesi, elatmanın önlenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır....
un irsen intikalen zilyetliğinde olmakla birlikte, sit alanı içerisinde kalması nedeniyle davalı Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı ..., yasal süresi içinde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın verilen kesin süreye uyulmaması nedeniyle reddine ve çekişmeli parselin orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı Hazinenin temyiz itirazları çekişmeli taşınmazın “tarla” olan niteliğinin “orman” olarak değiştirilmiş bulunmasına yöneliktir. Davaya Orman İdaresinin bir müdahalesi bulunmadığı gibi, tesbit maliki olması nedeniyle davalı Hazinenin çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında “tarla” olarak tesbit edilen niteliğinin değiştirilmesine yönelik herhangi bir davası da bulunmamaktadır. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 74. maddesi uyarınca hukuk hakimi, her iki tarafın iddia ve savunmaları ile bağlıdır....
O halde, mahkemece öncelikle çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1953 yılında yapıldığı anlaşılan orman tahdide ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği ile çekişmeli taşınmaza komşu olan 101 ve 107 numaralı kadastro parsellerinin tapulama tespit tutanakları ile varsa dayanak tapu veya vergi kayıtları ile 1980-1990'lı yıllara ait hava fotoğrafları getirtildikten sonra, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak iki. kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 6831 Sayılı Orman Yasasına Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Yasanın 2/B maddesinin uygulanması...
HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava,Tapu İptali Ve Tescil (Taşınmazın Orman Niteliğinin Çekişmeli Olması Nedeniyle) istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 14.Hukuk Dairesi iş bölümünün 21.maddesinde; "Orman İdaresi ya da Hâzinenin taraf olup orman iddiasında bulunmaları nedeniyle orman yönünden araştırması yapılması gerekli olan kadastro tespitine itiraz, tapu iptal, tescil ve el atmanın önlenmesi istemiyle açılan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar," şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 14.Hukuk Dairesi'ne aittir. HMK 352/1 maddesinde ''Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle gerekli karar verilir.'' hükmü öngörülmüştür....
Tapulama Mahkemesinin 13.04.1973 gün 73/28-15 sayılı kararı ile orman olarak tescil harici bırakılmasına karar verildiği ve 1989 yılında yapılan orman kadastrosunda dava dışı 2507 ve 2509 parsellerle birlikte orman sınırları içine alınarak aynı anda orman sınırları 31.12.1981 tarihinden önce orman niteliğinin yitirilmiş olması nedeniyle XI poligon numarası verilerek orman sınırı dışına çıkarıldığı ve işlemin kesinleştiği orman sınırı içinde kalan tapu kayıtlarının yasal değerini yitireceği,öncesi orman olan taşınmazın tapuya tescil edilmiş olmasının yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu ve malikine mülkiyet hakkı kazandırmayacağı gibi kamu malı olma niteliğini de değiştirmeyeceği (H.G.K. 19.02.2003 gün 2003/20-102-90 sayılı kararı) bu tür taşınmazların Hazine adına tescil edilmesinde 2924 sayılı yasanın 3. maddesi hükümlerine göre yasal zorunluluk bulunduğu ve H.G.K.’nun 21.02.1990 gün ve 1989/1-700-101 ve 18.10.1989 gün 1-419/528 sayılı kararında belirtildiği gibi hiçbir süreye bağlı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-YIKIM Taraflar arasında görülen davada; Davacı, dava konusu 1 ada, 24 parsel sayılı taşınmazın denize bakan kısmında devletin hüküm ve tasarrufu altında kalan yerde davalının iskele ve merdiven yapmak suretiyle tasarrufta bulunduğunu ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur. Davalı, işgal edilen alanın yüzölçümünün ve niteliğinin, açıklanmadığını, iskelenin iktisabından önce yapıldığını, halkın kullanımına açık olduğunu, çekişmeli yerle ilgili 16 yıldır ecrimisil ödediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davalının kıyı kenar çizgisi içinde, fen bilirkişisinin 14.04.2010 havale tarihli krokili raporunda A harfi ile gösterilen 45 m2'lik alanı iskele ve merdiven yapmak suretiyle tasarrufta bulunduğunun ve fuzuli şagil olduğunun saptandığı gerekçesiyle elatmanın önlenmesine ve muhdesatın yıkımına karar verilmiştir....
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve her ne kadar uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman kadastro haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sınırı dışında bırakıldığı saptanmış ise de, daha önce çekişmeli taşınmazın Tapulama Mahkemesinin 20.06.1964 gün ve 1962/677- 1964/664 sayılı kararı ile, orman olarak tapulama harici bırakılarak kesinleştiği,taşınmazın orman kadastrosunda orman sınırı dışında bırakılmış olmasının taşınmazın orman olma durumunu değiştirmeyeceği, 15.07.2004 günlü Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 26. maddesinin 2. fırkasının f bendi gereğince Devlet Ormanı olduğuna dair kesinleşmiş mahkeme kararı bulunan yerlerin orman olarak sınırlandırılmasının zorunlu olduğu ve orman niteliğindeki taşınmazların esasen Anayasanın 169, 3402 Sayılı Yasanın 17/1 ve 18/2. maddeleri gereğince özel mülkiyete konu olamayacağı gözetilerek ....
Davaya Orman İdaresinin bir müdahalesi bulunmadığı gibi, tesbit maliki olması nedeniyle davalı Hazinenin çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında “tarla” olarak tesbit edilen niteliğinin değiştirilmesine yönelik herhangi bir davası da bulunmamaktadır. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 74. maddesi uyarınca hukuk hakimi, her iki tarafın iddia ve savunmaları ile bağlıdır. Çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında “tarla” olarak tesbit edilen niteliğinin “orman” olarak değiştirilmesi talep edilmediğine ve davacının davası reddedildiğine göre mahkemenin talepten başka bir şeye karar vererek taşınmazın niteliğini “orman” olarak değiştirmesi anılan usul kurallarına aykırı ve isabetsizdir. Olayda, kadastro hakiminin re’sen araştırma yapmasını gerektiren ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 30/2. maddesinde yazılı koşullar da bulunmamaktadır. Hal böyle olunca mahkemece yapılacak iş, davanın reddine ve çekişmeli taşınmazın tesbit gibi tesciline karar vermekten ibarettir....