- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında 27.10.1999 tarihli Bayilik Sözleşmesi ve Bayilik Protokolü imzalandığını, davalı ...'un da bayilik sözleşmesini 50.000 USD ile sınırlı olmak üzere müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, sözleşme süresinin 10 yıl olmasına rağmen davalı şirketin sözleşmeye aykırı davranmak suretiyle 17.06.2009 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi feshettiğini belirterek; fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik davalı şirketin haksız feshi nedeniyle bayilik sözleşmesinin 19. maddesi uyarınca cezai şart alacağından dolayı 2.500 USD'nin, bayilik protokolünün 9. maddesindeki cezai şart alacağından dolayı 2.500 USD'nin ve sözleşmenin süresinden önce haksız feshi nedeniyle kar mahrumiyetinden kaynaklanan zararın 1.000-TL'sinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava dilekçesinde, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin sona ermesi nedeniyle davacı firmanın markasını taşıdığı iddia edilen tabelanın davacının rızası hilafına davalı tarafça kullanılması şeklinde oluşturulan sataşmanın önlenmesi talebi de bulunmaktadır. Yerel mahkemenin gerekçesinde belirtildiğinin aksine duruşma tutanaklarında, sataşmanın önlenmesine ilişkin bir talebin mevcut olmadığı yolunda herhangi bir beyan bulunmamaktadır. Başka bir ifadeyle davacı vekilinin 4.11.2003 tarihli oturumdaki beyanı da dava dilekçesindeki talepleri doğrular niteliktedir. HUMK.’nun 76.maddesi uyarınca olayların açıklanması taraflara, hukuki nitelendirilmesi hakime ait bir görevdir. Mahkemece bu yönler gözetilmeden ve davacının sataşmanın önlenmesi hakkındaki talebi üzerinde durulmadan eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....
Ltd Şti' ne verdiği bayilik sebebi ile adı geçen bayi aracılığı ile kullanmış, bu amaçla taraflar arasında 27.11.2012 tarihli akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalanmıştır. Ancak bayilik sözleşmesi davalı şirket tarafından sonlandırılmış, fakat taşınmaz davacı şirkete teslim edilmeyerek, taşınmazın yeni maliki Kütük Mermer San ve Tic. A.Ş.ile istasyonun kullanımı için 01/09/2013 günlü kira sözleşmesi imzalanmış ve kira sözleşmesine istinaden taşınmaz 3.kişi aracılığı ile kullanılmaya devam edilmiştir. Davacı şirket intifadan kaynaklanan hakkını kullanmak istemektedir. Ancak taşınmaz davalının yani malikle imzaladığı kira sözleşmesine istinaden 3.kişiye teslim edilmiştir. Taşınmazın malikinin değişmesi intifa hakkını sona erdirmez. Dava konusu taşınmaz üzerindeki intifa hakkı sona erdirilmediği sürece hak sahibinin bu hakkını kullanmak istemesi hakkın özünden kaynaklanmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SÖZLEŞMESİNİN FESHİ-ELATMANIN ÖNLENMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, dava konusu 155 ada 3 parsel sayılı taşınmazda yer alan 18 numaralı bağımsız bölümün gayrimenkul satış sözleşmesi ile davalıya teslim edildiği, ancak davalının bedele ilişkin edinimini ifa etmediği, fuzuli şagil konumunda olduğunu ileri sürerek, sözleşmenin feshi ve elatmanın önlenmesi isteklerinde bulunmuştur. Davalı, usulüne uygun tebligata rağmen savunma yapmamıştır. Mahkemece, davalı tarafından yerine getirilmeyen borç nedeniyle sözleşmenin feshedilmiş olduğu ve davalının fuzuli şagil konumunda olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VE ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 22690 parsel sayılı taşınmazı, 1.4.2010 tarihinde davalıdan satın almasına rağmen, taşınmazın boşaltılıp kendisine teslim edilmediğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerinde bulunmuştur. Davalı, taşınmazın inançlı işlem ile davacıya temlik edildiğini, gerçek bir satış sözleşmesinin söz konusu olmadığını, davacı aleyhine tapu iptal ve tescil davası açtığını bildirip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, keşfen davalının müdahalesinin belirlendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
-KARAR- Davacı vekili, taraflar arasında LPG Bayilik Sözleşmesi ile Ariyet ve Emanet Sözleşmesi imzalandığını, davalıya ariyet verilen malzemelerin sözleşme bitiminde geri teslim edilmemesi veya eksik teslim veya malzemeye gelecek zararlardan dolayı 150.000 TL teminat mektubu verildiğini, müvekkilinin bayilik sözleşmesini 12.11.2012 tarihli ihtarname ile feshettiğini, aynı ihtarname içeriğinde ariyet konusu tüm malzemelerin teslim alınmasının talep edildiğini ancak davalının haksız yere teminat mektubunu, nakde çevireceğini şifahi olarak bildirdiğini ileri sürerek, müvekkilinin 150.000 TL bedelli teminat mektubundan dolayı borçlu olmadığının tesbitine, teminat mektubunun iadesine, teslim edilen demirbaşların akaryakıt istasyonundan teslim alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.01.2010 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkına elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.09.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı şirket, çekişme konusu taşınmaz üzerinde intifa hakkı bulunduğunu, davalı şirketin intifa hakkı bulunan taşınmaz üzerinde 05.03.2007 tarihli bayilik sözleşmesi uyarınca akaryakıt bayiliklerini yaptığını, davalı şirketin bayilik sözleşmesini 03.12.2009 tarihinde tek taraflı olarak feshettiğini ileri sürerek, intifa hakkına elatmanın önlenmesi ve fazlaya dair hakları saklı tutularak 15.000.00 TL haksız işgal tazminatının (ecrimisilin) davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 20/10/2011 NUMARASI : 2007/775-2011/700 Taraflar arasında görülen sözleşmenin feshi ve elatmanın önlenmesi davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 20.02.2013 gün ve 2012/6761 Esas, 2013/964 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı B.. K.. vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Davacılar vekili, davacılardan arsa sahibi S.. K..'in Sinop İli ..... Mahallesi 127 ada, 5 parsel no'lu taşınmazın maliki olduğunu, davalı yüklenici M.. E.. ile arsa sahibi Sadiye'nin oğlu olan diğer davacı B.. K..'...
Birleşen davada davacı vekili, taraflar arasındaki 22.01.2009 başlangıç tarihli bayilik sözleşmesinin 17.07.2010 tarihinde karşılıklı olarak feshedildiğinin tespiti veya söz konusu sözleşmenin 17.07.2010 tarihinden itibaren feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, sözleşmenin feshedilmediğini, bu konuda taraflar arasında yapılmış bir fesih anlaşmasının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının davalıdan 42.956,59-TL alacaklı olduğu, taraflar arasındaki cari hesabın 17.07.2010 tarihinde sonlandırılması amacıyla davacı tarafından davalıya 28.08.2010 keşide tarihli 70.600,00-TL bedelli çekin verildiği, sözleşmenin karşılıklı olarak feshedildiği sonucuna varıldığı gerekçeleriyle asıl ve birleşen davaların kabulüne, davacının kendisine iade edilmesi gereken 42.956,69.-TL tutarın, 70.600,00....
Noterliğinin 88988 yevmiye numaralı ihtarname ile bayilik sözleşmesinin sona ermesi nedeniyle bayiye ariyet olarak bırakılan menkul malların zamanında ve eksiksiz olarak müvekkili şirkete teslim edilmesi gerektiğinin ihtar edildiğini, müvekkili şirket tarafından bayilik sözleşmesine istinaden davalı şirkete gönderilen ariyeten verilen malların derhal sağlam ve kullanılabilir vaziyette teslim edilmesi hususunun bildirilmesine rağmen mülkiyeti müvekkili şirkete ait olan teslim ve tesellüm belgesi ile teslim aldığı malzemeleri müvekkili şirkete teslim etmediğini ileri sürerek, davaya konu ariyetleri istinaden ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile ariyetlerin müvekkili şirkete veya 3....