Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi; elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeterki, davalının eylemi ile davacının zararı arasındaki illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez....
Dava, çaplı taşınmazdaki bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; dava konusu 3963 parsel sayılı taşınmazdaki 6 nolu bağımsız bölümün davacı adına kayıtlı olduğu, davacının anılan taşınmazı yerleşim planındaki terslikten dolayı davalının haksız işgal ettiğini ileri sürerek, eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır....
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, davanın açıldığı tarihte dava konusu taşınmaz davalı ... ... adına tapuda kayıtlı olup davalı ..., dava tarihinden önce taşınmaz üzerinde tapu kaydına dayanarak tasarrufta bulunduğundan ve davalının dava konusu taşınmaza haksız bir elatmasından söz edilemeyeceğinden mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu itibarla, davacı ...nin hükmün, elatmanın önlenmesi talebinin reddine ilişkin kısmı yönünden yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 16/12/2015 günü oy birliği ile karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/04/2022 NUMARASI : 2019/74 ESAS, 2022/139 KARAR DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi (Elatmanın Önlenmesi Ve Tazminat Ve Ecrimisil),Tapu İptali Ve Tescil (Şirket Ortağının Ayni Sermaye Koyması Nedeniyle) KARAR : Düzce 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/74 Esas, 2022/139 Karar sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından İstinaf Kanun yoluna başvurulmakla yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA ve SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 10 nolu bağımsız bölümü 18.10.2007 tarihinde davalının ablasından satın aldığını davalının bir kira sözleşmesine dayanmaksızın taşınmazı kullandığını bu sebeple kendisine 05.05.2010 tarihli ihtarı gönderdiğini belirterek elatmanın önlenmesine ve 5 yıllık ecrimisile hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.06.2013 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 0707.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02.11.2009 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal, birleştirilen davada 01.11.2010 gününde verilen dilekçe ile Türk Medeni Kanununun 725. maddesinden kaynaklanan temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, birleştirilen davanın reddine dair verilen 03.07.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-birleştirilen dosyada davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve kal, karşı dava ise Türk Medeni Kanununun 725. maddesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemlerine ilişkindir. Davacı ..., davalı ...'...
Yine, aynı hüküm uyarınca, haksız bir elatma varsa, anılan hüküm, malike, her türlü haksız elatmanın önlenmesini isteme yetkisi de tanımıştır. Somut olayda; davanın açıldığı tarihte dava konusu taşınmaz, davalı gerçek kişi adına tapuda kayıtlıdır. Davalı gerçek kişi, dava tarihinden önce taşınmaz üzerinde tapu kaydına dayanarak tasarruf ettiğinden, davalının dava konusu taşınmaza haksız bir elatmasından söz edilemez. Bu itibarla; Orman Yönetiminin elatmanın önlenmesine ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yolunda hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup, elatmanın önlenmesine ilişkin hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Yine, aynı hüküm uyarınca, haksız bir elatma varsa, anılan hüküm malike, her türlü haksız elatmanın önlenmesini isteme yetkisi de tanımıştır. Somut olayda; davanın açıldığı tarihte, dava konusu taşınmaz davalı gerçek kişi adına tapuda kayıtlıdır. Davalı gerçek kişi, dava tarihinden önce taşınmaz üzerinde tapu kaydına dayanarak tasarrufta bulunduğundan, davalının dava konusu taşınmaza haksız bir elatmasından söz edilemez. Bu itibarla, Orman Yönetiminin elatmanın önlenmesine ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yolunda hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup, el atmanın önlenmesine ilişkin hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Dava, mülkiyet hakkından kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve kal, birleşen dava ise Türk Medeni Kanununun 725. maddesi uyarınca açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 09.10.1987 tarihinde yürürlüğe giren 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3 maddesi; "bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz" şeklindedir. Somut olayda; birleşen davada davacı dilekçesinde, tescile konu edilen yapıların 1950'li yıllarda yapıldığını belirtmiştir. Dosyaya gelen kayıtlara göre yapıların bulunduğu 991 parsel numaralı taşınmaza ilişkin tespit 1961 tarihinde yapılmış ve tutanak 21.11.1962 tarihinde kesinleşmiştir. Eldeki dava ise, 03.12.2004 tarihinde 3402 Sayılı Kanununun 12/3 maddesinde belirtilen on yıllık hak düşürücü süreden sonra açılmıştır....
A R A R Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 09.02.2018 tarih ve 2018/1 sayılı kararı ile 21.02.2018 tarih ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 günü yürürlüğe giren Yargıtay'ın Ceza ve Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, Dairenizin bakmakta olduğu taşınmaz mallara ilişkin tapu kaydına ve mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi, yıkım ve haksız işgal tazminatı (ecrimisil) istekli davalar sonucu verilen kararların temyiz incelemesinin Dairemizin görevine girdiğine ilişkin karar verilmiş, ve dosyalar Dairemize gönderilmiş ise de; Dairenizden gelen dosyalar arasında yukarıda numarası yazılı davada taraflar arasındaki asıl uyuşmazlığın elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istekli davaya karşı açılan ve birleştirilen temliken tescil isteğine dayalı tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne ilişkin olup temyiz isteğinin Dairemizin görevi cümlesinden bulunmamakla, dosyanın yeniden Yargıtay (1.)...