Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Davaya konu olayda uygulama imkanı bulunan TMK’nin 740. maddesi, başkasının mülküne geçip zarar veren dal ve köklerin, zarar gören mülk sahibi tarafından kesilebileceği hükmünü içermektedir....

    Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Davaya konu olayda uygulama imkanı bulunan TMK’nin 740. maddesi, başkasının mülküne geçip zarar veren dal ve köklerin, zarar gören mülk sahibi tarafından kesilebileceği hükmünü içermektedir....

      Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne dair verilen karar hakkında, davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş, bölge adliye mahkemesince, elatmanın önlenmesi talebi yönünden dava değeri belirtilmediği ve harçlandırılmadığı, ayrıca ecrimisil hesabı yapılırken dava tarihinin yanlış belirtildiğinden bahisle ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Mahkemece yeniden yapılan yargılama sonunda, davanın elatmanın önlenmesi talebi yönünden kabulüne, ecrimisil talebi yönünden kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında, davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş, bölge adliye mahkemesince istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne, ecrimisil talebinin kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesince yanlış hesaplanan vekalet ücretinin düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

        Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Davaya konu olayda uygulama imkanı bulunan TMK’nun 740. maddesi, başkasının mülküne geçip zarar veren dal ve köklerin, zarar gören mülk sahibi tarafından kesilebileceği hükmünü içermektedir....

          Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 20.09.2000 tarihli veraset belgesine göre de 1959 doğumlu ... oğlu davacı ... tapu maliki ...'in mirasçısı olup mülkiyet hakkına dayanarak elatmanın önlenmesi ve kal talebinde bulunmuş olup, mahkemece bu yönde hüküm kurulmuştur. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 09.02.2012 tarihli ve 2012/1 sayılı Kararı uyarınca, davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 26.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Diğer Değişik İşler KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tapu tahsis belgesine dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 20.01.2017 tarih, 2017/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. Ne var ki, dosyanın görevsizlik kararı üzerine Dairemize gönderildiği anlaşıldığından, 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 28.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.11.2014 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ, ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden davalı adına kayıtlı olan 573 parsel sayılı taşınmazın keşfen belirlenen kıyı kenar çizgisine göre kıyıda kalan bölüm için tapu iptali ile elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesi istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmayan davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ...’nın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü....

                  Köyü 41 ada 4 parsel sayılı 24081 m2 taşınmazın tapuda davalı adına kayıtlı olduğunu, ancak bir bölümünün 1947 yılında kesinleşen orman sınırı içinde kaldığını bildirerek, tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle...adına tescili, elatmanın önlenmesi istemiyle dava açmıştır Mahkemece, davanın kabulüne; (B) harfi ile işaretli 480,13 m2 taşınmaz bölümünün tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle...adına tesciline, davalının bu bölüme elatmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman sınırı içinde kalan tapu kaydının iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi istemlerine ilişkindir. Yörede 1947 yılında kesinleşen orman kadastrosu, 1975 yılında Bozköy'de; 1987 yılında......

                    ELATMANIN ÖNLENMESİESKİ TAPU KAYDI 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 12 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanları adına kayıtlı cilt 99/1, sayfa 7, sıra no 2015'te kayıtlı tapulu taşınmaza davalıların tarımsal amaçlı kullanmak suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuşlardır. Davalılar, çekişme konusu taşınmazın tespit harici bırakılan yerlerden olduğunu bildirip, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davalı Alkan yönünden davanın reddine, davalı Dilek yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı Dilek tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; tetkik hakiminin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaza tapu kaydına dayanarak elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu