Davacı vekili, müvekkilinin maliki olduğu ... ili, ... ilçesi, 108 ada 13 parsel sayılı, kat mülkiyeti kurulu taşınmazda kain 6 numaralı bağımsız bölümü davalının haksız işgalci olarak kullandığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak son beş yıllık döneme ilişkin şimdilik 15.000,00 TL ecrimisile karar verilmesini istemiştir. Davalı, dava konusu bağımsız bölümü yükleniciden satın aldığını, 6 numaralı bağımsız bölümün kendisine ait olduğunu, açmış olduğu tapu iptal ve tescil davasının haksız olarak reddedildiğini, yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunacağını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne, ecrimisil isteminin reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8....
Ancak istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 20.09.2000 tarihli veraset belgesine göre de 1959 doğumlu ... oğlu davacı ... tapu maliki ...'in mirasçısı olup mülkiyet hakkına dayanarak elatmanın önlenmesi ve kal talebinde bulunmuş olup, mahkemece bu yönde hüküm kurulmuştur. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 09.02.2012 tarihli ve 2012/1 sayılı Kararı uyarınca, davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 26.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Diğer Değişik İşler KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tapu tahsis belgesine dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 20.01.2017 tarih, 2017/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. Ne var ki, dosyanın görevsizlik kararı üzerine Dairemize gönderildiği anlaşıldığından, 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 28.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece "...Davacı tarafından açılan dava elatmanın önlenmesi ve imha istemine ilişkindir. Elatmanın önlenmesi davası marifeti ile esas amaçlanan şey mülkiyet hakkına yönelik saldırıyı önlemek ve taşınır veya taşınmaz bir malı, dışarıdan herhangi bir haksız elatma olmaksızın, eskiden olduğu gibi, kullanmayı tekrar sağlamaktır. Elatma davalarının en belirgin özelliklerinden biri, bu davada kasıt veya kusurun aranmamasıdır. Elatan kişinin geçerli bir hukuki sebebe dayanmaması bu dava için yeterlidir. Tüm bu yönleriyle değerlendirdiğimiz zaman elatmanın önlenmesi davasının şartları; mevcut bir saldırının varlığını, saldırı sonucu oluşan bir zararı ve saldırının herhangi bir hakka dayanmamasını gerekli kılmaktadır....
Yine, aynı hüküm uyarınca haksız bir elatma varsa anılan hüküm malike her türlü haksız elatmanın önlenmesini isteme yetkisi de tanımıştır. Somut olayda; davanın açıldığı tarihte, dava konusu taşınmaz davalı adına tapuda kayıtlı olup, davalının haksız bir tasarruf ve elatmasından söz edilemez ve el atmanın önlenmesine karar verilemez. Bu itibarla, mahkemece elatmanın önlenmesine ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yolunda hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: 1) Yukarıda bir numaralı bentde gösterilen nedenlerle; davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile taşınmazın tapu kaydının iptali yönünde kurulan hükmün ONANMASINA, 2) İki numaralı bentde gösterilen nedenler ile elatmanın önlenmesi kararına yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu yönden BOZULMASINA 13/05/2014 günü oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.7.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil; birleşen davada davacılar .... vekili tarafından davalı ... Belediye Başkanlığı aleyhine 11.10.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davalı hazine aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, ... Belediye Başkanlığı aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne dair verilen 13.3.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine ve davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, davanın açıldığı tarihte dava konusu taşınmaz davalı gerçek kişiler adına tapuda kayıtlı olup davalı gerçek kişiler, dava tarihinden önce taşınmaz üzerinde tapu kaydına dayanarak tasarruf ettiğinden, davalıların dava konusu taşınmaza haksız bir elatmasından söz edilemez ve mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu itibarla, davacı ... Yönetiminin elatmanın önlenmesi talebinin reddine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının ... Yönetimine yükletilmesine 11/06/2015 gününde oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, paydaşı oldukları 10445 ada 3 parsel sayılı taşınmaza davalının ev yapmak ve direk dikmek suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, imar öncesi tapu tahsis belgesine dayalı olarak kullandığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece davalıya ödenmesi gereken bedelin 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca kaim değer olup, asgari levazım bedeli olmadığı gerekçesi ile ve yargılama giderleri yönünden bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı....
Mahkemece, elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin reddine, birleşen dosyadan tapu iptali ve tescil isteğinin reddine, tazminat isteğinin kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece, kayden davacıya ait taşınmaza mülkiyetten ya da sözleşmeden kaynaklanan bir hakka dayanmaksızın davalının oturmak suretiyle elattığı belirlenerek elatmanın önlenmesine, başlangıçta davacının tasarrufa muvafakat ettiği ve onun onayı ile davalının oturduğu ve bu esnada çekişmeli binada faydalı ve zorunlu masraflar yaptığı belirlenerek birleşen davanın tazminat açısından kabulüne karar verilmiş olmasında ve ecrimisilin reddedilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davacının tüm, davalı-birleşen dosyadaki davacıların öteki temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Ancak; davalı, birleşen davasında kademeli olarak tapu iptal ve tescil, bu istek uygun görülmezse tazminat talebinde bulunmuştur....