Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davaya Orman İdaresinin bir müdahalesi bulunmadığı gibi, tespit maliki olması nedeniyle davalı Hazinenin çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında “tarla” olarak tespit edilen niteliğinin değiştirilmesine yönelik herhangi bir davası da bulunmamaktadır. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 74. maddesi uyarınca hukuk hakimi, her iki tarafın iddia ve savunmaları ile bağlıdır. Çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında “tarla” olarak tespit edilen niteliğininorman” olarak değiştirilmesi talep edilmediğine ve davacının davası reddedildiğine göre mahkemenin talepten başka bir şeye karar vererek taşınmazın niteliğini “orman” olarak değiştirmesi anılan usul kurallarına aykırı ve isabetsizdir. Olayda, kadastro hakiminin resen araştırma yapmasını gerektiren ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 30/2. maddesinde yazılı koşullar da bulunmamaktadır. Hal böyle olunca mahkemece yapılacak iş, davanın reddine ve çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar vermekten ibarettir....

    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 3116 Sayılı Yasaya göre 19/10/1942 tarihinde yapılıp 20.03.1943 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1943 yılında 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda dava konusu taşınmaz kısmen orman sınırları içinde bırakılmış, 1955 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise taşınmazın kısmen daha önce yapılan orman kadastrosu sınırları içinde olduğu gözönünde bulundurulmadan, hata sonucu ikinci kere kadastrosu yapılarak kişi adına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiş ve satış yolu ile davalıya intikal etmiştir....

      Mahkemece çekişmeli taşınmazın 1950 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdit haritası içinde iken 1991 yılında 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı, dava konusu taşınmazın eylemli orman olduğu ve yargılama sırasında taşınmazın niteliğinin orman olarak düzeltildiği gerekçesiyle nitelik değişikliğine yönelik hüküm kurulmasına yer olmadığına, beyanlar hanesindeki 2/B ve zilyetlik şerhinin kaldırılmasına, davalı gerçek kişinin el atmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapuda cins değişikliği, beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi ve elatmanın önlenmesi niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1941 yılında yapılıp 1950 yılında ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 21.02.1991 tarihinde ilan edilerek kesinleşen sınırlaması yapılmamış yerlerde orman kadastrosu, tüm ormanlarda aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır....

        Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 15.12.2005 tarihinde ilan edilerek kesinleşmeyen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır....

          Yönetimi 11.11.1975 tarihli dilekçe ile çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalması nedeniyle tapu kaydının iptal edilip orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili ve davalının el atmasının önlenmesi istemiyle Kartal 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmıştır. Mahkemece dava konusu taşınmazın Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı, Orman Yönetiminin aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, Orman Yönetiminin temyizi üzerine Dairemizin 28.12.1993 gün 1993/12519-11501 sayılı kararı ile “Davanın açıldığı tarih itibariyle 2. madde uygulamasının kesinleşmediği, bu davanın 2. madde uygulamasına itiraz niteliğinde olduğu, bu sebeple orman mühendisi ve harita mühendisi huzuruyla yeniden keşif yapılarak çekişmeli taşınmazın orman niteliğini gerçek anlamda yitirip yitirmediğinin yöntemince belirlenmesi, oluşacak sonuca göre karar verilmesi” gereğine değinilerek bozulmuştur....

            Orman Yönetimi, çekişmeli taşınmazların büyük bölümünün orman sayılan yerlerden olduğu, davalının elatmasının önlenmesi ve üzerlerindeki yapının kal'i istemiyle davaya harçlı katılmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, ... mevkiinde bulunan taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu belirlendiğinden, fen bilirkişinin 04.10.2004 tarihli raporunda (A) ile gösterilen 1300 m2 yüzölçümlü taşınmaza davalının avlu çevirmek suretiyle gerçekleştirdiği elatmasının önlenmesine, avlunun yıkımına, (B) ile gösterilen 300 m2 yüzölçümlü bölümünü davalının terk ettiği belirlendiğinden, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, ..... mevkiinde bulunan 1368 m2 yüzölçümlü taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu, 3402 sayılı Yasanın 14. ve 17. maddelerindeki şartların davalı yararına gerçekleştiği gerekçesiyle, bu yere yönelik davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine ve katılan davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, elatmanın önlenmesi, kal istemidir....

              Mahkemece çekişmeli taşınmazın 1952 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdit haritası içinde iken 1991 yılında 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı, dava konusu taşınmazın eylemli orman olduğu ve yargılama sırasında taşınmazın niteliğinin orman olarak düzeltildiği gerekçesiyle nitelik değişikliğine yönelik hüküm kurulmasına yer olmadığına, beyanlar hanesindeki 2/B ve zilyetlik şerhinin kaldırılmasına, davalının elatmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapuda cins değişikliği, beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi ve elatmanın önlenmesi niteliğindedir....

                Mahkemece çekişmeli taşınmazın 1952 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdit haritası içinde iken 1991 yılında 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı, dava konusu taşınmazın eylemli orman olduğu ve yargılama sırasında taşınmazın niteliğinin orman olarak düzeltildiği gerekçesiyle nitelik değişikliğine yönelik hüküm kurulmasına yer olmadığına, beyanlar hanesindeki 2/B ve zilyetlik şerhinin kaldırılmasına, davalı gerçek kişinin el atmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapuda cins değişikliği, beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi ve elatmanın önlenmesi niteliğindedir....

                  Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanun gereğince yapılıp 1945 yılında kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. 1) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın (B) ile gösterilen bölümünün orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve mahkemece bu bölüme ilişkin davanın iptali ile orman niteliğinde Hazine adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, tapu iptali ve tescile yönelik temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2) Davalı gerçek kişinin elatmanın önlenmesi kararına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Türk Medenî Kanunun 683. maddesi uyarınca mülkiyet hakkı bulunan malik hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde yararlanma, kullanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir....

                    Davanın devamı sırasında taşınmazın niteliği idari yoldan orman olarak düzeltilmiştir. Mahkemece çekişmeli taşınmazın 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdit haritası içinde iken 1996 yılında 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı, dava konusu taşınmazın eylemli orman olduğu ve yargılama sırasında niteliğinin orman olarak düzeltildiği gerekçesiyle nitelik değişikliğine yönelik hüküm kurulmasına yer olmadığına, beyanlar hanesindeki 2/B ve zilyetlik şerhinin kaldırılmasına, davalı gerçek kişinin elatmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapuda cins değişikliği, beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi ve elatmanın önlenmesi niteliğindedir....

                      UYAP Entegrasyonu