WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi ... ve ... ile ... aralarındaki elatmanın önlenmesi davasının yapılan yargılamasında mahkemenin görevsizliğine dair Ümraniye 3....

    Noterliğinde 16/07/2003 tarih ve 11172 yevmiye no'lu geçerli bir satış vaadi sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmede taraflarca belirlenen bedelin davacı murisi tarafından davalı müteahhite ödendiği belirtildiği, böylece resmi sözleşmede ödendiği belirtilen bedelin ödenmediği ancak aynı değerde başka delil ile ispatı gerekeceğinden davacının satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan edimini yerine getirdiğinin kabulü gerektiği, öte yandan taşınmazın davalı ...'a satış vaadi sözleşmesinden önce 28/02/2000 tarihinde satıldığı, davacının sözleşme yaptığı yüklenicinin satış vaadi sözleşmesi yapmadan evvel 01/05/2001 tarihinde azledildiği, sözleşmenin feshedildiği, gelen tapu kaydında davalı müteahhitin ve arsa sahibi ......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 19.12.2012 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 18.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, ...... Noterliği'nin 19.09.1995 tarihli ve ...... yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi ile ..... İli .... İlçesi ..... Mahallesinde tapuya kain 329 parsel numaralı taşınmazda davalıların murisi ...'...

        Davacıların dayanağı olan satış vaadi sözleşmesi ile satış vaadinde bulunan ... tarafından tapuda miras hak ve hisselerinin satışı vaadedilmiştir. Dava konusu taşınmaz muris... adına kayıtlı iken intikalen yine mirasçıları adına tescil edilmiş ancak halen de mirasçıları adına elbirliği mülkiyeti şeklinde kayıtlı bulunmaktadır. Satış vaadi alacaklısı davacı ... elbirliği mülkiyetine dahil bulunmadığından taraflar arasında düzenlenen satış vaadi sözleşmesi halen geçerli olmakla birlikte satış vaadine konu taşınmaz elbirliği mülkiyetinden paylı mülkiyete dönüştürülmedikçe sözleşmenin ifa olanağı bulunmadığından davacı adına tescile karar verilmesi mümkün değildir. Bu itibarla mahkemece davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

          Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 03/02/2015 NUMARASI : 2014/232-2015/68 Davacı tarafından, davalı aleyhine 12.03.2014 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 03.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....

            İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun 01/09/2020 tarihli iş bölümünün dairemize ait görev alanını belirleyen 4. maddesinde hangi şahsi hakka dayalı olarak taşınmaz mallarla ilgili bakılacak davalar tahdidi olarak sayılmış olup (a) bendinde "satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve el atmanın önlenmesi davaları" olarak açıklanmıştır. Eldeki incelemeye konu somut davada davacının satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak tapu iptali ve el atmanın önlenmesine yönelik herhangi bir talebi söz konusu değildir. Davacının talebi satış bedeline dahil olan %18 KDV oranının Bakanlar Kurulu kararıyla %8'e indirilmesi nedeni ile %10'a tekabül eden KDV tutarının davacıya iadesi istemine ilişkin olup dava taraflar arasındaki satış sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Bu durumda davaya bakmak görevi dairemize ait değildir....

            Tapu kayıt malik ... birleştirilen davasında, tapuya dayalı elatmanın önlenmesi ve 1.350,00 TL ecrimisil bedelinin tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, yapı imar mevzuatına uygun olmadığından asıl davadaki tapu iptal ve tescil isteminin reddine, 6.500,00 TL iyileştirme giderinin davalı ...’dan alınarak davacıya verilmesine, tapuya dayalı men-i müdahale ve ecrimisil taleplerinin de imar mevzuatına aykırı yapının ancak yıkım istenebileceğinden reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı ile karşı davacı temyiz etmiştir. Asıl davada, 23.07.1999 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Bu sözleşmede satış bedeli olarak kararlaştırılan 18.550,00 USD’ın davalılardan ... tarafından alındığı yazılıdır. Satış vaadine konu yapılan husus ise bir taşınmazdan belirli bir arsa payının devri değil, o taşınmaz üzerindeki bir bağımsız bölümün satışının vaadidir....

              den satın aldığını, ancak davalı ... tarafından haksız kullanılmak suretiyle müdahale edildiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil, olmadığı takdirde satış bedelinin tazmini isteklerinde bulunmuştur. Davalılardan ... çekişmeli daireyi yüklenici olan davalı ...'den satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını belirterek, asıl davanın reddini savunmuş, biirleşen davası ile de tapu iptal ve tescil talep etmiştir. Davanın kısmen kabulüne dair önceden verilen kararın Dairece “…kısa kararda karşı davanın ve asıl davada davalı ... yönünden davanın reddine denildiği halde, gerekçeli kararda bu hususlara yer verilmeyerek kısa karara çelişkili olarak gerekçeli karar yazılması doğru değildir…” gerekçesiyle bozulması üzerine mahkemece bozmaya uyularak, davalı ... hakkındaki davanın kısmen kabulüne, diğer davalı ... mirasçıları aleyhindeki dava ile karşı davanın reddine karar verilmiştir....

                Dava, noterde yapılan taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin ifa edilmemesi nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Buna göre, dayanılan satış vaadi sözleşmelerinin noterde yapılması nedeniyle geçerli sözleşmelere dayanıldığı, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....

                -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, kayden davacı şirkete ait çaplı taşınmazda yer alan bağımsız bölüme davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın elattığı belirlenmek ve kayda üstünlük tanınmak suretiyle elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik olmadığına, öte yandan yanlar arasındaki harici satış sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerin davalı tarafça yerine getirilmediğinden, sözleşmenin feshedildiğinin ihtarname ile bildirildiği anlaşıldığına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 1.864.63.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 18.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu